2025’in ilk beş ayı geride kalırken, küresel hisse senedi piyasalarında sert dalgalanmalar ve dikkat çekici ayrışmalar yaşandı. 1 Ocak’tan itibaren başlıca borsa endekslerinin dolar bazlı performansları karşılaştırıldığında, yatırımcıların yön değiştirdiği ve bölgesel risk iştahının büyük farklılıklar gösterdiği ortaya çıktı.

Gerçek Gündem'de yer alan habere göre bu dönemde yatırımcısına en fazla kazandıran ülke Polonya oldu. WIG20 endeksi, yılbaşından bu yana dolar bazında yüzde 47,6’lık getirisiyle küresel sıralamada birinciliğe yerleşti. Polonya ekonomisinde enflasyonun kontrol altına alınması ve AB destekli altyapı yatırımlarının artması, borsayı olumlu etkileyen başlıca faktörler arasında yer aldı.

Öte yandan, Borsa İstanbul'da durum tam tersi bir yönde ilerledi. 2022’de dolar bazında yatırımcısına yüzde 105 kazandırarak dünya genelinde zirvede yer alan BIST 100 endeksi, bu yıl yüzde 9,5’lik düşüşle listenin son sırasında yer aldı. Bu gerilemede yüksek reel faizler, yavaşlayan iç talep ve yabancı yatırımcı girişinin sınırlı kalması etkili oldu.

Seçimlerin ardından değişen ekonomik politikalar kapsamında Türkiye’de sıkı para politikası uygulamaya konuldu. TCMB’nin sürdürdüğü yüksek faiz politikası, kredi büyümesini sınırlarken şirket kârlılıkları üzerinde de baskı oluşturdu. Buna ek olarak, yerli yatırımcılar alternatif getiri arayışıyla mevduat ve tahvile yönelirken, borsada işlem hacimleri ciddi oranda geriledi.

2025’in öne çıkan diğer kazananları ise Avrupa ülkeleri oldu. ABD’den çıkan fonların rotasını Avrupa’ya çevirmesi, Ukrayna'daki savaşın diplomatik çözüm sinyalleri ve açıklanan geniş ölçekli kamu harcama paketleriyle birlikte Avrupa borsalarında ciddi toparlanma görüldü.

Avusturya borsası yüzde 34,3, Yunanistan yüzde 34,2, İspanya yüzde 32,5 ve Şili yüzde 30’luk dolar bazlı getirilerle ilk beş arasında yer aldı. Özellikle enerji ve savunma sektörlerine yönelik yatırımlar, bu ülkelerdeki hisse senetlerinin değer kazanmasında etkili oldu.

Dünyanın en büyük borsası olan ABD’de, yılın başında ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden adaylığını açıklaması ve dış ticaret politikalarındaki belirsizlikler piyasalarda dalgalanmaya neden oldu. Gümrük tarifelerinin geçici olarak geri çekilmesiyle toparlanan S&P 500, sadece yüzde 0,4'lük artışla küresel sıralamada sondan beşinci sırada yer alabildi.

ABD’de yatırımcıların gözü, Fed’in yılın kalanında nasıl bir faiz patikası izleyeceğine ve olası bir durgunluğun gelip gelmeyeceğine çevrildi.

Petrol fiyatlarındaki gerileme, enerji gelirine bağımlı ekonomileri olumsuz etkiledi. Suudi Arabistan borsası, bu yıl yüzde 1,3’lük düşüşle sondan dördüncü sıraya gerilerken, Tayland ve Endonezya borsaları sırasıyla yüzde 6,5 ve yüzde 5,1 düşüşle onun hemen üstünde yer aldı. Asya’daki siyasi istikrarsızlıklar ve zayıf ihracat verileri, yatırımcıları bölgeden uzaklaştıran etkenler arasında yer aldı.