Kültür ve Turizm Bakanı Günay Çanakkalede

Kültür ve Turizm Bakanı Günay Çanakkalede -Bizim son 5 yıl içinde Türkiyeye gelmesini sağladığımız eserler, sikkeler dahil olmak üzere 3 bin 300ü geçti. Yakında Bulgaristandan beklentilerimiz var. Böylece 4 bine doğru yaklaşacağız
ÇANAKKALE (A.A) - Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Bizim son 5 yıl içinde Türkiyeye gelmesini sağladığımız eserler, sikkeler dahil olmak üzere 3 bin 300ü geçti. Yakında Bulgaristandan beklentilerimiz var. Böylece 4 bine doğru yaklaşacağız dedi.
     Bakan Günay, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde (ÇOMÜ) ilk olarak Rektör Prof. Dr. Sedat Laçineri ziyaret edip, bir süre görüştü. Günay, daha sonra Terzioğlu Yerleşkesindeki İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoyun öğretim görevlisi Vahid Novruzov tarafından yapılan 2 metre 10 santimetre yüksekliğindeki bronz heykelinin açılışını yaptı.
     Daha sonra Güzel Sanatlar Fakültesi binasının açılışı için fakülte binasında düzenlenen törende konuşan Günay, Çanakkale deyince herkesin heyecanlandığını belirterek, Çünkü Akif onu bizim aklımıza, yüreğimize, duygularımıza bir çivi gibi, bir mıh gibi çaktı. Dünyanın en büyük destanlarından birisini yazdı. Akifin bir anlamda belki de hiç görmediği Çanakkalede, şimdi o boğazı belki ebediyete kadar görebileceği, bu boğaz harbi nedir diye inanılmaz destanlarını yazmaya başladığı toprakların duygu dünyasını hissedebileceği bir yere, üniversitenin içinde, çok güzel bir yere onu şekillendirmiş ve bir anlamda ebedileştirmiş oldunuz. Heykeltıraş arkadaşıma ve üniversiteye çok teşekkür ediyorum diye konuştu.
     Bakan Günay, geçen yıl, bir bölgenin bütün aranılan kitaplarının bulunabileceği, o bölgeden çıkmış ünlü bir isimle özdeşleşen Müze Kütüphanesi çalışması başlattıklarını, ilkini Ankarada yaptıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
     Mehmet Akif Ersoy Edebiyat Müze Kütüphanesini açtık. Şu anda İstanbulda Ahmet Hamdi Tanpınar, Erzurumda Emrah, Adanada Karacaoğlan, şimdi İzmirde Atilla İlhan ve Trabzonda Sabahattin Eyüpoğlunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ayrıca İstanbulda bir apartmanı kamulaştırmaya çalışıyoruz. 2015den önce İstanbulda da Mehmet Akif Ersoy adına bir edebiyat müzesi gerçekleştirmiş olacağız. Ama bugün açılışını yaptığımız heykel gerçekten beni çok duygulandırdı. Bir kere boyutları itibariyle Ankaradakinden ve Türkiyedeki birkaç denemeden daha görkemli. Kompozisyon çok iyi fikredilmiş. Yeni şiiri düşünüyor, hissediyor ve o destanı yazıyor gibi. Şehitlerin hatırasına ne yapsam azdır diyor ya Akif, sizin yaptığınız heykel de Akife çok güzel bir şükran ifadesi olmuş.
     Türkiyede üniversite konusunda büyük bir seferberliğin olduğunu, Anadolunun her yerine, üniversitelere bir ışık götürmeye çalıştıklarını dile getiren Günay, Ama 20 yılını dolduran üniversiteler gerçekten bölgesinde bir bilim, kültür merkezi. Sosyal yaşamın gelişmesi için önemli etkinlik merkezlerine dönüştüler. Onsekiz Mart Üniversitesi, 18 Mart gibi özel bir isimle de bütünleşmiş olduğu için onun tarihe, kültüre, sanata önem vererek bölgesinde bir aydınlık mekanı haline gelmesi gerekir dedi.
    
