Kurtulmuş, basına saldıranları kınamakla yetindi, medyayı uyardı

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, basına saldıranları kınadığını belirtirken, "Basın organlarının söyledikleri her cümleye dikkat etmeleri, her fotoğrafa dikkat etmeleri gerekmektedir." dedi. Siyasi partilere yönelik saldırılar için "Hiçbir siyasi partiye yapılan saldırıyı meşru kabul etmeyiz." diyen Kurtulmuş, Bahçeli'nin OHAL teklifi için de "Böyle bir teklifi hiç yapılmamış kabul ediyoruz." ifadesini kullandı.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, düzenlediği basın toplantısında isim vermeden Hürriyet Gazetesi'ne yapılan saldırıları kınadı. Kurtulmuş "Basın organlarına yapılan son derece çirkin saldırıların varlığı hepimizi rahatsız ediyor. Hükümet olarak bu olayların arkasındaki güçleri kınadığımızı ifade ediyoruz. Basın organlarının söyledikleri her cümleye dikkat etmeleri, her fotoğrafa dikkat etmeleri gerekmektedir. Bu basın organlarının yayınlarından memnun olmayabiliriz, ama kendi memnuniyetsizliklerini basın organlarına yaptıkları saldırılarla ortaya koyamazlar. Medya kuruluşlarına yapılan saldırılara asla müsaade etmeyeceğimizi açık bir şekilde ifade etmek isteriz." şeklinde konuştu.

"Biz bu zor zamanları aşacağız, boşuna hayal kurmasın ve ümitlenmesinler" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Kanunsuz eylem yapanların, teröre bulaşanların, teröre destek olanların karşısına sivil halkımız değil, onların cezasını verecek, onların hakkından gelecek olan silahlı kuvvetlerdir, emniyet kuvvetlerimizdi, güvenlik güçlerimizdir. Demokrasi kuralları içerisinde, hiçbir şekilde demokratik kurallardan vazgeçmeden, birilerin söylediği gibi asla 1990'lara geri dönmeden, demokrasi ve güvenlik dengesini çok iyi bir şekilde dengeleyip inşallah bu işi en kısa zamanda bitireceğiz."

'MAALESEF BİR KISMI ÖNLENEMİYOR'

Dağlıca ve Iğdır'daki terör saldırılarında büyük miktarda patlayıcı kullanılmasında herhangi bir istihbarat zaafının olup olmadığının sorulması üzerine "Bazıları şu propagandayı yapıyor; Efendim, örgüt operasyonlara katılmayanlara karşı herhangi bir şey yapmıyor. Külliyen yalandır. Dağlıca ve Iğdır'da herhangi bir operasyon yok. Güvenlik kuvvetleri bir operasyona gitmiyor. Yol temizliyor. Öylesine hain bir saldırı ki insanın kanı donuyor. Yüzlerce kilo patlayıcıyı koyarak bombayı patlatıyor." dedi.

Saldırıların haince gerçekleştirildiğini kaydeden Kurtulmuş, "Çok geniş bir coğrafyada 20 Temmuz'dan bu yana terörle mücadele ediliyor. Her gün emniyet kuvvetlerimize gelen yüzlerce istihbarat var. Bu istihbaratların içerisinde önemli bir kısmı zaten olmadığı için duymuyoruz. O olayların çok büyük kısmı istihbarat alındığı için bunlar önleniyor. Ama maalesef bir kısmı da önlenemiyor." diye konuştu.

'ÇOK ZOR BİR İŞ'

Kurtulmuş, "Çok zor bir iş. Hem yüzlerce farklı olayla ilgili istihbarat toplayacaksınız hem bunların bir kısmı yanlış istihbarat, onları değerlendireceksiniz. Anında müdahale edeceksiniz. Müdahale ederken de sivil vatandaşlarımızın kılına zarar vermemek için azami gayret sarf edeceksiniz. Hem istihbarat anlamında hem etkin müdahale anlamında bununla ilgili yapılabilecek ne varsa yapılıyor. Eksiksiz bir şekilde sivil vatandaşlarımıza zarar vermeyecek bir operasyon yürütülmeye gayret ediliyor." sözlerini kaydetti.

KURTULMUŞ: 'DAĞLICA DAHA FAZLA ŞEHİT VAR' İDDİALARININ TAMAMINA YAKINI YALANDIR

Dağlıca'da şehit edilen askerlerin resmi rakamdan daha fazla olduğu yönündeki iddialar için Kurtulmuş, şunları söyledi: "Şu kadar rakam 'şehit oldu' demek kolay iş. 'Şu kadar terörist öldürüldü' demek de kolay iş. Sorumluluk sahibi olmayanlar ya da kara propagandanın bir unsuru olanlar daha olay olur olmaz onlarca şehidin olduğu haberini yaydılar. Bir sürü kara propaganda yaptılar. Bunların hepsi Türkiye'de kamuoyunu dehşete düşürmek, kamuoyunda infiali artırmak ve toplumsal kesimleri birbirine karşı daha şiddetli bir şekilde hasım haline getirmek için yapılan tezgahın bir parçasıdır."

