Hayvanlara daha fazla kilo almaları için verilen hormonların, insanlarda kansere varan çok tehlikeli sonuçlara götürdüğü belirtildi
İstanbul Veteriner Hekimler Odası (İVHO) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, bazı besicilerin bayram öncesi aldıkları hayvanlara daha fazla kilo almaları için hormon verdiklerini belirterek, ''Bu hormonların insanlarda kansere varan çok tehlikeli sonuçlara götürdüğüyle ilgili bildirimler var'' dedi.
Arslan, yaptığı açıklamada, hayvanlardan insanlara geçen 250'den fazla hastalığın olduğunu söyledi.
Kurban Bayramı'nın ilk 3 günü ülke genelinde 2-2,5 milyon, İstanbul'da ise 200-250 bin hayvanın kesildiğini dile getiren Arslan, ''Kurbanlık hayvanların satış, kesim ve kesimden sonraki tüm aşamaları veteriner hekim gözetiminde yapılmalı. Özellikle kurbanlık hayvanların sokakta dolaştırılmaları, meydanlarda bekletilmeleri, evlerin bahçelerinde tutulmaları ve uygun olmayan yerlerde kesilmeleri tehlikenin boyutunu artırmaktadır'' dedi.
Veteriner hekim kontrolü yapılmadan kesilen hayvanlardan elde edilen etlerin halk sağlığı açısından önemli bir risk oluşturduğuna dikkat çeken Arslan, şunları kaydetti:
''Kesim sırasında ortaya çıkan kan, mide, bağırsak içeriği ve kullanılmayan kısımlar gelişigüzel çevreye atılmakta, çevrenin kirlenmesine ve toplum sağlığının bozulmasına neden olmaktadır. Türkiye ve pek çok komşu ülkelerde bruselloz, kist hidatid, sistiserkoz, sarkoplazmoz, şarbon gibi hastalıklar günümüzde hala görülüyor. Kurbanlık hayvanların veteriner hekim denetimi bulunan belediyelerce belirlenen hayvan satış yerlerinden alınarak tüketiciye sağlıklı bir şekilde ulaştırılması gerekmektedir.''
Arslan, kesim ve parçalama sırasında hastalıklı doku ve organlara temas eden veya kirlenen bıçakların yıkanıp dezenfekte edildikten sonra kullanılması gerektiğine de değinerek, şunları söyledi:
''Mide, bağırsak, safra, idrar kesesi ve üreme organları parçalanmadan çıkarılmalıdır. Kesilen hayvanın kanı siyaha yakın koyulukta olursa, et veya yağların rengi aşırı sarıysa, bağırsaklar aşırı derecede gazla dolu ve iç kısımlarında yer yer kanamalar varsa, lenf yumrularında aşırı şişlik, iltihap veya kireçlenme tespit edilirse, karaciğer büyümüş ve yüzeyinde beyaz noktacıklar mevcutsa ve yüzülen derinin iç kısımlarında kanamalar varsa derhal veteriner hekime danışılmalıdır.''
-Deli dana hastalığı-
Arslan, deli dana hastalığıyla ilgili olarak da hastalığın ülkemizde tespit edilmediği için ileriye yönelik hayvan ihracatı noktasında bazı umutlarının olduğunu, ileride hayvan sayısının artması durumunda dışarıya ihraç edebileceklerini ve Türkiye'de deli dana hastalığı tespit edilirse böyle bir şansın olmayacağını belirtti.
Arslan, hayvancılıkla ilgili olan tüm meslek gruplarının canlı hayvan ithalatına karşı olduğunu ve bunun nedeni olarak da hastalıkların kontrolsüz olarak ülkeye girebileceğini savundu.
Besicilerin kurbanlıklara hormon vererek kilo aldırdıklarını da ifade eden Arslan, şunları söyledi:
''Bu sorun her sene ülkemizde yaşanan bir sıkıntı ve aynı zamanda toplum sağlığını oldukça riske atan bir durum. Geçmişte de bununla ilgili örnekler yaşandı. Bazı besiciler, kurban öncesi aldıkları hayvanlara daha fazla kilo almaları için hormon veriyor. Bununla ilgili duyumlar her sene alınıyor. Bu hormonların insanlarda kansere varan çok tehlikeli sonuçlara götürdüğüyle ilgili bildirimler var.''
-Sakatatlar-
Vatandaşların, kurbanların sakatat, dalak, işkembe, kelle paçalarını yediğini söyleyen Arslan, özellikle sakatatlar değerlendirilirken vatandaşların çok dikkatli olması gerektiğini, hayvanların hastalık yaydığı organlarının bu bölgeler olduğunu ve insanlara geçtiği takdirde özellikle risk altındaki yaşlılarda ve çocuklarda çok kötü sonuçlara yol açabileceğini kaydetti.
Arslan, bağırsak ve işkembeleri tüketirken çok iyi temizlenmesi, pişirilmesi ve mümkünse hiç yenmemesi gerektiğine dikkat çekerek, ''Muayene, kesim ve tüketim işlemleri mutlaka bir veteriner hekim denetiminde yapılmalı, sakatatların kullanılıp kullanılmayacağına da veteriner hekim karar vermeli ve eğer veteriner hekim bir ürünle ilgili imha edilmesini söylemişse, bunların ya şartlı tüketilmesi gerekiyor ya da imha edilmesi lazım'' şeklinde konuştu.