Lise öğrencisi Ahmet Beledin ve Selim Turan'ın Suriyeli mültecilere yönelik geliştirdiği ‘Karye Projesi' mülteci sorununa çözüm getiriyor.
II. Abdülhamit döneminde kullanılan sistemi modernize eden öğrenciler, Ulusal Sosyal Bilimler Olimpiyatı'nda (USOBO) birinci oldu.
Türkiye'nin dört bir yanında mülteciler için kamplar inşa edildi. Suriyelilerin barınma, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaçları buralarda karşılanıyor ancak mülteci nüfusun yüzde 12'si kamplarda. Kamp dışına taşan ‘kentli mülteciler' ise sorun oluşturuyor.
Lise öğrencisi Selim Turan ve Ahmet Beledin, tarihten ilham alarak bu soruna çözüm getiriyor. II. Abdülhamit döneminde uygulanan Karye Sistemi'ni günümüze taşıyan gençlere göre bu proje “Hey buraya bakın, burada sorunun çözümü var.” anlamını taşıyor. Çevresindekiler projeyi gençlerin boyundan büyük bulsa da ikili, tarih öğretmeni Seyfullah Arpacı'nın desteğini arkasına alarak Ulusal Sosyal Bilimler Olimpiyatı'nda birinciliği göğüslüyor.
Her şey 1,5 yıl önce Suriyeli ailelere yardım götürmeleriyle başlıyor. Mültecilerin dramına tanık olan gençler, saha çalışmalarına başlıyor. İkili, ev arayan mülteciler dolayısıyla kira fiyatlarının arttığını, Suriyelilerin hamallık, inşaat işçiliği gibi işler yaptığını gözlemliyor. 55 sayfalık rapor hazırlıyorlar ve kaynak taramaları onları tarihî Karye ile buluşturuyor.
HASTA ADAM (!) ÇAĞIN ÖTESİNDE BİR ANLAYIŞA SAHİP
Gençler, II. Abdülhamit Dönemi'nde kurulan Umum Muhacirin Komisyonu'na dikkat çekiyor. Bu komisyon, muhacirleri cami, medrese, bağ evi gibi geçici iskân bölgelerine gönderiyor. Muhacirler askerlikten ve vergiden belli bir süre muaf tutuluyor, tarım yapabilecekleri arazi ve tohum veriliyor. Zanaatı olana sermaye ve dükkân sağlanıyor, vakıf ve hazineye ait çiftlikler iskâna açılıyor. Balkan Savaşları'nda kaybedilen topraklardan gelen göç dalgasını kontrol altına almak ve iskânlarını sağlamak amacıyla 1913'te İskânımuhacirin Nizamnamesi kabul ediliyor. Buna göre göçmenler iskân bölgelerine intikal ettirilecek, bölgesini beğenmeyenlere senet karşılığında ayrılma hakkı tanınacak. Esnaflıkla uğraşanlara 2 bin kuruşa kadar iş kurabilmeleri için sermaye verilecek…
Ahmet Beledin, “Bu dönemde Karaköy Köprüsü'nden alınan vergiler göçmenlere bağlanmış, tiyatro, opera gibi aktivitelerin maddi gelirleri bu fona aktarılmış. Hasta adam adı takılan Osmanlı Devleti, çağın ötesinde bir anlayışla göçmenler için fonlar oluşturmuş.” yorumunu yapıyor.
Selim Turan ise “Biz Karye'nin uygulanmasını idari olarak değil de mültecilerin barınma ihtiyacını karşılamak amacıyla düşündük.” diyor. Mültecileri toplumdan izole edemeyeceğimizi düşünen ikili, şehir merkezine yakın, nitelikli arazilerin tespitinin yapılmasını, buralara sığınmacıların ikamet edecekleri evler inşa edilebileceğini söylüyor. Öğrenciler, kayıt dışı istihdam, sağlık, eğitim gibi sorunlara çözümler geliştirdiklerini ifade ediyor.