Dünyayı sera etkisi konusunda ilk kez uyaran ABD’li bilim insanı James Hansen’ın öncülüğündeki araştırmaya göre küresel ısınma şu anda tespit edilenden daha hızlı artıyor. Bu 10 yıl içinde önemli bir sıcaklık eşiğinin aşılmasıyla sonuçlanacak.
Fotoğraf: AA
Bugün yayınlanan hakemli makaleye göre Dünya’nın iklimi, insan kaynaklı değişikliklere karşı bilim insanlarının şimdiye kadar fark ettiğinden daha duyarlı. Bu da dünyayı 2020’lerde sanayi öncesi döneme göre ortalama 1,5 santigrat derece, 2050’ye kadar ise 2 santigrat derece daha sıcak hale getirecek ‘tehlikeli bir ısınma patlaması’nın meydana geleceği anlamına geliyor.
1980’lerde ABD Kongresi’ni iklim değişikliği konusunda uyaran ve 46 yıl NASA’da çalışmış Hansen’ın liderliğindeki çalışmaya göre insanlık, ‘daha az tahammül edilebilir, daha büyük iklim aşırılıklarına sahip’ bir dünya riskiyle karşı karşıya.
Küresel ısınmadaki bu endişe verici hızlanma, dünyanın Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen 1.5 santigrat derece eşiğini beklenenden çok daha erken aşması anlamına geliyor.
The Guardian’ın haberine göre ABD’li bilim insanı, fosil yakıtların yakılmaya devam edilmesi ve Dünya’nın bunun etkilerine karşı ‘çok hassas’ olması nedeniyle ‘taahhütlü ısınma’yla büyük miktarda küresel ısınma biriktiğini söyledi. ‘Taahhütlü ısınma’ sıfır emisyona geçilse bile geçmişte salınmış olan sera gazlarının neden olacağı küresel sıcaklıklarda artışları ifade ediyor.
‘Gezegeni soğutmalıyız‘
Hansen, güneşten gelen enerji ile dünyadan giden enerji arasındaki dengesizliğin son 10 yılda neredeyse iki katına çıkarak ‘belirgin bir şekilde arttığı’na işaret ediyor.
NASA’nın eski bilim insanı, bu artışın dünyanın kıyı kentlerinde deniz seviyesinin felaket boyutlarında yükselmesine yol açabileceği konusunda uyardı.
Makalede şunlar yazıyor: “Bir iklim acil durumunun erken safhasındayız. Böyle bir hızlanma, halihazırda dengenin çok dışında olan bir iklim sisteminde tehlikelidir. Kıyı şeritlerini korumak ve dünyanın kıyı kentlerini kurtarmak için bu eğilimi tersine çevirmek şart, gezegeni soğutmalıyız.”
Tartışmalı çözüm önerisi
Hansen, emisyonları azaltmanın en yüksek öncelik olması gerektiğini belirterek şunları dedi: “Yeterli karbonsuz enerji geliştirmedeki yavaşlık ve karbon emisyonlarına bir fiyat koymadaki başarısızlık nedeniyle, güneş ışınımı yönetiminden geçici bir yardım almadan gençler için parlak bir geleceğe ulaşmamız artık pek mümkün değil.”
Hansen ve meslektaşları bu krizle başa çıkmak için küresel karbon vergisinin yanı sıra, ısıyı gezegenden uzaklaştırmak ve dünyanın sıcaklığını yapay olarak düşürmek için atmosfere kasıtlı olarak sülfür püskürtmek gerektiğini savunuyor.
‘Güneş jeomühendisliği’ olarak adlandırılan bu yöntem, çevreye zincirleme zarar verme tehdidinin yanı sıra ısınma riskleri nedeniyle yaygın olarak eleştiriliyor. Öte yandan Dünya’nın yıkıcı sıcaklık artışından kaçınmak için zamanının ve seçeneklerinin tükenmekte olduğu uyarısında bulunan az sayıda bilim insanları tarafından da destekleniyor.