Latif Karagöz: Devlet hastanesi yönetimi personel ayrımcılığı yapıyor

Türk Sağlık-Sen Yozgat Şube Başkanı Latif Karagöz, Yerköy Devlet Hastanesi yönetimi tarafından hastanede çalışan sendika temsilcisine baskı oluşturmaya çalıştığını iddia etti.

Türk Sağlık-Sen Yozgat Şube Başkanı Latif Karagöz, Yerköy Devlet Hastanesi önünde Genel Başkan Yardımcıları Ümit Turhan, Abdurrahman Uysal, Türk Eğitim-Sen Yozgat Şube Başkanı Seyfi Bayrak, Yozgat Türk Büro-Sen Şube Başkanı Hacı Turan Başkal, Ankara 2. Nolu Şube Başkanı Ahmet Kılıkoğlu, Yerköy Türk Eğitim-Sen İlçe Temsilcisi Ferhat Yılmaz'la birlikte düzenlediği basın açıklamasında hastane yönetimini baskı yapmakla suçladı.

Karagöz, sağlık memuru olarak görev yapan sendika temsilcisi Hayati Tuncal üzerinden ayrımcılık yapıldığını belirterek, hastane yönetimine cevaplandırması için şu soruları yöneltti: "Temsilcimiz icapçı olarak geldiği acil biriminde hasta sevki için il dışına gönderilmesine 'benden başka personeller de var, neden hep ben gidiyorum' diye verilen görevi kabul etmemiş, buna karşılık hastane yöneticimiz adeta şov yaparak kendisi, acil nöbetçi hekimi, sağlık bakım hizmetleri müdürü birde başka yolcu alınarak acil hasta sevkine gidilmiştir. Kendiniz uzman hekimsiniz siz sevke gidiyorsunuz, acil nöbetçi hekimini ne maksatla götürdünüz? Hadi onu hekim olarak götürdünüz, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürünü hangi gerekçe ile hangi hizmetine ihtiyaç duyduğunuz için götürdünüz? Bilirsiniz ki ambulansa yolcu alınmaz ama sevkle ilgisi olmayan yolcuyu ne maksatla nereye götürdünüz? Hadi hasta çifte tabiple gitmesi gerekecek kadar acilse diğer yolcuların ambulansta ne işi vardı? Acil hekimini götürerek hastaneyi boş bırakmış olmadınız mı? Diğer olası acil vakıalar için tedbir aldınız mı? Bu sevk görevini başka bir personele vermeyerek temsilcimize tutulan tutanakla kınama cezası vererek hedefinize ulaştınız mı? Bu cezanın amacı yalnızca görevi kabul etmemiş olması mıdır, yoksa personellere yapılan ayrımcılığa karşı duruşu mudur? Personel sıkıntısının çekildiği bir yerde bir kısım kişilerin iş yoğunluğunun az olduğu yerlerde veya idari işlerde çalıştırılması sunulan sağlık hizmetinden daha mı önemlidir. Bir kısım personelin hak etmediği görevlere getirilmesi ile hastanemiz hangi başarıları yakalamıştır? Hastanede çalışanların emeği ile kazanılan döner sermayenin dağıtılmasında neden komisyon toplanmadan kararlar alınmaktadır. Alınan kararlara komisyon üyesi olmayan tarafınızca belirlenen kişilere imza attırıldığı doğru mudur? Görevi gereği nöbet yazılmaması gereken personellere nöbet ücreti ödendiği doğru mudur? 2015'in ilk sekiz ayına kadar hiç rapor almamış temsilcimiz ve eşinin aldığı raporların hastaneye gönderilmesi gösteriyor ki burada baskı ve ayrımcılık vardır. Bu sekiz ay içerisinde rapor alan başka personeller yok mudur? Sekiz ayda sekiz defa, yedi defa rapor alanlar neden hakem hastaneye gönderilmemiştir? Hatta yakınınız olduğu da söylenen temmuz ayında tayinle hastaneye başlayan bir personeli o günden beri hastanede işinin başında gördünüz mü? 3,5 aydır raporla işe gelmeyen personel hakkında ne işlem yaptınız? Yukarıda saydığım şikayet konularının Genel Sekreterliğe de yazılı ve sözlü olarak iletilmesine rağmen kayıtsız kalınması da manidardır. Genel Sekreterlik keşke biz istedik diye değil, burada çalışanlar adına, onların moral ve motivasyonu adına, çalışma şevklerini artırma adına kayıtsız kalmayıp araştırma inceleme yapmış olsaydı. Yapılan yanlışlar varsa düzeltilmesini sağlamış olsaydı. Bilinmelidir ki, 'haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır' düsturu ile haksızlık karşısında susmayacağız. Çalışanların temsilcisi ve sesi olmaya devam edeceğiz. Çalışanlarımız yalnız değildir. Yalnız kalmayacaklardır."
CİHAN
16 Ekim 2015 12:50
DİĞER HABERLER