"Kurtlar Vadisi-Terör" dizisinin yayından kaldırılması, "RTÜK sansürü" tartışmasına neden oldu.
Siyasilerin ve iletişim uzmanlarının bir kısmı yayından kaldırmayı savunurken, bir kısmı da bunu sansür olarak nitelendirdi.
Kurtlar Vadisi-Terör" dizisinin yayından kaldırılması "RTÜK sansürü" tartışmasına neden oldu. AKP'li Eyüp Sanay, "Sansür olarak görülüyorsa, seyirci tepkisinin sansürüdür" diye konuştu. CHP'li milletvekilleri de dizinin yayından kaldırılmasını toplumu koruma güdüsü' diyerek savundu. Hürparti Genel Başkanı Yaşar Okuyan ise görüşünü "Yasaklama, Mussolini'nin İtalya'sında, Hitler'in Almanya'sında yaşanacak bir olay" sözleriyle dile getirdi.
Görüşünü sorduğumuz iletişim uzmanları da konu hakkında ikiye bölündü.
İşte görüşler:
Faruk Çelik (AKP Grup Başkanvekili): RTÜK'ün kararıdır. Sansür değil, kanun çerçevesinde uygulamadır. Yayıncı şirket duyarlı davranmış.
Eyüp Sanay (AKP): Eğer sansür olarak görülüyorsa, seyirci tepkisinin sansürüdür. RTÜK, halkın tepkisine uygun yaptırımı uygulamıştır.
Mustafa Özyürek (CHP Genel Başkan Yardımcısı): Dizi insanları mafyaya, şiddete özendiriyordu. Kaldırılması doğru olmuştur. Bu sansür değil, toplumu koruma güdüsü.
Mustafa Gazalcı (CHP): Siyasi endişe, ideolojik bir gerekçeyle yayından kaldırıldıysa bu doğru değil. Ancak toplumun şiddetten uzaklaştırılması nedeniyle yapıldıysa buna katılırım.
Berhan Şimşek (CHP): Yayından kaldırma kararı diyalogla alınmış gözüküyor. Şiddete duyarlılık açısından RTÜK'ün kanun doğrultusunda gösterdiği tavrı doğru buluyorum. Ancak RTÜK "Sırlar Dünyası" gibi dini sömüren yayınlara da bu tavrı göstermeli.
Yaşar Okuyan (HÜRPARTİ Genel Başkanı): Dizinin yasaklanması ancak Mussolini'nin İtalya'sı, Hitler'in Almanya'sı veya Stalin'in Rusya'sında yaşanabilecek bir olaydır. Bunun adı sansürdür, baskıdır, faşizan uygulamadır.
İletişim uzmanları ne diyor?
Prof. Dr. Suat Gezgin (İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı): Kurtlar Vadisi dizisi bir şiddet olgusu doğuruyorsa ve çocuklar üzerinde etkisi varsa bence yayından kaldırılması uygulaması doğaldır. Ama, buna 'sansürdür' diyemeyiz.
Prof. Dr. Melda Cinman Şimşek (Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı): Dizinin yayından kaldırılması gayet tabii bir sansürdür. Bu dizi yapılmış ve duyduğum kadarıyla gerçekleri aktarıyor. Niçin gerçeklerin öğrenilmesi konusunda bu kadar endişeli bir milletiz?
Doç. Dr. Hülya Uğur Tanrıöver (Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi): Gerçekten RTÜK baskı yapmış yayından kaldırtmışsa, evet, ben bunu bir sansür uygulaması olarak görüyorum. Televizyon düzenlemelerini yapmış olan ülkelerde bu tür kurullar ve yaptırımları da var. Neden bu kurullara oralarda daha az iş düşüyor? Birincisi kurula iş kalmıyor. Yapımcı yapıyor, kanal kabul etmiyor. Kanal kabul etse o yapıma reklam verilmiyor. Bence sorunun cevabı burada yatıyor.
Oktay Ekşi (Basın Konseyi Başkanı): Yayın öncesi müdahale niteliği taşıyan her türlü tutumdan, beyandan ve tavırdan kaçınmak, özgürlükçü anlayışın hepimize ve özellikle RTÜK'e düşen yükümlülüğüdür. Kurtlar Vadisi ile ilgili gelişmeleri biz bu anlayış doğrultusunda izliyoruz. Gereken yerlere elbet sesimizi duyuracağız.
Orhan Erinç (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı): Ticari yaklaşım ön plana çıkınca kamu yararı arkaya itilmiş oluyor. Bu uygulamaya sansür diyebiliriz. Bu duruma yayıncı kurullar, kuruluşlar kendileri karar vermeli. Devlet adına çalışan bir kurumun böyle bir davranışta bulunması yanlış geliyor.
Prof. Narlı: Dizi tek başına bir faktör değil
Prof. Dr. Nilüfer Narlı (Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yardımcısı - Sosyolog): Bazı filmler, diziler insanların ruh sağlığına zarar verecekse bu diziler yayından kaldırılabiliyor. Ayrıca, Türkiye'de insanlardan da çok büyük bir tepki geldi. Türkiye'deki şiddetin yaygınlaşmasında Kurtlar Vadisi tek başına bir faktör değildi. Bu mesajın etkili olması için kişinin hayatının birçok alanında yaygın olması gerekiyor. Dizi, Türkiye'deki siyasi sorunları ele alıyor. Ele alış biçiminde verdiği mesajlar da demokratik anlayışla çelişiyor.
Milliyet