     -Troia Antik Kenti kazıları-
    
     Günay, Troia kazılarının 100 yılı aşkın süredir devam ettiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
     Ama itiraf etmek gerekiyor ki bazı yabancı kazılar ne yazık ki ne bilimsel, ne de görsel olarak beklediğimiz hızla ilerlememiş. Onsekiz Mart Üniversitesinin bu kazıyı üstlenme talebi beni heyecanlandırdı. Bunu Ankarada arkadaşlarımızla değerlendireceğiz. Biz istiyoruz ki kazı yaptığımız yerlere çok daha zaman ve maddi imkan ayıralım. Çalıştığımız toprakları bize verilmiş bir rutin görev gibi kazmayalım. Büyük bir aşk ve sevgiyle çalışalım. O yüzden birkaç yerde bölge üniversiteleriyle işbirliği yaptık. Şimdi zaman ve imkan açısından çok daha iyi yerdeyiz. Yerli yabancı kazı ayrımı yapmıyorum. Çünkü dünya bizim bu konulardaki söylemimizi çok dikkatle takip ediyor.
     Son yıllarda eski eserleri getirme konusundaki gayretler ile mücadelelerinin, bazı yabancı arkeoloji enstitüleri ve yabancı müzeler tarafından müthiş bir mukavemetle karşılandığını ifade eden Bakan Günay, şunları kaydetti:
     Çünkü bizim müzelerimizde hiçbir çalıntı eser yok ama ne yazık ki başka bazı koleksiyonlarda ve müzelerde dünyada var. Biz bu konuda haklı bir mücadele sürdürüyoruz. Ama inanılmaz bir karalama kampanyasıyla karşı karşıyayız. O yüzden altını çizerek özenle söylüyorum. Biz kazılarımızda yerli yabancı ayrımı yapmıyoruz. Ama kim bu toprağı severek çalışıyor, kim hakkını veriyor, kim kaynak veriyor, kim bulduğu eseri koruyor ve restorasyon konusunda gayret sarf ediyorsa onu şükranla selamlıyor ve baş tacı ediyoruz. Ama bizim topraklarımızda çalışıyormuş gibi yapan arkadaşlarımızın eskiden bu yana sarf ettiği emeklere teşekkür edip şimdi daha çok çalışacak üniversiteler, akademisyenlerle işbirliği yapmaya çalışıyoruz. O yüzden Troia kazısında da bu aşamaya geldiğimizi düşünüyorum. Onsekiz Mart Üniversitesinin vasıflı bir tarih ve arkeoloji kürsüsü olduğunu öğrendim. Ayrıca bir öğretim üyesi arkadaşımız Troiada 20 yıldan bu yana her konuyu yakından takip ediyor. Bu yüzden inanıyorum ki bundan sonra daha büyük bir maddi imkan ve heyecanla sürdüreceğiz.
    
     -Troia Müzesi Projesi-
    
     Bakan Günay, Troiada 10 bin metre kapalı alana müze projeleri bulunduğunu, bu ay sonu itibariyle projelerin tamamlanacağını, mevsim şartları izin verdiğinde bu yıl içinde temelini atacaklarını söyledi.
     2014ün yaz aylarında müzeyi açmayı planladıklarını dile getiren Günay, Hükümetimizin hayali, 2015ten önce Çanakkalede bu büyük hatıraya saygı anlamında yapmamız gereken ne varsa hepsini yapalım ve bitirelim. O büyük destanın (Çanakkale Savaşları) 100üncü yılında Türkiyeye gelen herkes, evet sadece burayı savunmakla kalmamışlar, burayı hak etmişler, çok güzel yönetmişler, her taşına, her çiçeğine, her ağacına, uçan kuşuna, her şeyine sahip çıkmışlar desinler. Bunu Türkiyenin her yerinde yapmaya çalışıyoruz. Çanakkaleye gösterdiğimiz özeni Çankırıya, Batmana, Vana, Antepe, Diyarbakıra her yere ayrımsız göstermeye çalışıyoruz diye konuştu.
     Ertuğrul Günay, bütün Türkiyenin taşına, toprağına, tarihine, geçmişine ve geleceğine sahip çıkmaya çalıştıklarına işaret ederek, Ama bunun idrakinde olmayan ya da bizim bu gayretimizi tökezletmeye çalışan bir takım ihanet odakları var. Ona tekrar dönmek istemiyorum. Son olmasını çok temenni ediyorum. Ama ne yazık ki bir süre daha biz bu sorunla, bu sıkıntıyla uğraşacağız. Çünkü dünya konjektürü de bir miktar öyle götürüyor. Ama biz hizmet vermeye, milletin toplam yaşam kalitesini yukarıya çekmek konusundaki gayretimize herhangi bir duraksama katmamaya büyük bir inanç ve imanla çalışacağız dedi.
    
