Libya'ya yönelik BM silah ambargosunun uygulanmasını sağlamak için gerekirse daha ağır yaptırım kararları alınabileceği mesajı veren Maas, Ocak ayında düzenlenen Berlin Konferansında BAE dahil tüm tarafların Libya'ya silah sevkiyatını durdurmayı taahhüt ettiğini hatırlattı.

Maas, "Berlin'deki mutabakata imza atan herkesin sözünü tutacağına güvenebilmemiz gerekiyor. Başka yaptırımların yürürlüğe sokulması gündeme gelebilir" dedi.

BAE, Libya'da Halife Hafter güçlerinin Mısır ile birlikte en önemli destekçisi konumunda bulunuyor.

Maas Pazartesi günü yaptığı açıklamada Abu Dabi yönetiminin Libya'da Halife Hafter birlikleri üzerindeki nüfuzunu kullanmasını beklediklerini belirterek "Sadece şu an Libya'da ateşkese yapıcı katkıda bulunanlar Libya'nın geleceğinin bir parçası olabilir" demişti.

Almanya, Ocak ayında  Berlin'de düzenlenen konferansla  taraflar arasında arabuluculuğa soyunmuş, ancak konferansta imzalanan mutabakat hayata geçirilememişti. AB'nin Libya'ya yönelik silah ambargosuna uyumu denetlemek için Akdeniz'de başlattığı İrini misyonu ise BAE ve Mısır'ın Hafter güçlerine kara ve havadan verdiği desteği kapsamaması nedeniyle Türkiye ve UMH'nın eleştirilerine hedef oluyor.

Almanya, Fransa ve İtalya, silah sevkiyatında uçak ve gemilerinin kullanımına izin veren kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulanması önerisini AB gündemine getirmiş, ancak sevkiyatı yapan ülkelere yönelik cezai önlemler kararlaştırılmamıştı.

BM, silah ambargosunu ihlal eden ülkeler arasında özellikle Türkiye ve BAE'nin rolüne dikkat çekmişti. BM'nin tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) askeri desteğini gizlemeyen Türkiye, ülkedeki meşru hükümete verdiği desteğin uluslararası hukuka aykırı olmadığını savunuyor. UMH Türkiye'nin yanısıra Katar tarafından da desteklenirken Halife Hafter güçleri BAE, Mısır ve Rusya'nın desteğine sahip.