Samanyoluhaber.com - Moskova

Lavrov Kommersant gazetesine verdiği söyleşide, Moskova’nın karşılıklı faydaya dayalı anlaşmalara her zaman açık olduğunu, ancak bu tür anlaşmaların Rusya’yı ekonomik, teknolojik veya askeri bir bağımlılığa sürüklememesi gerektiğini vurguladı.

Trump’ın yaklaşımının, Joe Biden yönetiminin “Rusya ile hiçbir şeyi müzakere etmeme” politikasından çok daha mantıklı olduğunu savundu.

Rus Bakan, Batı yaptırımlarının kaldırılması durumunda bazı “liberal çevrelerin”, Rusya’nın ithal ikame politikalarıyla elde ettiği kazanımları baltalayabileceği konusunda uyardı. Lavrov, Moskova’nın yaptırımların kaldırılmasını talep etmediğini vurgularken, bazı Rus yetkililerin bu kısıtlamaların kalkmasının ekonomiye zarar verebileceğini düşündüğünü söyledi. Ona göre, bu kişiler yaptırımlar kalkar kalkmaz üretim, gıda ve teknoloji alanlarındaki bağımsızlık çabalarını sona erdirmeye çalışabilir. ABD öncülüğündeki yaptırımların küresel dengeleri bozduğunu ifade eden Lavrov, dünya nüfusunun yarısından fazlasının bu kısıtlamalardan doğrudan ya da dolaylı olarak etkilendiğini söyledi.

ABD ve Ukrayna’ya Sert Eleştiri: “Anlaşma Yok, Sadece Sözler Var”

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, ABD ile Rusya arasında Ukrayna konusunda aracılık yapıldığı iddia edilen anlaşmalar hakkında sert açıklamalarda bulundu.

Lavrov, Ukrayna’daki savaşın temel nedenlerinin Batı’nın müdahaleci politikaları olduğunu savundu. Lavrov, 2014 yılında Ukrayna’da gerçekleşen yönetim değişikliğini “ABD destekli bir darbe” olarak nitelendirdi ve bu süreçte “Rusya karşıtı” bir hükümetin iktidara getirildiğini söyledi.

Lavrov, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın 30 günlük bir ateşkes ve enerji altyapılarına yönelik saldırıların durdurulması önerisiyle geldiğini, Rusya’nın bu öneriyi kabul ettiğini belirtti. Ancak buna rağmen Ukrayna tarafına saldırmak üzere olan yedi insansız hava aracının Rusya tarafından düşürüldüğünü söyledi. Ayrıca Karadeniz Tahıl Girişimi’nin yeniden canlandırılması için müzakereler yapıldığını ancak bu girişimden somut bir sonuç alınamadığını dile getirdi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Rus tarım ürünleri ve gübre ihracatının önündeki engelleri kaldırma yönündeki sözünü de hatırlatan Lavrov, “Guterres üç yıl önce bu sözü verdi ama hiçbir şey yapmadı,” diyerek Birleşmiş Milletleri suçladı.

Özellikle ABD’nin Ukrayna’yı NATO’ya dahil etme çabalarının krizi derinleştirdiğini belirten Lavrov, Donald Trump’ın bu politikaları daha iyi anladığını dile getirdi. Lavrov’a göre, Trump yönetimi Ukrayna’daki durumun karmaşıklığını kavrarken, Biden yönetimi “öğretmen edasıyla” tek taraflı kararlar alıyor.

Lavrov ayrıca Ukrayna’nın 1991 sınırları çerçevesinde toprak bütünlüğü talebini de eleştirerek, bu sınırların SSCB’nin dağılması sonrası belirlenen siyasi uzlaşılara dayandığını vurguladı. Ukrayna’nın bağımsızlık deklarasyonunda tarafsız bir devlet olacağının ve askeri bloklara katılmayacağının açıkça belirtildiğini ifade eden Lavrov, “Biz Ukrayna’nın tarafsız, dostane ve Rus azınlığın haklarını tanıyan bir ülke olarak bağımsızlığını tanıdık,” dedi.