Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin ''PYD'yi terör örgütü olarak görmüyoruz'' açıklamasına ''PYD ve YPG terör örgütüdür bize göre. ABD bedel ödemiyor. Bedel ödeyen biziz'' yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını Emirgan Hamid-i Evvel Camisi'nde kıldı.

 

Erdoğan, sabah saatlerinde Huber Köşkü'nden çıkarak Emirgan Hamid-i Evvel Camisi'ne geldi.

Burada bayram namazını kılan Erdoğan'a, oğlu Bilal Erdoğan, torunları Ömer Tayyip ve Ali Tahir Erdoğan ile İçişleri Bakanı Selami Altınok, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul Milletvekili Aziz Babuşçu ve Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu da eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, namaz sonrasında vatandaşlarla bayramlaştı.

 

Tüm İslam dünyasının kurban bayramını tebrik ediyorum. Her bayram bir diriliştir.

Bu Kurban Bayramı'na çok sıkıntılı bir süreçte girmiş bulunuyoruz. Bu sıkıntılı sürecin ardından da malum 1 Kasım'da Türkiye bir genel seçim yaşayacak. Bu bir tekrar seçimdir, bir erken seçimdir ve bu seçimde milletimiz ferasetini ortaya koymak suretiyle inşallah bu sıkıntıları aşacak, güven ve istikrarı sağlayacak bir adımın kararını verir diye düşünüyorum ve milletimin tekrar bu dini bayramını, Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum

Rusya'nın tabii İran'la birlikte Suriye'ye vermiş olduğu destekler artık zaten gizli değil. Bunu kendileri de ifade ediyorlar. Temenni ederiz ki Rusya, bu süreçte dün yaptığımız görüşmelerin gereğini bir dayanışma içerisinde yerine getirmek suretiyle, ben dün kendilerine de ifade ettim, Esed burada bir butik Suriye kurmak istiyor. Butik Suriye, Şam'dan başlayıp Hama, Humus ve Lazkiye'yi kapsayan ki bu da Suriye'nin yüzde 15'ine tekabül eden bir bölgedir. Bu bölgede kendine ait, arkasında belli egemen güçlerin hakim olduğu, destek verdiği bir devlet kurabilmek, bu da tabii Akdeniz'e açılan bir yapı olması hasebiyle böyle bir yapıyı kurmak, derdi bu

Biz Suriye'de toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Suriye halkının terör örgütlerinden arındırılmış bir yapıya kavuşmasını arzu ediyoruz. Ama burada şöyle bir adım bizim en önemli talebimizdir. O da bir güvenli bölgeyi özellikle istiyoruz. Güvenli bölgedeki hedefimiz nedir? Türkiye'de şu anda 2 milyona yaklaşan bir Suriyeli mülteci var. Bu insanların ülkelerine dönme talebi var. Dolayısıyla Türkiye sınırında Suriye tarafında onlar için oluşturulacak bir güvenli bölgede, bunu birçok dost ülkelerle de konuştuk, oraya onların dönmesi, bir yerleşim planıyla oraya yerleştirilmesi, inanıyorum ki bölgede çok daha farklı bir havanın oluşmasına da vesile olacaktır. Bunları da dün yine aynı şekilde Sayın Putin ile paylaştık

(Avrupa Birliği Liderler Zirvesi'nde mültecilere ilişkin Türkiye'ye 1 milyar avro yardım konusunda) Böyle bir kararın alınmış olması isabetlidir. Çünkü aslında bu Avrupa Birliği'nin bugüne kadar atmış veya atacak olduğu bir adımdır. Temennim odur ki sadece Türkiye'nin sorunu değil bu sorun, tüm dünyanın sorunu. Şu anda bazı olumlu adımlar atılıyor ama bunun icrası bizim için çok çok önemli. İcrayı gördüğümüz anda biz de tabii bundan Türkiye olarak memnun oluruz. Bu süreci bekliyoruz

Edirne konusunu Valimizle de görüştük. Farklı ülkelerin yaptığı zulmü de yapmak istemiyoruz. İnsani bir yaklaşım içinde değerlendirmek suretiyle ya kendi ülkelerine geri döndermek ya da belli bir süre buralarda misafir etme gibi bir adım atmış bulunmaktayız.

Seçim güvenliğini sağlamaya yönelik bir adımdır. Farklı il ve ilçelerden de gelebilir.

PYD ve YPG bunların hepsi terör örgütüdür, bize göre. Amerika, bu işte şu anda bedel ödemiyor, bedel ödeyen biziz ve PYD'nin yaptıklarını da YPG'nin yaptıklarını da bilen de biziz. Dolayısıyla bu yanlış bakışı, yanlış değerlendirmeyi herhalde tekrar değerlendireceklerdir diye düşünüyorum. Biz, DAİŞ'i de terör örgütü olarak görüyoruz, PYD'yi ve onun yanındaki bu tür kuruluşları, PKK yine aynı şekilde...