     -Daha yurtdışından getirmemiz gereken şok şey var-
    
     Bakan Günay, son 5 yıl içinde Türkiyeye gelmesini sağladıkları eserlerin sayısının sikkeler dahil olmak üzere 3 bin 300ü geçtiğini, yakında Bulgaristandan da beklentileri olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
     Böylece 4 bine doğru yaklaşacağız. Bu rakam 2007den önceki 4 yıl içinde sanıyorum 900 civarındaydı. 2003ten 2007ye kadar 1000in altındaydı. 1993ten 2003e kadar geçen 10 yıl içinde yine 1000in altındaydı. Yani son 5 yılda bizden önceki 15 yıldan daha fazla eseri arkadaşlarımızın gayretleriyle ülkemize getirmiş durumdayız. Ama bununla övünmeyelim. Daha yurtdışından getirmemiz gereken çok şey var. Hiçbir belgeye dayanmadığı için çalıntı olduğunu düşündüğümüz ve hukuken çalıntı olduğunu kanıtladığımız eserleri geri istiyoruz. Sfenks de böyledir. Çalıntı değil, ama bir sözleşmenin ihlalidir sfenks. Başbakanımızın uçağıyla getirdiği Herkül heykelinin üst yarısı çalıntıdır. Geçenlerde getirdiğimiz 450 yıllık Yenişehir Camisinden götürülen İznik çinileri çalıntıdır, Troia hazineleri çalıntıdır. Ama daha bunun gibi nice eserimiz var yurtdışında. Bunun ötesinde geçmişte padişah fermanına dayanarak götürülmüş olan eserler var ki uluslararası mevzuat henüz onları istememize imkan ve izin vermiyor. Sadece batılıların değil, bütün insanların hukukunu koruyacak bir insanlık hukuku oluşacak 21inci yüzyılın ortasından sonra ya da 22inci yüzyılda. O zaman her eser ait olduğu topraklara dönecek. Troia hazineleri de şimdi aldıklarımız veya alacaklarımızla birlikte Çanakkalede Troia Müzesinde sergilenecek.
    
     -Hektor heykeli-
    
     Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çanakkaleye yapmak istediği Hektor heykeli düşüncesinden vazgeçmediğini bildirdi.
     Hektorun Anadolu savunmasının simgesi olduğunu, binlerce yıl eskiye gittiğini anlatan Günay, şöyle konuştu:
     Bir anlamda bizim bu toprakları savunmak için verdiğimiz bütün o şehitlik destanının ilk başlangıç noktasıdır. Onu bir savaşçı olarak değil, Anadoluyu savunan bir yurtsever olarak, bu toprakların bir fedaisi olarak Çanakkalenin Anadolu yakasında şekillendirmek, bir anıt olarak gerçekleştirmek konusunda ben hem fikrimi, hem de bu konudaki hazırlığımı sürdürüyorum. Ama Çanakkale İl Özel İdaresinden veya Çanakkale Belediyesinden bize Hektor anıtını yapabileceğimiz bir arazi vermeleri lazım. Nasıl Ege Denizinden Çanakkale Boğazına girişte Şehitler Abidesi gözüküyorsa bu yakada da böyle siperden eğilmiş bir Mustafa Kemal silüetinde ve bir Ege yerlisi kılığında, tarihle bugünü biraz sentez yaparak, muhtemelen başında zeytin dalı, eli ise hançerinin kabzasında, ama kesinlikle çekilmiş değil, savunmaya hazır bir Hektor hayalim var.
     Biz 1071den beri bu toprakları savunmuyoruz ve yurt edinmeye çalışmıyoruz. Anadolu toprağının bütün tarihi ile biz özdeşmişiz diyen Günay, şunları kaydetti:
     Selçukludan, Osmanlıdan, beyliklerden, Romadan, ondan öncesinde ne varsa hepsi insanlığın bize emanetidir. Bütün bu tarih boyunca savunma kaygılarının hepsini içselleştiriyoruz ve paylaşıyoruz. Sonsuza kadar bu toprakları hak ederek, barış ve kardeşlik içinde yaşamak istiyoruz. Kimseye saldırmadık, kimseye saldırmayacağız, ama bize de kimse saldırmasın. Hektor destanın ilk halkasıdır. Bir simge. Bu savunma serüveninin, Anadolu müdafaasının ilk büyük destansı isimlerinden birisidir.
     Günay, üniversitedeki törenin ardından, Barbaros Mahallesinde yer alan Hamidiye Tabyasında incelemelerde bulundu.
    
     Muhabir: Mehmet Bayer
     Yayıncı: Doğan Sarıtaş
15 Eylül 2012 15:28
DİĞER HABERLER