11 Aralık AB liderler zirvesi öncesinde bugün Brüksel'de bir araya gelen üye ülke dışişleri bakanları, Türkiye hakkında kritik açıklamalar yaptı.
AB Dışişleri Bakanları Konseyi’nde bugün Türkiye ile ilişkiler ve olası yaptırımlar masaya yatırılıyor. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, “bugün bir kez daha Türkiye ile meşgul olacağız” dedi.
AB Dönem Başkanı Almanya’nın, Türkiye ile bir diyalog zemini oluşturabilmek için için son aylarda “olağanüstü çaba gösterdiğinin” altını çizen Maas, bundan sonuç alınamadığına vurgu yaptı.
Heiko Maas, “Ne yazık ki Türkiye, Kıbrıs ve Yunanistan arasındaki gerilimler nedeniyle AB ile Türkiye arasında doğrudan diyaloğun başlatılması mümkün olmadı. Aksine, çok ama çok fazla provokasyonlar söz konusu oldu. Bu nedenle, üye ülkeler arasında bundan ne tür sonuçlar çıkarmamız gerektiğini görüşeceğiz” diye konuştu.
İnsan hakkı ihlal edene yaptırım
Bakanlar toplantısında bugün ayrıca AB’nin küresel çaptaki insan hakları ihlallerine yaptırım uygulanmasını öngören İnsan Hakları Yaptırım Rejimi de karara bağlandı.
Maas toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, “Bu AB’nin gelecekte ağır insan hakları ihlallerine yaptırım uygulayabileceği anlamına geliyor. İşkence yapan, insan ticareti yapan, insan haklarına saygı göstermeyenler artık Avrupa’da dertsiz tasasız alışveriş yapamayacak” diye konuşmuştu.
“Türkiye’ye uyarı”
Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn da 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü öncesinde AB’de kabul edilen yeni insan hakları rejiminin önemine vurgu yaptı.
Yaptırım mekanizmasıyla, insan haklarına saygı göstermeyenlere ve bu hakları ihlal edenlere yaptırım uygulanacağının altını çizen Asselborn, bunun aynı zamanda “Türkiye için de bir uyarı olduğunu” söyledi.
Asselborn, "Özellikle Türkiye'ye seslenmek istiyorum. Türkiye'de çok sayıda örneklerden birini Taner Kılıç’ın durumu oluşturuyor. 432 gün boyunca hapisteydi. 6 yıldan fazla hapse mahkum edildi. Peki neden? Çünkü insan haklarını savundu. Oysa hükümet yargısı tarafından bir terörist olarak görülüyor. Bu artık son bulmalı” diye konuştu.
“Çok açık ve net dil kullanmalıyız”
Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg ise toplantı öncesinde yaptığı açıklamada Türkiye ile ilişkileri “stratejik bir sınama” olarak nitelendirdi.
Schallenberg, “Ankara’nın izlediği politikalar artık tarafımızca kabul edilemez ve artık çok açık, net bir dil kullanmalıyız. AB liderler zirvesinde bu hafta somut ve açık kararlar alınabilmesi için bugün gerekli hazırlıkların yapılabilmesini bekliyorum” sözlerini kaydetti.
Bu arada Avusturyalı bakan Schallenberg, Welt gazetesine, AB’nin İrini misyonunun görev alanının genişletilerek güçlendirilmesi beklentileri hakkında dikkat çekici açıklamalar yaptı.
BM’nin Libya’ya silah ambargosunun etkin bir şekilde denetlenebilmesi için deniz denetimlerinin yeterli olmadığını, kara ve havadan da denetimlerin yapılması gerektiğini aktaran Schallenberg, İrini misyonuna havadan yapılacak denetimlerin de dahil edilmesini istediklerini kaydetti. Schallenberg, insansız hava araçlarıyla, Mısır-Libya sınırının da denetlenebileceğine işaret etti.
AB liderleri 11 Aralık’ta Türkiye’yi görüşecek
Bugünkü dışişleri bakanları toplantısından sonra gözler AB liderlerin 11 Aralık Perşembe günü yapacakları Türkiye gündemli zirveye çevrilecek.
Avrupalı liderler son olarak 1-2 Ekim tarihlerinde Türkiye gündemiyle toplanmış, uzun saatler süren görüşmeler sonrasında Ankara’ya diyalog için fırsat verilmesi kararlaştırılmıştı. Bu kapsamda, Doğu Akdeniz’de gerilimi artıran adımlardan vazgeçmesi karşılığında Türkiye’ye “pozitif gündemli diyalog” süreci önerilmişti. Bunun için de 11 Aralık’a kadar Ankara’ya politikalarını gözden geçirmesi için süre tanınmış aksi takdirde yaptırımların gündeme gelebileceği açıklanmıştı.
1-2 Ekim zirve kararlarında, "Yunanistan ve Kıbrıs’a yönelik hukuk dışı eylemlerin durdurulmasına yönelik yapıcı çabaların muhafaza edilmesi" koşuluyla, AB liderlerinin "Gümrük Birliği‘nin modernizasyonuna, ticaretin kolaylaştırılmasına, toplumlararası temasa, yüksek düzeyli diyaloğa, 2016 tarihli AB-Türkiye mutabakatı ile uyumlu göç konularında süren işbirliğine odaklanacak pozitif siyasi AB-Türkiye gündeminin başlatılması konusunda mutabık kaldığı" belirtilmişti.