AB de PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmiştir. Biz terör örgütlerinin elinde onların silahını görünce rahatsız oluyoruz.Sanıyorum sayın Başbakan ABD'de ortaklarla görüşmeleri olacak.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, bayram namazını Diyarbakır'daki Ulu Cami'de kıldı.

Davutoğlu, oğlu Mehmet Davutoğlu ile konakladığı otelden makam aracıyla Ulu Cami'ye geçti.

Burada, sabah namazını kılan Başbakan Davutoğlu, daha sonra vaazı dinledi. Bayram namazını da bu camide kılan Davutoğlu, namaz sonrası vatandaşlarla bayramlaştı.

Davutoğlu'na, Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Kudbettin Arzu eşlik etti.

İnşallah ülkemizin etrafındaki ateş çemberinin getirdiği bu zor günler geçecek. Bu zor günlerde en büyük gücümüz, bayram günlerinde olduğu gibi omuz omuza durmamızdır, kardeşliğimizi baki kılmamızdır, bizi ayırmak, bölmek isteyenlere karşı kelime-i tevhid etrafında ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin eşit vatandaşları olma bilinciyle ayakta dimdik durmamızdır

Davutoğlu, bölgedeki operasyonların terör odaklarını yönelik gerçekleştirildiğini kaydederken, Diyarbakır'a ziyaretinin bir seçim ziyareti olmadığını ifade etti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bayram namazı çıkışında gazetecilere açıklama yaptı.

Terörle mücadele kesintisiz devam etmeli. Bunun kökünün kazınması lazımdır.

Sayın Cumhurbaşkanı kendisine bir çeki düzen vermeli, sözlerinin nereye gittiğini iyi anlamalı. Ben merak ediyorum, her gün vatanın bir köşesinde bir acı yaşandığında, analar ağladığında, feryatların dillendirildiği bir ortamda evde nasıl uyuyor? Hiç mi vicdanı sızlamıyor? Kalkmış 550 tane milletvekili… Ne yapacaksın sen Cumhurbaşkanı olarak milletvekilini. O bakımdan sonu felaket sayın Cumhurbaşkanı'nın.

Onun değelndirilecek tarafı yok. Bana göre göstermelik bir ayrıcalığa düşmüş oldular. Sonunda ya pazarlık yapılacak, ya başka şeyler gerçekleşecek

Sayın Başbakan'ın çağrıdan başka gündemi yok.

HDP Eş genel başkanı SELAHATTİN DEMİRTAŞ Diyarbakır'da bayram namazı çıkışı açıklama yaptı. Demirtaş, Ak Parti'nin YSK tarafından yasaklanan seçim şarkısıyla ilgili bir soruya ''AKP'ye tavsiyem; Bismillahlı değil, Tövbe Estağfurullahlı seçim kampanyası yapsalar daha yerinde olur'' cevabını verdi.

Hükümette yer alma da çekilmede siyasi karardır. Partimiz çözümsüzlük sürecinin parçası olmayacağını göstermek için hükümette yer almıştı. AKP hükümeti kendilerinden olmayan hiç kimseyi kabul etmiyor. ''Neden AKP ile koalisyon yapıyorsunuz'' diyenlere gösterdik oyunu. Düşünün bir bakan bir ilçeye giriş yapamıyor. Bakanların açıkladığı metni biz ortaklaştırdık Sayın bakanlar ortak kararımızı okudular. Bizde Saray yok. Kendi metnimizi kendimiz yazıyoruz.

Bu seçim bizim ve diğerleri arasında geçecek. Anayasayı ihlal etmiş olan arasında geçecek. Devletin hazinesi onların, bürokrasi onlara çalışıyor. YSK, hakim, savcı onlara bağlı. 1 Kasım'da da inşallah mahçup olmayacağız. Türkiye kazanacak. Onların hakaretlerine de onların seviyesine düşerek cevap vermeyeceğiz. Geçen defa biz HDP olarak hem seni hem AKP'yi yendik. Meydanlara çıkma demiyoruz. Senin harcadıkların içinde HDP'li seçmenin de payı vardır. Günahtır, haramdır. Kendisinden çekinmiyoruz. Geçen defa da indi meydanlara. Yine insin.

Son bir kaç güne girildiğinde gerçekten güvenlik yoksa orada tartışırız. Ama bu 3 sandık, 5 sandık olur. Sandıklarla ilgili güvenlik problemi yok. Kimse korkarak bize oy vermesin. Biz korku ile oy almıyoruz. Seçmene hakaret etmesinler. Korkudan HDP'ye oy verdim diyen varsa bize başvursun, gereğini yapalım. Seçmeni sandığa götürmeyecek operasyon yapmaya çalışıyorlar. Biz kendimize güveniyoruz.

YSK'nın verdiği kararı gördünüz. Buradan da mağduriyet çıkarmaya çalışıyorlar. AKP'ye tavsiyem; Bismillahlı değil, Tövbe Estağfurullahlı seçim kampanyası yapsalar daha yerinde olur.