Kurumların mobilyalarını üniversiteli gençler üretiyor
-Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesindeki bin metrekarelik
atölyede öğrenim gören Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu
Mobilya ve Dekorasyon Programı öğrencileri, hem üniversite
hem de
ANTALYA (A.A) - Güç Gönel - Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler
Meslek Yüksekokulu Mobilya ve Dekorasyon Programında öğrenim gören üniversiteli
gençler, hem kendi üniversitelerinin hem de Antalyadaki kamu kurum ve
kuruluşlarının mobilyalarını üretiyor. Üniversite, mobilya alanında şirketleşmeyi
hedeflerken üretim yaparken büyük tecrübe kazanan öğrencilerin neredeyse tamamı
mezun olduktan sonra iş imkanına kavuşuyor.
Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mobilya ve
Dekorasyon Programı Öğretim Görevlisi Harun Diler, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, 2005 yılında Konyaaltı Endüstri Meslek Lisesinde Mesleki Teknik
Eğitim Projesi (METEP) kapsamında 360 metrekarelik atölyede eğitime başladığını
anlattı.
Programın daha sonra Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesine taşındığını belirten
Diler, üniversite rektörlüğünün desteğiyle daha önce depo olarak kullanılan bin
metrekarelik alanın kendilerine tahsis edildiğini ifade etti.
Atölyede ilk olarak üniversitenin Adrasan Sosyal Tesislerinde kullanılacak
mobilyaları ürettiklerini kaydeden Diler, ardından da Psikiyatri Hastanesi,
Sağlık Yüksekokulu, Su Ürünleri, Hukuk ve Diş Hekimliği fakültelerinin
mobilyalarının öğrenciler tarafından üretildiğini anlattı.
Sadece yerleşke ile sınırlı kalmadıklarını, ilçelerdeki yüksekokullar için
de mobilya üretimi yaptıklarını vurgulayan Harun Diler, Ardından da Antalya
Valiliği konutu, devlet konukevi ve İl Özel İdaresinin mobilyalarını
öğrencilerimiz yaptı dedi.
Diler, programda elde ettikleri başarının diğer üniversitelerin de dikkatini
çektiğini, Çukurova, 18 Mart, Afyon Kocatepe, Muğla Sıtkı Koçman
üniversitelerinden Antalyaya gelen akademisyenlerin, benzer uygulamaları kendi
kurumlarına taşıyabilmek için atölyedeki çalışmaları incelediğini dile getirdi.
Diğer üniversitelerde de bu programın olduğuna değinen Diler, Bizim
başarımız, üniversitenin mobilyalarını tamamen üretebilmemizde yatıyor. Bunu
bizim kadar hızlı yapan yok. Biz öğrencilerimizi gruplara böldük. Her gün sabah,
öğle ve akşam 15er öğrenci uygulama yapıyor diye konuştu.
-Yüzde 100e varan oranda istihdam-
Harun Diler, programda çırak, usta, kalfa ve teknisyenin üzerinde,
mühendisin ise altında yer alan 5inci seviye meslek adamı yetiştirdiklerini
anlattı. Öğrencilerin basit kesme, delme ve montaj işlerinden, kontrol ve
denetime kadar tüm işleri yapabildiklerini belirten Diler, şöyle konuştu:
Sektör eleman yok, öğrenciler iş yok diyor. Bu kısır döngüyü çözmek
için okullar olarak eğitim programlarımızı gözden geçirip sektörün beklediği
elemanları yetiştirmemiz gerekiyor. Bürokrasiyi aşıp onlara bu becerileri
kazandırmamız gerekiyor. Bu yapıldığı sürece bütün öğrencilerimizin işyeri hazır.
Öğrencilerimizin arasında mezun olup 3-4 yıl sonra patronundan çalıştığı
işyerinin anahtarını alanlar var. Öğrencilerimiz mobilya dekorasyon firmalarında,
iç mimarların yanında, inşaat şirketlerinde, montaj şirketlerinde çok rahat iş
bulabiliyor. Mezun ettiğimiz öğrenciler yüzde 100e yakın oranda istihdam
ediliyor.
