Libya'nın doğusundaki Temsilciler Meclisi, Fethi Başağa'yı geçici Başbakanlık görevine getirdi. Başbakan Dibeybe, seçimler düzenlenene kadar görevde kalacağını bildirmişti.
Libya'da 24 Aralık'ta planlanan seçimlerin rafa kaldırılmasıyla sonuçlanan siyasi karmaşada yeni bir perde açıldı. Ülkenin doğusunda Akile Salih başkanlığındaki Temsilciler Meclisi, oy birliğiyle Fethi Başağa'yı geçici Başbakanlık görevine getirdi.
Libya'da Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilmesi sonrasında ülke Batı'da Birleşmiş Milletler'in (BM) tanıdığı ve Türkiye'nin desteklediği Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile doğuda Libya Ulusal Ordusu komutanı Halife Hafter desteğindeki Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi arasında iki nüfuz bölgesine ayrılmıştı. Fethi Başağa, Türkiye'nin desteklediği UMH'da 2018-2021 döneminde İçişleri Bakanlığı görevini yürütmüştü.
Hafter memnuniyetle karşıladığını bildirdi
Fethi Başağa'nın geçici Başbakanlık görevine getirilmesine ilk tepki Halife Hafter'den geldi. Hafter, Meclis'in Başağa'yı görevlendirmesini memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
Hafter komutasındaki birlikler, Başağa'nın İçişleri Bakanı olduğu UMH hükümetine karşı 14 ay savaşmış, Hafter'in Trablus kuşatması Türkiye'nin askeri desteğiyle püskürtülebilmişti. Başağa, Türkiye'ye yakınlığıyla bilinen bir isimdi.
Fethi Başağa, BM öncülüğünde başlatılan Libya Siyasi Diyalog Forumu çerçevesinde başbakan adayı olmuş, ancak 5 Şubat 2021'de yapılan oylamada seçimi az farkla Abdulhamid Dibeybe kazanmıştı.
Dibeybe "görevdeyim" demişti
Görevdeki Başbakan Abdulhamid Dibeybe, uluslararası alanda tanınan hükümetinin seçimlerle yeni bir hükümet iş başına gelene kadar görevde kalacağını belirterek Temsilciler Meclisi'nin geçici Başbakan atama girişimine karşı çıkmıştı.
Temsilciler Meclisi bu adımına, hükümetin Aralık'ta seçimleri düzenleme görevini yerine getirememesini gerekçe göstermiş ve 24 Aralık itibarıyla hükümetin görev süresinin sona erdiğini savunmuştu. Seçimler, rakip tarafların seçim yasasında uzlaşamaması üzerine gerçekleştirilememişti. Seçimlerin ne zaman yapılacağı ile ilgili bir tarih de belirlenmiş değil.
Temsilciler Meclisi'nin bu adımının ülkeyi yeniden iki yönetim bölgesine ayırmasından ve ayrılıkları derinleştirmesinden endişe ediliyor.