ABD'nin önde gelen bankalarından Bank of America, Mehmet Şimşek'in Londra'da görüştüğü yatırımcıların izlenimlerini aktaran bir not yayımladı. Yatırımcılar Şimşek'in adımlarını olumlu görseler de yapısal sorunlara ve yerel seçimlere işaret ederek temkinli konuştu.
ABD’nin önde gelen bankalarından Bank of America (BofA), Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 4-5 Ekim tarihlerinde İngiltere’nin başkenti Londra’da yaptığı toplantılara katılan yatırımcıların izlenimlerini içeren bir not yayımladı.
Not, yatırımcıların Türkiye’de genel seçimlerin ardından ekonomi politikalarında ve ekonomi yönetiminde yaşanan değişimden memnun olduklarını ancak siyasi endişelerin sürdüğünü ortaya koyuyor.
Ağırlıkla ABD ve İngiltere olmak üzere 23 büyük yabancı fon yöneticisinin görüşlerinin yer aldığı not, seçimlerin ardından politika değişimine rağmen Türkiye’ye dönük sıcak para akışının neden henüz istenen seviyeye ulaşmadığını da ortaya koyuyor.
Görüşlerine yer verilen yatırımcıların çoğu, yüksek enflasyon ve düşük rezerv başta olmak üzere Türkiye ekonomisindeki sorunların çözümünün kolay ve kısa sürede olmayacağı görüşünü dile getirirken, yerel seçim öncesinde siyasi kararlar kaynaklı hayal kırıklığı korkusuna da işaret etti.
ENFLASYON VE REZERV ENDİŞESİ
Notta yer alan görüşlerden bir bölümü şöyle:
İngiltere’den bir fon yöneticisi (500 milyar dolarlık): Politika değişikliği cesaretlendirdi ancak mevcut zorluğun boyutu hâlâ gözünü korkutuyor.
Enflasyon ve kullanılabilir döviz rezervlerine ilişkin endişeleri devam ediyor.
İngiltere’den bir fon yöneticisi (500 milyar doların üstünde): Gelişen ülkelerle ilgili nötr. Çin’deki toparlanma işaretleri ABD’de resesyon endişeleriyle dengeleniyor.
Mevcut ekonomik programının devam etmesi halinde Türkiye konusunda pozitif. Başarının üç sürükleyicisi var; gelecek yıl enflasyonun düşmesi, KKM hacminin başarılı bir şekilde azaltılması ve TL’de öngörülebilir değer kaybı. Bu üç zorluğun başarılı bir şekilde yönetilmesi, risk priminde düşüşü beraberinde getirmeli.
ABD’den bir hedge fon: Toplantının çok iyi olduğunu düşünüyor, Bakan Şimşek’in şeffaflığını ve döviz rezervini artırma önceliğini takdir etti.
TERSE DÖNÜŞ POTANSİYELİ EN BÜYÜK KORKU
ABD’den bir hedge fon: Bakan Şimşek’in şeffaf ve dürüst olduğunu düşünüyor.
Siyasilerin ekonomik ortodoksluğa artan desteği göz önüne alındığında politikanın tekrar yoluna girdiğini düşünüyor. Politikanın tersine dönmesi potansiyeli, en büyük endişeleri.
Geçmişe göre daha az olsa da risk devam ediyor. Tam bir geri dönüş için öncelikle enflasyonda anlamlı bir düşüş ve döviz tamponlarının oluşmasını görmeleri gerekiyor.
Türkiye’yi çok hızlı bir toparlanmayı yönetebilecek gerçekten dinamik bir ekonomi olarak görüyorlar. Ülkede çok iyi yönetilen çok sayıda şirket ve banka olduğunu söyledi.
Dinamik bir durum olduğu için Türkiye’ye bakışlarını sık sık gözden geçiriyorlar. Şu anda Türkiye’de yatırımı yok ancak bu değişebilir. Bunu yapmadan önce ortodoks politikanın yerleşmiş olduğunu görmeleri gerekecek.
İngiltere’den bir fon yöneticisi (50 milyar doların üstünde): Yatırımlarında Türkiye’nin ağırlığı hâlâ zayıf. Ekonominin hâlâ birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu ve tamamen toparlanmaya (düşük enflasyon, istikrarlı kur, mali fonlama, cari denge) giden patikanın kolay olmadığını düşünüyor. Daha yapılacak çok iş olduğunu ve mevcut durumun kolayca raydan çıkabileceğini düşünüyor.
