Üç gün süren görüşmeler sonrası okunan tarafların ortak yazılı açıklamasında "yolsuzluk ile kamu malının israfına son verilmesi ve kurumsal ayrılığın bitirilmesiyle" ilgili kriterler belirlenmesine ilişkin önemli anlaşmaların sağlandığı belirtildi.

Libya Başkanlık Konseyi heyeti üyesi Muhammed Halife Necm, "Fas'taki siyasi diyalog toplantıları, olumlu ve yapıcı bir şekilde geçiyor. Herkes, ülke çapında kapsamlı bir siyasi çözümün tamamlanmasının yolunu açacak olumlu ve somut sonuçlar elde etmeyi umuyor" dedi. Yazılı açıklamada sözü geçen anlaşmaların henüz imzalanmadığı belirtildi.

ABD ve Almanya’nın arabulucuğuyla iki taraf 21 Ağustos’ta ateşkes çağrısında bulunmuştu. Ateşkes kararına hemen hemen tüm taraflar destek verirken Türkiye, sergilediği sessiz tavırla ateşkesten memnun olmadığı eleştirilerine maruz kalmıştı. 

Görüşmeler sürerken Türk medyasına yansıyan bilgilere göre Türk ve Mısır istihbarat birimleri arasında yapılan görüşmelerden sonra UAH temsilcileri Kahire’ye gitti. Londra’da yayınlanan The Arab Weekly gazetesinin iddiasına göre ise UAH’nin Kahire’ye heyet göndermesine ABD’nin uyguladığı baskı sebep oldu. 

Ateşkesten önce Türkiye ve Rusya heyetleri Ankara’da yaptıkları görüşmelerden hemen sonra, Sirte üzerine yürüyen Türkiye destekli UAH birlikleri Sirte’nin dış mahallelerine girdikten sonra durmuştu. Görüşmelere Moskova’da devam edilmesi kararlaştırılmıştı. Ancak ABD ve Almanya’nın ağırlığını koymasından sonra Türkiye ve Rusya’nın ne tür adımlar atacağı şimdilik bilinmiyor. 

Fas ve ABD’nin himayesinde yapılan Buznika’daki görüşmelere her iki taraftan ikişer heyet katılıyor. 

Her ne kadar görüşmelerden nihai kararlar çıkmasa da, başta ABD ve Türkiye olmak üzere diplomatik çevrelerden yapılan açıklamalarda görüşmelerin pozitif bir atmosferde devam ettiği, şimdilik belli konularda sözlü mutabakata varıldığı belirtiliyor. 

The Arap Weekly’nin haberine göre heyetin amacı Mısır'a, Hafter güçlerinin Sirte ve petrol terminallerinden çekilmesi ve bölgeye Misrata milisleri ile Suriyeli paralı askerlerin yerleştirilmesin öngören Amerikan planını kabul etmesini sağlamak. 

Gazete bu güçlerin bahsedilen bölgeye sevk edilmeden önce polislik eğitimi aldıklarını da öne sürüyor. Ancak diplomatik kaynaklar Mısır’ın bu teklifi kabul etmesi durumunda petrol kaynaklarını tamamen Türkiye’nin kontrolüne girmesinden endişe ettiğini belirtiyor. ABD özellikle bu bölgeden Rusya’yı uzak tutmaya çalışıyor. Bölgede Hafter güçlerinin kalması durumunda Rusya’nın Hafter üzerinden bölgede etkin olabileceği belirtiliyor. 

Mısır, Türkiye'nin Sirte-Cufra hattını ihlal etme girişimine karşı koyma niyetini açıklayan tek ülkeydi. Ancak Fransa ve Rusya da Türkiye’nin bu bölgeye girmemesi gerektiği yönünde açıklamalar yapmıştı. Libya Ulusal Ordusu'nun Trablus civarından çekilmek zorunda kalmasının ardından, Türkiye destekli milis güçler Sirte sırtlarına kadar ilerlemişlerdi. 

Bu arada The Arab Weekly’nin iddiasına göre Türkiye Mısır’la uzlaşmak için birtakım tavizler vermeye hazır. Bu tavizler arasında bazı üst düzey Müslüman Kardeşler liderlerinin Mısır’a iade edilmesi de bulunuyor. 

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı açıklamada, “Açıkçası ben Mısır'ın ne yaptığını anlamakta güçlük çekiyorum. Bir yandan (Yunanistan ile) anlaşma yapıyorlar, diğer yandan istihbarat örgütleri aracılığı ile bize burada bir yanlış anlaşılma olduğunu ve bunu çözmemiz gerektiğini söylüyor” demişti.