Libya’da Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) bağlı Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC), ülkedeki çatışmalar nedeniyle yaklaşık altı aydır ara verilen petrol üretimi ve ihracatına yeniden başlandığını duyurdu.

NOC’tan Cuma günü yaptığı açıklamada, Libya’nın petrol ihracatının önündeki engellerin kaldırıldığı, ancak petrol üretiminin daha önceki seviyeye çıkmasının zaman alacağı belirtildi.

Açıklamada, “17 Ocak’tan beri uygulanmakta olan yasa dışı blokaj yüzünden rezervlerde ve altyapıda oluşan önemli hasarlar nedeniyle üretimin artırılması zaman alacak” denildi.

NOC Başkanı Mustafa Sanalla, petrol üretimine yeniden başlanmasına ilişkin açıklamasında, “Ulusun yeniden güçlenmesi yönünde önemli olan bu adımı sonunda atabildiğimiz için çok memnunuz” ifadesini kullandı. Açıklamada, ülkenin doğusundaki Sidre limanında ham petrol yüklenecek ilk tankerin Kriti Bastion olacağı kaydedildi.

NOC tarafından daha önceki haftalarda yapılan açıklamada ise 6,5 milyar dolarlık gelir kaybına yol açan blokajın kaldırılarak, petrol üretimine ve ihracatına yeniden başlanması için “Birleşmiş Milletler ve ABD’nin gözetiminde” UMH ve bölge ülkeleri arasında görüşmeler yapıldığı belirtilmişti. 

Libya’daki en önemli petrol rafinerilerinin bulunduğu doğu bölgelerinde kontrolü elinde bulunduran Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu, petrol üretimine yeniden başlanmasını Ocak ayından beri bloke ediyor. NOC yaklaşık iki hafta önce de, ülkenin güneyindeki Şerare Petrol Sahası’nda üretimi yeniden başlatma girişiminin Rus ve diğer yabancı uyruklu paralı askerler tarafından engellendiğini duyurmuştu.

Uluslararası anlaşmalar uyarınca Libya petrolünü ihraç etme yetkisi Birleşmiş Milletlerin meşru hükümet olarak tanıdığı UMH’da bulunuyor. Petrol sadece NOC üzerinden ihraç edilebiliyor ve gelirlerinin yine Trablus merkezli Libya Merkez Bankasına yatırılması gerekiyor.

UMH, Türkiye ve Katar tarafından desteklenirken Hafter birlikleri Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Rusya’nın desteğine sahip. Hafter birlikleri geçen yıl Nisan ayında başkent Trablus’u ele geçirmek için başlattıkları taarruzda ilerleme kaydedememiş, Aralık ayından itibaren Türkiye’nin UMH’ya askeri desteğini artırması sonucu, elindeki stratejik açıdan önemli çok sayıda bölgeyi kaybederek geri çekilmek zorunda kalmıştı.