Mehtap Televizyonunda Cuma akşamı yayınlanan Algılar ve Gerçekler programı, toplumda oluşturulan yanlış algıları düzeltmeye devam ediyor.
Algılar ve Gerçekler’de İlahiyatçı Ö. Faruk Şentürk ve Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan Kurban konusunda zihinlere takılan pek çok soruya cevap verdi.
KURBAN KESMEK, İSLÂM’IN ŞEÂİRİNDENDİR
Programda, Kurban kesmenin ezan gibi, namaz gibi, hac gibi İslam’ın şeâirinden olduğu, Kur’an-ı Kerim’de de şeâirle ilgili “Kim Allah’ın şeâirini tazim ederse, şüphe yok ki, bu kalplerin takva duygusundandır” buyrulduğu ifade edildi. Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, ülkemizde Hanefi imamlar tarafından vacip kabul edilen kurbanın, Şafiler’de ise (Vacip kavramı olmadığı için) Sünnet kabul edildiği ancak, İmam Şafi’nin “Kurban kesmek Sünnet’tir, terk etmek hoşuma gitmez” buyurarak güçlü bir sünnet olduğuna vurgu yaptığını kaydetti.
Algılar ve Gerçekler’de Hizmet hareketinin yurtdışında gerçekleştirdiği ilk kurban kesme faaliyetlerinden sonra “Türkiye’de fakir mi kalmadı ki, yurt dışına kurban gönderiliyor” diye eleştirildiği, fakat sonra bu eleştiriyi dile getirenlerin de bu hizmetleri yapmaya başladığı belirtildi. Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, dünyanın çok farklı ülkelerinde ihtiyaç sahiplerine dağıtılan 3-5 kiloluk kurban etleri vesilesiyle Türkiye’ye ve İslam’a bakışların değiştiğini, hatta bu sayede İslam dairesine girenlerin olduğunu vurguladı.
“KURBAN KESMEK YERİNE SADAKA VERSEK OLUR MU?”
Algılar ve Gerçekler’de “kurban kesmek yerine parasını sadaka olarak verebilir miyiz” sorusuna Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, “İbadetlerin formatını Allah (c.c.) belirlemiştir, her ibadetin formatının ayrıdır, ibadetin formatı ile oynamak ibadeti ibadet olmaktan çıkarır” diyerek cevap verdi. İlahiyatçı Ömer Faruk Şentürk ise, “namaz namazdır, oruç oruçtur, zekât zekattır, aynı şekilde kurban da kurbandır” diyerek hiçbir ibadetin diğerinin yerine geçemeyeceğini, milyonlarca lira sadaka verilse de kurbanın yerini tutamayacağını, vacip borcunun ödenmiş sayılamayacağını ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, kurbanda “iraka-ı dem” denilerek kurbanın kanının akıtılmasının emredildiğini, hatta kaynaklarda, bir insanın kurban bayramı günlerinde bir hayvanı canlı olarak, ihtiyaç sahiplerine sadaka olarak verse bile kurban mükellefiyetinin üzerinden düşmeyeceğinin belirtildiğini söyledi.
DİKKAT! İKİ YAŞINDAN ÖNCE BİR BÜYÜKBAŞ BÜYÜK GÖSTERSE BİLE KESİNLİKLE KURBAN EDİLMEMELİ
Algılar ve Gerçekler’de Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, büyük baş hayvanlarda yedide bir hisseden aşağı kurban olmayacağını, küçükbaşlarda ise bir kişinin ancak bir hayvanı kurban olarak kesilebileceğinin fıkıh kaynaklarında yer aldığını kaydetti. Çapan, küçükbaşlarda 7-8 aylık olsa da bir yaşını doldurmuş gibi büyük gösteriyorsa kurban edilebileceğini ancak büyükbaşlarda böyle bir şeyin olmadığını, iki yaşından önce, büyük ve iri görünse bile bir büyükbaş hayvanın kurban edilemeyeceğini hatırlattı. Bazı satıcıların iki yaşını doldurmamış hayvanların dişlerini söktüklerini böylece güya büyük göstermeye çalıştıklarını, ancak bunun doğru olmadığını iki yaşından önce bir büyükbaş hayvanın kesinlikle kurban edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.