Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Başika kampındaki askeri birliğin Irak'ın kuzeyinde başka bir noktaya çekildiğini açıkladı.

Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında gündemdeki konuları değerlendirdi. Kurtulmuş, Musul'daki Türk askeri varlığının Irak'ın kuzeyindeki bir başka noktaya çekildiğini söyledi. Türk askerinin varlığının Musul Ulusal Muhafız Kuvvetleri'nin eğitilmesi için bölgede bulunduğunu tekrarlayan Kurtulmuş, DAEŞ'in tehditinden oradaki insanların korunması, oradaki askerlerin korunması için de oraya ilave bir güç kaydırıldığını belirtti. Kurtulmuş, kamuoyunun konuya çok abartılı bir şekilde yaklaşması ve Irak merkezi hükümetince bazı olağanüstü hassasiyetlerin oluştuğu, konunun uluslararası alana taşınmasına neden olduğuna işaret ederek, "Türkiye, bu hassasiyetleri göz önünde bulundurarak ve DAEŞ'in de bizim üslerimize karşı yakın tehdidini her an gözetleyerek, oradaki birliklerimiz belirli bir noktaya, yine Irak'ın kuzeyinde belli bir noktaya çekildi ve bunun üzerine de zaten Irak merkezi hükümetinden de Türkiye'nin bu adımının olumlu karşılandığına dair açıklamalar yapılmış oldu. Böylece Başika örneğinden, Başika olayından kalkarak Irak merkezi hükümeti ile Türkiye arasında bir sorun ve gerilim yaşanmasını isteyen çevrelerin de istekleri olmamış oldu, bu gerilim bir türlü sonlandırılmış bulundu." şeklinde konuştu.

İSRAİL'LE GÖRÜŞMELER OLUMLU İSTİKAMETTE DEVAM EDİYOR

Türkiye ile İsrail arasındaki görüşmeler hakkında bilgi veren Kurtulmuş, görüşmelerin olumlu seyrettiğini söyledi. Kurtulmuş, şu anda İsrail'in Türkiye tarafından istenen üç şarttan sadece 'özür' şartını yerine getirdiği belirterek, şöyle devam etti: "2013 yılında İsrail Başbakanı Sayın Netenyahu tarafından bir özür beyanı yapılmıştır. Birinci şart yerine getirilmiştir. İkinci ve üçüncü şartın yerine getirilmesi için de Türk ve İsrail tarafının teknisyenleri arasında görüşmeler, müzakereler sürdürülmektedir. Şu anda müzakereler siyasi olarak kesinleşmiş bir noktada değildir, ancak bu müzakerelerin olumlu bir istikamette cereyan etmekte olduğunu ifade etmek isterim, kesinleşmiş bir noktaya geldiğinde bu da zaten bütün kamuoyumuzla şeffaflığı ile paylaşılacak bir durumdur. Bizim pozisyonumuz bu anlamda bellidir, başından itibaren pozisyonumuzda hiç bir değişiklik içerisinde değiliz. Türkiye, hem tazminat konusunda hem de bu anlamda İsrail'in Gazze'ye karşı sürdürmüş olduğu ablukanın hafifletilmesi, kaldırılması konusunda taleplerini ısrarla bu görüşmelerde de dile getirmektedir. Görüşmelerin bir müddet daha süreceği anlaşılıyor. Kesinleştiği noktada da şuanda teknisyen düzeyinde devam eden görüşmeler siyasi noktaya taşınacaktır."

YAYGIN BİR TERÖR MESELESİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Terör mağduru esnafın zararının karşılanacağını, evlerini terk eden vatandaşların da mağduriyetlerinin giderileceğini dile getiren Kurtulmuş, "Bu sefer bir spesifik bir terör olayı değil. Maalesef yaygın bir terör olayı söz konusu; 12 ilçeyi kapsıyor. Şu ana kadar olan hem terör hem de sokağa çıkma yasaklarının ilan edilmeleri. Burada daha kapsamlı bir mesele ile karşı karşıyayız. Çok titizlikle bu konu üzerinde çalıştık. Terör örgütü işi neden bu safahaya getirdi? Hep şöyle düşündüler: 'Biz kalkar bu mücadeleyi yaparız. Silahla bomba ile işleri sürdürüz. Bölge halkı da bize destek verir' sandılar. Destek alamadıkça terör örgütünün de bu anlamda stratejilerini değiştirdiği ve saldırganlaşdığını gördük" ifadelerini kullandı. CİHAN