Henüz 2 hafta önce Cumhurbaşkanı Erdoğan Başkan Trump ile görüşmeye gelmeden önce Türk hükümetinin dünyaca ünlü PR şirketi Burson-Marsteller ile anlaştığı haberleştirilmişti. Gruba yıllık olarak 1.5 milyon dolar ödeneceği açıklanmıştı.

Daha üzerinden 2 hafta geçmeden bu hafta ise bu kez Başkan Donald Trump’ın uzun zamandır Florida lobicisi olan Brian Ballard’ın kiralandığı öğrenildi. AKP hükümeti, Ballard’ın firması eski Florida Kongre üyesi Robert Wexler tarafından temsil edilecek Türkiye hükümeti ile 1.5 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. Ballard’ın şimdiye kadar sadece Dominik Cumhuriyeti ve Arnavutluk’un Sosyalist Parti ile lobi anlaşması yaptığı, Türkiye’nin ilk büyük müşteri olduğu da ifade edildi.

Wexler aslen Demokrat Partili ve Obama yönetimine yakın olarak biliniyordu. Uzun yıllar kendisinin Obama yönetiminde bir görev alacağı beklentisi olsa da hiçbir zaman yönetimde görev almamıştı. Wexler ayrıca 18 yıl kadar önce ABD Kongresinde Türk Dostluk Grubunu da kuran eş başkanlardan biri.

Tabi AKP hükümeti derken, bu bütçe Türkiye Cumhuriyeti bütçesinden harcanıyor. Türkiye imajı olarak ifade ediliyor. AKP partisinden bu paralar ödenmiyor.

Yıllarca Tallahassee’de Trump’ı temsil eden ve hala zaman zaman Trump’la konuşan Ballard, “Firmanın artan uluslararası çalışmalarından heyecan duyuyorum ve bu önemli ABD ve NATO müttefikiyle çalışmayı heyecanla bekliyorum” dedi.

Bu arada, Rusların 2016 ABD başkanlık seçimlerine müdahalesi iddiaları araştırılırlen, Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı Mike Flynn, Rus petrol anlaşmasıyla bağlantılı olan Türk lobiciliği için artan bir inceleme altında. Mike Flynn’in Türkiye’nin lobicisi olmasının bir şekilde Rusya bağlantılı olup, olmadığı başkentte konuşulmaya devam ediliyor.

Tartışmaların tam merkezindeki isim Ekim Alptekin, bu hafta Washington’da yapılan ATC toplantısında bir konuşma yapmış, ABD hükümetini hem YPG ile ortaklığı hem de Gülen’i ‘tolere’ etmesinden dolayı bu tür iş toplantılarına alışılmadık şekilde ağır denebilecek bir tonda eleştirmişti. Ekim Alptekin, Flynn’in altında bulunduğu soruşturmalarda kendisinin de soruşturmaya tabi tutulup, tutulmadığı veya mahkeme daveti gelip, gelmediği sorularına cevap vermediği görülmüştü.

Erdoğan’ın geçen hafta yaptığı Washington ziyaretten akılda kalan ise başkentte protestoculara olan saldırı görüntüleri. Halen birçok Senato ve Kongre üyesi Türk Büyükelçisinin ülkeden çıkarılmasını talep ediyor.

Bir taraftan her Washington’a gelişte kavga ve saldırı haberleri ile gündem olan, gazetecileri hapsetmekte dünya lideri ve hukukun üstünlüğünde en son ülkelerden olan Türkiye’nin ABD’deki imajı yerlerde. Bu imajın hiçbir PR şirketi tarafından düzeltilebileceği hayal edilmiyor. Buna rağmen Türk hükümeti son yıllarda hızla beraber çalıştığı lobi ve PR grubu sayılarını artırıyor.

Örneğin, 10 gün kadar sonra Erdoğan’ın Washington ziyaretinden Google aramalarında ve şehirde kalan tek iz, kavga, kan ve saldırı görüntüleri.