İnsanlar dua etmeyi Allah’tan bir şeyler istemekle bir tutar. Fakat dua etmek sadece istemek değildir. Peygamber Efendimiz’in sünnetlerinden biri olan duanın usûlü ve prensipleri vardır. 

Bize isteme duygusunu veren Yüce Allah, ettiğimiz dualarda neyi nasıl isteyeceğimizi de öğretir. Bu anlamda Kur’ân-ı Kerim en büyük yol göstericimizdir. Kur’ân-ı Kerim’de doğrudan doğruya dualarla ilgili iki yüz kadar âyet vardır. 

Prof. Dr. Davut Aydüz, Işık Yayınları tarafından basılan “Kur’ân’da Zikredilen Örnek Dualar” isimli eserinde, Kur’ân-ı Kerim’de geçen bu âyetlere yer veriyor ve dualar hakkında merak edilen konulara geniş açıklamalarıyla ışık tutuyor.

Prof. Aydüz, pek çok referanstan faydalanarak titizlikle hazırladığı eserinde; “Dualarımızın kabul edilmesini istiyorsak, kendisine dua ettiğimiz Rabbimiz'in Yüce Kitabında öğrettiği bu dualara öncelik vermeliyiz. Daha sonra, Peygamber Efendimizin öğrettiği dualar, daha sonra da din ve maneviyat büyüklerinin dualarından istifade edebiliriz. Tabii dilimizin döndüğü ve bilebildiğimiz kadarıyla, içimizden gele gele, yani halis ve samimi dualarla da dua edebiliriz. Herkes konuştuğu dille dua edebilir. Fakat bizzat Kur’ân ve hadislerde zikredilen lafızlarla dua etmek daha önemlidir.” diyor ve dua ederken dikkat etmemiz gereken hususlara dikkat çekiyor. 

Şükür duasından, çocuk isteme duasına; bağışlanma duasından, nimet isteme duasına; tövbe duasından, doğum öncesinde okunacak duaya kadar Kur’ân-ı Kerim’de geçen bütün dualara yer veren eser;yanlış, yersiz, zamansız ve makbul olmayan duaların hangileri olduğundan da bahsediyor.

Eserde nazar ve göz değmesi duası bölümünde şu satırlar yer alıyor: Nazar değmesinin hak olduğunu haber veren Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem), ondan kurtulma ve korunma çarelerini de bildirmiştir. Hazreti Âişe(radıyallahuanha) şöyle demiştir: Allah Resûlü(sallallahu aleyhi ve sellem) her gece yatmak üzere yatağına girdiğinde iki elini birleştirerek bunlara, İhlâs, Felâk ve NâsSûrelerini okur, ellerine üflerdi. Sonra iki eliyle elinin yetiştiği yerleri sıvazlardı. Elleriyle başını, yüzünü, vücudunun ön kısmını meshetmeye başlardı. (Sonra vücudunun arka tarafını sıvazlardı) ve böyle okuyup üfleyerek vücudunu meshetmeyi üç defa tekrarlardı.

Böyle yapmanın sihir, nazar değmesi, çeşitli haşereler ve diğer hastalık ve yaralardan emin olmaya vesile olduğu söylenmiştir.

ResûlullahEfendimiz (sallallahualeyhi ve sellem), nazar değenin üzerine; Fâtiha Sûresi, İhlâs, Felâk, Nâs Sûreleri ile Âyetül-Kürsî’nin okunması ile nazarın zararının giderilebileceğini beyan buyurmuşlardır.”

Rabbimize bollukta ve darlıkta, zenginlikte ve fakirlikte daima dua etmemizi salık veren Kur’ân’da Zikredilen Örnek Dualar, her Müslüman’ın kitaplığında bulunması gereken bir eser.

Prof. Dr. Davut Aydüz

1962’de Çanakkale ilinin Çan ilçesine bağlı Hacılar köyünde doğdu. Biga İmam-Hatip Lisesini bitirdikten sonra 1981 yılında (Erzurum) Atatürk Üniversitesi İslâmî İlimler Fakültesine başladı ve 1986’da mezun oldu. 1992’de Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Doktorasını tamamladı. 1996 yılında doçent, Şubat 2002’de de profesör oldu. Evli ve iki çocuk babasıdır. Hâlen Sakarya Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde Tefsir Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak vazife yapmaktadır.