[M.Ertuğrul İncekul] Pan-Kapitalizm ve Yeni Dünya Düzeni

[M.Ertuğrul İncekul] Pan-Kapitalizm ve Yeni Dünya Düzeni
Yeni dünya düzeni hep dinamik, hep değişken, insan zihni de öyle.
M.ERTUĞRUL İNCEKUL 

Özgürlük Heykeli mimarı Laboulaye: “Özgürlük, silahlardan ziyade zihnin eseridir” (Liberty is an effort of the mind, rather than the arms) der.
Yeni dünya düzeni hep dinamik, hep değişken, insan zihni de öyle. Okudukları, dinledikleri ve çevresiyle aktif etkileşim halinde zihnimiz. Okuduklarımız ve etkileşim halinde olduklarımızla, yaşadıklarımızla dünyanın cehenneme dönmüş bir yer olduğuna da inanabiliriz, kayıp bir cennetten parça olduğuna da.Hiç birşey eskisi gibi olmayacak sözü güzel bir sözdür. Çünkü herşey değişiyor ve devamlı yenileniyor. Biz de kendimizi yenilemek ve hadiseleri, hayatı yeniden yorumlamak sorumluluğundayız. 

Uluslararası Para Fonu IMF 1944’ de Amerika tarafından küresel para kontrolü için kurulmuştur. Savaşın getirdiği ekonomik bunalımları gidermek için 44 ülke tarafından dolar dünya para birimi olarak kabul edilmiştir. Bretton Woods anlaşması olarak da bilinen bu biraraya gelişte Dünya Bankası kuruluş kararı da alınmıştır. IMF ve Dünya Bankası 1946'da, yeterli sayıda ülke anlaşmayı imzalayınca faaliyete geçmiştir. Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ise 1 Ocak 1995’ de kurulmuştur.

1975 yılında makro-ekonomik ve uluslararası politikaları yönlendirmek  amacıyla ABD, İspanya, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya’dan oluşan G-7’ler kuruldu. ”Uluslararası Yeni İş Bölümü” ve “Serbest Bölgeler” oluşturuldu. 1980-1990 arası Üçüncü Dünya ülkelerinin büyük bölümü için borçların iki katına çıktığı ve büyümenin artmadığı bir dönem oldu.1990’lı yıllar boyunca yaşananlar büyük kitlelerde “Yeni Dünya Düzeni”nin sorgulanmasına  yol açtı. Öte yandan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üye ülkeler 1979 yılından itibaren Avrupa Para Sistemi'ne geçmiş bulunmaktadırlar. Bu gelişmelere rağmen, günümüzde yeni bir uluslararası para sistemi kurulması konusunda çalışmalar sürdürülmektedir.

Paranın kontrolü, yeni kaynaklar bulma, soğuk savaş döneminin taktikleri artık yön değiştiriyor ve mevcut sistemler yeterli olmuyor. Özellikle Asya, Afrika ve Orta Doğu'da yer alan üçüncü dünya ülkeleri fakirleştikçe, G 8 ülkeleri(2014 de Rusya, Kırım ve Ukrayna müdahaleleri yüzünden çıkarıldı)  zenginleşti. Ama artık sermaye yer değiştiriyor ve yeni dünya düzeni tekrar kuruluyor.
2021 de yayınlanan dünya eşitsizlik raporuna göre; En eşit bölge olan Avrupa'da en zengin yüzde 10 gelirin yüzde 36'sını alıyor. Orta Doğu ve Afrika için bu oran yüzde 58.
Rapora göre bir yetişkinin yıllık ortalama kazancı 23.380 dolar; varlığı ise 102.600 dolar seviyesinde.
Ancak bu ortalamalar ülkeler arasındaki uçurumu gizliyor, zira dünyanın en zengin yüzde 10'u küresel toplam gelirin yüzde 52'sini kazanıyorken, en yoksul yüzde 50 bu gelirin sadece yüzde 8'ini kazanıyor.
En zengin yüzde 10 ortalama 122.100 dolar alırken, en yoksul yüzde 50 ortalama 3.920 dolar kazanıyor.
Türkiye’de ise en zengin yüzde 10 gelirin yüzde 54 ünü alıyor.
Toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinde iyileşmenin yavaş olduğunu belirten rapor, küresel gelir ve servet eşitsizliklerinin ekolojik eşitsizliklerle ve ülkelerin iklim değişikliğine yaptıkları katkıyla yakın bağına dikkat çekiyor. Ülkeler arasında ve ülkelerin içinde en tepedeki yüzde 10 en fazla alımı yapmaya devam ediyor.

Artık Ulus- ötesi şirketler zengin olurken, hükümetler fakirleşiyor. Dünya ticaretinde önemli rol oynayan ulus-ötesi şirketlerin sayılarında ve verilerinde son yıllarda önemli  artışlar meydana gelmiş durumda. Piyasa değeri 3 trilyon doları geçen Apple, 183 devletin yıllık bütçesinden daha büyük bir parayı yönetiyor.
Aynı şekilde Tesla'nın patronu Elon Musk, şirketinin hisseleri değeri 1 trilyon doları aşıyor. Dünyanın en zengin insanı kabul ediliyor. Elinde bulundurduğu uydular ve Starlink (uzay interneti diye tanımlayabiliriz) ile ülkelerin elinde bulunan gücün ötesinde bir değişim gücüne sahip.
Bir laf vardır zenginin malı züğürdün çenesi yorar derler. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması ve bu kadar gücüne rağmen hâlâ Kiev'e girememiş olması, Çin'in pandemi boyunca dünyadan çok büyük miktarlarda ham madde almış olması, henüz piyasaya sürmemesi veya çok yüksek fiyatlarla satış yapacak olması, dünya düzenine yeni yeni motifler, anlayışlar, sistemler getirecektir. Kurulan bu yeni dünya düzeninde eşitsizlikden uzak insani olan, gerçek adaleti sağlayan anlayışlar, sistemler öne çıkıyor. Pan- Kapitalizmin veya  Rusya, Çin tarzı yapıların dünyaya vaat edeceği bir umut olduğuna inanmıyorum. 

Kadınlar günü vesilesi ile tüm insanların eşit yaşayacağı ve eşit şartlarda adalete erişebileceği günler diliyorum. 
@ErtugrulIncekul
08 Mart 2022 17:39
DİĞER HABERLER