Osmaniye'nin Bahçe ilçesinde çiftçiler, lağımlı suların geçtiği alanlardan dertli. Tarlalarına gitmek için lağımlı sulardan geçtiklerini belirten çiftçiler, köprü yapılmasını istiyor.
Arıtma tesisinin çalışmadığını anlatan çiftçi Gayret Akyüz ve Yaşar Abussuudoğlu, köprü olmadığı için lağımlı sulardan geçerek tarlalarına gittiklerini vurguladı. 70 yaşındaki Yaşar Abussuudoğlu, 1965 yılından bugüne 40 yıldır, dereyi geçerek tarlaya gitmeye çalıştığını söyledi. Yaşar Abussuudoğlu, bir keresinde tarlaya gitmek için taşan dereden geçmeye çalışırken, ölümle burun buruna geldiğini iddia ederken, kendi imkânlarıyla yaptıkları köprünün ağır yüke dayanamadığı için yıkıldığını ve taşıdığı taşlarla basamak yapıp karşı tarafa geçtiğini belirtti. Çiftçi Abussuudoğlu, köprü için muhtarların öncü olması gerektiğini ifade etti. Diğer bir çiftçi Gayret Akyüz, köprü için Nohut ve Çolaklı köyünün muhtarlarına müracaat ettiğini ancak, muhtarların yasal olarak köprü yaptıramadıklarını ve kendilerini aşan bir mevzu olduğunu söylediklerini savundu. Çiftçi Gayret Akyüz, derenin ıslah edilmesi ve lağım sularının dereye bırakılmaması için sözlü olarak Bahçe Toplum Sağlık Müdürlüğü ve İlçe Tarım Müdürlüğü'ne müracaat ettiğini, ancak bugüne kadar netice alamadığını öne sürdü.
Akyüz, meyve bahçesindeki hastalık nedeni ile İlçe Tarım Müdürlüğü'nden yardım istediğini ancak, dereden akan pisli sudaki koli basili gerekçe göstererek gelmediklerini iddia etti. Her şeye rağmen bu şartlarda çiftçiliğine devam edeceğini belirten Gayret Akyüz, ülke ekonomisine katkıda bulunmaya çalışacağını söyledi. Akyüz, sağlıklı besin yetiştirilmesi için yetkililerden köprü yapmalarını ve arıtma tesisinin tekrar işler hale getirilmesini istedi.
Çalıştıklarını gübre ve mazota verdiğini anlatan Akyüz, devletin boşa akan suyu değerlendirerek sulama göleti yaptığı takdirde hem arazilerini sulayacaklarını hem de sulamak için harcanan mazot parasından kurtulacaklarını söyledi. Akyüz, "Teknik insanların masa başında oturarak çiftçinin ve köylünün derdini anlamazsa, yanımıza gelip rezilliğimizi görmezse yardımcı olmazlar. Ne şartlarda çalıştığımızı görecek ki bize yardımcı olsunlar. Gelmiyorlar, çünkü kibar ayaklarını bu lağımlı suya vurmak istemiyorlar. Senin, benim paramla onlar makamda oturuyorlar, biz onların amiriyiz, bize hizmet etmek, bize bakmak zorundalar." diyerek sitem etti. CİHAN