Terör örgütünün propaganda savaşı da yürüttüğünü iddia eden Kurtulmuş, "Özellikle Dağlıca'dan sonra ortaya çıkan bir takım iddialar ve sayılar, bunların hepsi bir propagandanın parçasıdır. Bunların tamamına yakını yanlıştır. Tamamına yakını yalandır." görüşünü savundu.

'ÖRGÜT ÇÖZÜM SÜRECİNDE ELİNDEN SİLAHLARI BIRAKMADIĞI İÇİN BUGÜN ÇATIŞMA İÇİNE GİRDİĞİNİ GÖRÜYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çözüm sürecinde PKK'nın silah stokladığı yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Hükümet açısından çok riskli bir karardı. Ama halkın büyük desteği sonucu çözüm süreci devam etti. Bu süreçte çözüm sürecinin ruhunu aykırı davranan, çözüm sürecini baltalayan ve en sonunda da ortadan kaldıran bizatihi örgütün kendisidir. Böyle bir noktaya gelinmiş oldu. Bu süre içerisinde de belli şekilde örgütün silahlarını elinden bırakmadığı için bugün silahlı çatışmalar içine girdiğini görüyoruz." açıklamasını yaptı.

'OHAL TEKLİFİNİ HİÇ YAPILMAMIŞ KABUL EDİYORUZ'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bölgede olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmesine yönündeki teklife tepki gösteren Numan Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Allah'a çok şükür Türkiye seçimden sonra iyi kötü, gerçekten bütün mekanizmalarıyla işleyen bir demokrasisi olduğu için bu süreçleri yürütebiliyor. Demokrasiden asla taviz vermeyeceğiz. Sıkıyönetim ilan edilmesi, olağanüstü hal ilan edilmesi, olağanüstü dönemlere dönülmesi şeklindeki hiçbir teklifi demokratik bir teklif olarak bulmaz, bu teklifleri kayda değer dahi bulmayız. Sıkıyönetim ilan etmek çok kolay. Sıkıyönetim ilan edilmiş dönemlerde Türkiye'nin ne büyük ağır faturalar ödediğini bütün milletimizin takdirine bir kez daha arz ediyorum. Bu memlekette inşallah bir daha sıkıyönetim dönemlerine, bir daha OHAL dönemlerine, bir daha darbe dönemlerine, bir daha vesayet dönemlerine geri dönülmeyecektir. Demokratik partiler olarak hepimizin vazifesi demokrasiyi güçlendirmektir. Böyle bir teklifi hiç yapılmamış kabul ediyoruz."

'HİÇBİR SİYASİ PARTİYE YAPILAN SALDIRIYI MEŞRU KABUL ETMEYİZ'

HDP'ye yönelik saldırılar için hükümetin suçlanmaması gerektiğini savunan Kurtulmuş, "Bu iddia tamamen asılsız bir iddiadır. Biz Türkiye'de bütün partilerin demokratik olarak bu süreçlerin bir parçası olduğunu, HDP'nin de Türkiye'de 6 milyon insanın oyu ile seçilmiş meşru demokratik bir parti olduğunu, TBMM'de varlığının Türkiye'de teröre karşı mücadelenin ve Türkiye'de barışın sağlanması için bir katkı sağlayabileceğini her platformda dile getirmeye gayret ettik. HDP'den de şunu bekledik; HDP terörle arasına mesafe koysun. Türkiye'de barışa yarayacak sözler söylesin." dedi.

HDP binalarına yönelik saldırıları tasvip etmediklerini kaydeden Kurtulmuş, "Bir siyasi partiyi beğenmeyebiliriz. Bir siyasi partinin sözlerine karşı protesto gösterisi yapabiliriz. Ama herkes meşru ve makul şekilde bu gösterileri yapmak durumundadır. Hiçbir siyasi partiye yapılan saldırıyı da meşru kabul etmeyiz." ifadelerini kullandı.

'VALİ VE EMNİYET GÜÇLERİ KOORDİNASYON İÇERİSİNDE HAREKET EDİYOR'

Güneydoğu'da bugüne kadar valiler tarafında güvenlik güçlerinin binden fazla izin verilmeyen operasyonun olduğu iddiasını da reddeden Numan Kurtulmuş, "Bunların arasında ne fark var? Valinin vermiş olduğu talimatta eksiklik var da ondan ortaya çıkmış değil. Ortak bir koordinasyon içerisinde hareket ediyor. Dolayısıyla bu eski dönemdendi. Askerler bilir, siviller bilmez." dedi. CİHAN
09 Eylül 2015 13:50
DİĞER HABERLER