Çok iyi bir toplantı olduğunu düşünüyor ancak Türkiye’de yapısal sorunların devam ettiğini, çözümün zaman alacağını ve kolay olmayacağını düşünüyor.
İngiltere’den fon yöneticisi (150 milyar doların üstünde): İlk günlerden ve seçimlerin de öncesinden itibaren Türkiye ile ilgili yapıcı oldular. Son dönemde şirketlerin ve bankaların tahvil ihraçlarına katıldılar.
Ekonomist ve gelişen ülke şefi geçen hafta Türkiye’de Merkez Bankası ve diğer kurum yöneticileriyle görüştü, olumlu düşüncelerle geri döndü.
YEREL SEÇİM ENDİŞESİ
İngiltere’den hedge fonun gelişen piyasa uzmanı: Piyasanın kısa vadede hayal kırıklığına uğraması riskinin devam ettiği konusunda hâlâ endişeliler. Bakan Şimşek’in doğru şeyler söylediğini ve yatırımcılarla ilişkilerinin iyi olduğunu ancak yerel seçim öncesinde düzeltme sürecinde bir yavaşlama ya da durma olabileceğin düşünüyorlar.
Bakan’ın son birkaç ayda yaptıklarının memnuniyet verici olduğunu ancak Türkiye’nin henüz istikrara kavuşmadığını ve politika düzeltme sürecinde bir duraksama olursa risklerin yeniden artacağını düşünüyorlar.
Mevcut aşamada Türkiye’ye yeniden yatırım yapmak için çok erken göründüğüne inanıyorlar.
Bir Asya ülkesi varlık fonu (büyüklüğü 700 milyar doların üstünde): Türkiye’ye yatırımcılara açılmaya istekli görünmesinin olumlu olduğunu düşünüyorlar.
Türkiye’ye yeniden yatırım yapmayı düşünmeye başlamadan önce yatırımcıların politikada aşırı oynaklıktan koruyacak somut adımlar görmeyi istiyorlar.
ABD’den bir fonun yöneticisi (2 trilyon doların üstünde): Daha yüksek ABD faizleri, daha yüksek petrol fiyatları ve yeni ortodoks ekonomi ekibiyle birlikte fiyatlanan iyimserlik, yerel seçimler öncesinde olası popülist adımlar düşünüldüğünde önümüzdeki 3-6 aylık dönemde Türkiye ağırlığını düşük tutmak daha tercih edilir.
Yerel seçimlerin ardından bu konuyu tekrar ele alacaklar.
Şirketler konusunda biraz temkinli ve seçiciler. Politika normalleşmesinin birkaç çeyrek daha sürmesini umuyorlar.
İngiltere’den bir fon yöneticisi (büyüklük 50 milyar sterlin): Negatif reel faizlerin şu an en büyük endişe kaynağı olduğunu düşünüyorlar.
AKDENİZ VE AİHM SORUNU
ABD’den bir fon (büyüklük 400 milyar doların üstünde): Risk değerlendirmesi son aylarda olumlu anlamda gelişti. Bu durum CDS’ler ve tahvillerde görülüyor. Piyasa, 12-18 aylık vadede 1-2 kademelik kredi notu artışı bekliyor.
Dış borçlarla ilgili kısa vadede kaygılar var.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın dışında bir konu ama bazı iç ve dış siyasi etkenler, Avrupalı yatırımcılar için teknik zorluklara neden oldu:
AB Dış İlişkiler Servisi, Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmaları nedeniyle Türkiye’ye yaptırım kararı aldı ve tahvil piyasasında herhangi bir yaptırım olmamasına rağmen bazı veri tabanlarında Türk tahvilleri “yaptırımlı” olarak işaretlendi.
Avrupa Konseyi’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması ile ilgili olarak Türkiye için inceleme yapması, bazı Avrupa emeklilik fonlarının Türkiye’yi dışarıda bırakmasına neden oldu. Bu sorunların çözümü için çabalar faydalı olacaktır.
Piyasanın, deprem tahvillerine olumlu bakacağını düşünüyoruz.