Levent Gültekin: İslamcıların iktidarında insanların hayatı cehenneme döndü

Yeni Şafak, Star ve Cine5'te yöneticilik yapan Levent Gültekin, "Türkiye'yi 30 yıl emek verdiğim hareket yönetiyor. İslamcıların iktidarında insanların hayatı cehenneme döndü." dedi.

'Şatafatlı Mağlubiyet' adlı kitabı yayınlanan Gültekin, Hürriyet Pazar'dan Güliz Arslan'ın sorularını cevapladı.

Levent Gültekin'in, Güliz Arslan'ın sorularına verdiği cevaplardan bazıları şöyle:

- Bu kitap için masanın başına oturduğunuzda aklınızda ne vardı?

-Bu ülkeye olan borcumu biraz olsun ödemek. Türkiye'yi 30 yıl emek verdiğim hareket yönetiyor. İslamcıların iktidarında insanların hayatı cehenneme döndü. O yüzden nefesim yettiğince gençlere 'Biz yaptık, siz yapmayın' demek istiyorum.

- Peki kamuoyunun önünde yaşanan olaylardan en çok hangileri rahatsız etti? Roboski, Gezi, Soma...

- Biri Berkin Elvan'ın annesinin yuhalatılması. Evlat acısı çeken anne hakaret de, ağır küfür de etse duymazdan gelinir. Fakat bu annenin dediklerine bakarak miting meydanında yuhalatılması derinden üzdü beni. Bir diğeri, bunca yolsuzluk iddiasından sonra iktidar çevrelerinden tek bir kişinin çıkıp da 'Arkadaş ben bunu kabul edemem' dememesi. Üçüncüsü de Soma'daki tokat. Kendi yüzüme atılmış gibi hissettim. Tayyip Erdoğan'ın en büyük sloganı neydi? 'Kimsesizlerin kimsesi olmaya geliyorum'. Artık sabah akşam kimsesizlerle kavga eden bir iktidar var karşımızda.

- Çok sert bir üslubunuz var. Zaman zaman haklı hissetmenin şehvetine kapılıp yarar yerine zarar verecek şeyler söylediğiniz, yazdığınız da oluyor mudur?

- En çok korktuğum şey bu. Ama yenemiyorum ki öfkemi... Ülke benim arkadaşlarımın elinde cehenneme döndü, nasıl sakin olayım? Erdoğan hepimizi kendisine benzetti. Sakin konuşarak sesimizi duyuramıyoruz.

- 'Mahalle değiştirdi' tabirini sevmiyorsunuz değil mi?

- Ayıp bir şey çünkü. Artık mahalle diye bir şey yok, Türkiye var. Kaldı ki ben mahalleyi terk etmedim, mahalleliler komple taşındı. Benim yaptığım şey, onlara 'Arkadaşlar, nereye gidiyorsunuz? Bu yaptığınız ülkeyi felakete sürüklüyor' demekten başka bir şey değil.

- Bir 'Erdoğanistler ve Tayyipçiler' ayrımınız var...

- Evet, AK Partililer iki gruptan oluşuyor: Erdoğanistler ve Tayyipçiler. Erdoğanistler; çıkarını Erdoğan'dan sağlayan, devlette, medyada ön planda olanlar. Tayyipçiler ise tek derdi evine ekmek götürmek olan, iktidardan nemalanmayanlar.

- 'Türkiye, Erdoğanistlerin çıkarcılığı, Tayyipçilerin saflığı, muhalefetin de Tayyipçilere ulaşamaması yüzünden bu halde' diyorsunuz...

- Muhalefet, Erdoğanist'lerle kavga ediyor, Tayyipçiler'e de asla ulaşamıyor. Çünkü onlara söyleyecek bir sözleri yok. Erdoğanistler gece gündüz televizyon ekranlarından, gazete köşelerinden Tayyipçilere yalan söyleyerek geçimlerini sağlıyorlar. Ne yazık ki muhalefetin Erdoğan'a alternatif olabilecek ne siyasi zekâsı var ne de kabiliyeti... Bu yüzden milletçe bir çamurun içinde debelenip duruyoruz.

- AK Parti önümüzdeki seçimi kazanır mı?

- Kazansalar da yenildiler artık. O yüzden kitabın adında 'mağlubiyet' diyorum. İslamcılar ağır bir yenilgi aldı. Topluma söyleyecek bir sözleri kalmadı. Ülke elden gidiyor, çocuklar ölüyor, eğitim çöktü, şehir kuramıyorlar, kültür-sanat yok, bilim yok... İktidarda olsalar ne olacak ki? Türkiye kaybederken AK Parti kazanabilir mi? Tüm bu yaşananlara rağmen hâlâ tek başına iktidar olabilme ihtimallerini konuşuyor olmamız da muhalefetin ayıbı. Muhalefet lideri olsam AK Parti'nin bunca defosuna rağmen, toplumun bana değil de AK Parti'ye oy vermesinden utanırdım. Hatta utancımdan sokağa çıkamazdım.

- 'Yeni Ahmet Hakan' diyorlar sizin için...

Ahmet Hakan, Türkiye'nin en demokrat yazarlarından biri. Takdir ediyorum. Fakat bu çok sığ bir benzetme. Hepimizin karakteri, kişiliği farklı. CİHAN
06 Eylül 2015 12:56
DİĞER HABERLER