Necip Hablemitoğlu cinayeti soruşturmasının bir numaralı zanlısı Levent Göktaş, Sedat Peker ile Twitter üzerinden yapılan atışmalarda kullanılan hesabın kendisine ait olmadığını açıkladı.
Necip Hablemitoğlu cinayeti soruşturmasının bir numaralı zanlısı Levent Göktaş, Sedat Peker ile Twitter üzerinden yapılan atışmalarda “Tuğlayı çekersem..” şeklinde paylaşım yapan hesabın kendisine ait olmadığını, Peker’le geçmişte cezaevinde yan yana koğuşta kaldıklarını ve aralarının iyi olduğunu açıkladı.
Göktaş 17 Aralık 2022 günü Bulgaristan’dan Türkiye’ye iade edildi. Silivri Cezaevi’nde bulunan Göktaş 14 Şubat’ta başlayacak duruşmalardan önce avukatı Ali Soykan aracılığıyla Kısa Dalga’dan Cengiz Erdinç’in sorularını yanıtladı.
“DEVLETİN SADIK KULUYUM”
Levent Göktaş, açıklamasında Twitter’dan kendisi adına yapılan paylaşımları yalanladı. “Sizin adınızla açılan bir Twitter hesabından yapılan bir paylaşım var. Tuğlayı çekerim diye başlayan bu açıklama size mi ait? (Sedat Peker bu hesabın size ait olduğunu, yakınlarınızla görüşerek hesabı kaldırdığını ileri sürdü)” sorusu yöneltilen Göktaş, şu cevabı verdi: “Açıklama kesinlikle bana ait değil. Benim Twitter hesabım yok. Açmam da, bir kere hapisten çıktığımda açtım 15 gün dayandım ve hemen kapattım. Benim hesabım yok ve asla olmadı, olmayacak. Benden Türk Silahlı Kuvvetleriyle, devletle, hükumetle, siyasetle ilgili hiçbir cümle kelime duymamışsınızdır. Zaten duymazsınız, ben girdiğim çatışmaları -Ergenekon davasında verdiğim örnekler hariç- bile anlatmam. Devletin en sadık kuluyum, ama kimse farkında değil. İnanın hiçbir devlet sırrını bilmiyorum, bilmek de istemem.”
“SEDAT PEKER’LE CEZAEVİNDE YAN YANA KOĞUŞLARDA KALDIK, SÖZLERİNE ÜZÜLDÜM”
“Twitter hesabı ve orada yayınlanan mesajlarla başlayan tartışmada Sedat Peker sizinle ilgili olarak “cinayet işlememi teklif etti” ve “işlediğin cinayetleri anlatırım” mealinde açıklamalar yaptı. Peker’in bu tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine de Göktaş, şu cevabı verdi: “Sedat Peker’le ben Ergenekon davasında yargılananlar arasındaydık. Koğuşlarımız yan yana idi. Aramız da gayet iyiydi. Kendisi çok saygılı ve iyi bir insandır. Tahliye olduktan sonra da İstanbul’da, Ankara’da birkaç kez görüşüp toplu yemek de yedik. Yani bizim aramızda hiçbir sorun yok. Neden bu şekilde konuştu, bilmiyorum. Ama böyle bir şey söylediğini sanmıyorum, ama söyledi ise de kendi sözleridir, gerçekten bilmiyorum, üzüldüm.”