Tepe Mobilyayı kurarak mobilya sektöründe önemli pay sahibi olan Hacettepe
Üniversitesini kendilerine örnek aldıklarını anlatan Harun Diler, sözlerini
şöyle sürdürdü:
Hacettepenin Tepe Mobilyayı kurduğu modeli örnek alıyoruz. Onlar önce
vakıflaştı, sonra şirketleşti. Tepe Mobilya zamanla dünya markası haline geldi.
Bizde neden olmasın- 300 metrekareden bin metrekare alana geçtik. Gelecek yıl bu
alanı 4 bin metrekareye çıkarmaya hazırlanıyoruz. Ondan sonra Organize Sanayi
Bölgesinde 10 bin metrekare alana taşınabilirsek, işte fabrika... Bunlar zor
değil, yeter ki inanalım, güvenelim, çalışalım. Bizim amacımız kaliteli mobilya
üretmek, ucuza mal etmek ve tercih edilmek. Biz burada bunu başardık.
-Kız öğrenciler daha kolay iş buluyor-
Harun Diler, programdaki 136 öğrenciden 24ünün kız olduğunu kaydetti.
Bayan öğrenciler bizim göz bebeğimiz ve gururumuz diyen Diler, kız
öğrencilerin erkek sınıf arkadaşlarının yaptığı bütün uygulamaları rahatlıkla
yapabildiğine dikkat çekti.
Kız öğrencilerin mezun olduktan sonra erkek öğrencilere göre daha avantajlı
olduğunu belirten Diler, mobilya firmalarının hem sunumu iyi yapabilmeleri hem de
malzemeleri yakından tanıyıp montaj yapabilmeleri açısından bayan çalışanları
tercih ettiğine işaret etti.
Programda kız öğrencilerin varlığının erkek öğrencilerin davranışlarına
dikkat etmeleri bakımından da yararlı olduğunu kaydeden Diler, Amacımız sadece
meslek öğretmek değil, aynı zamanda eğitim de vermek. Burada öğrencilerimizin
duruşunu, pozisyonunu, iletişim yeteneğini de geliştirmeye çalışıyoruz.
Bayanların varlığı bu konuda bize destek veriyor. Kız öğrencilerin olduğu yerde
erkek öğrenciler kendilerine çeki düzen veriyor, konuşmasına, kıyafetine daha çok
dikkat ediyor diye konuştu.
Diler, programdaki öğrencilerden 26sının da atölyede kısmi zamanlı
çalıştığını, bu öğrencilere yaptıkları iş karşılığında ücret ödediklerini
bildirdi.
-Evde tamirat işleri kızlara kaldı-
Program öğrencilerinden 18 yaşındaki Elif Tay, meslek lisesinden bu programa
geçiş yaptığını anlattı. Bölümü kendisinin tercih ettiğini belirten Tay,
programın ardından eğitime devam ederek iç mimar olmayı hedeflediğini kaydetti.
Erkek sınıf arkadaşlarının çoğuyla meslek lisesinden beri birlikte öğrenim
gördüğünü ifade eden Tay, hem öğretmenlerinin hem de sınıf arkadaşlarının
kendilerine yardımcı olduğunu dile getirdi.
19 yaşındaki Gözde Albaş de mobilya ve dekorasyon bölümünü çok sevdiği için
programı tercih ettiğini anlattı. Zor olmasına rağmen programda erkek sınıf
arkadaşlarının da yardımıyla başarılı olduğunu belirten Albaş, okulda aldığı
eğitimin evinde de kendisine yardımcı olduğuna değindi. Albaş, Artık evde bir
tamirat işi olduğunda direkt beni çağırıyorlar dedi.
İzel Özberk ise programın ardından öğrenimine devam edip iç mimarlık
bölümüne geçmeyi istediğini belirterek, Mobilya alanında bayanlar erkeklere
göre daha kolay iş bulabiliyor. Bu mesleği seçmeye karar verdiğimde ailem büyük
şaşkınlık yaşadı. Erkek mesleği diye şaşırdılar, ama sonra alıştılar. Şimdi
evde tamirat gereken bir konu olunca, Ben yaparım siz dokunmayın diyorum diye
konuştu.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya