Türkiye'de de özellikle son günlerde sıkla tartışılan 'muhalefetin ortak adayı' konusunda benzer bir gelişme Macaristan'da yaşandı. İzlediği politikalar nedeniyle eleştirilerin odağındaki isim olan Başbakan Viktor Orban'a karşı muhalefetin, Peter Marki-Zay ismi üzerinde anlaştığı belirtildi.
Peter Marki-Zay, muhalefet partilerinden hiçbirinin üyesi değil. Bir süre ABD ve Kanada'da yaşamış, ardından Macaristan'a dönerek iktidar partisi Fidesz'in kalesi sayılan Hodmezövasarhely şehrinde, yine tüm muhalefet partilerinin desteği ile belediye başkanı seçilmişti.
Muhafazakâr görüşlere sahip Marki-Zay, ön seçimlerde sol partilerden Demokratik Koalisyon'un adayı Klara Dobrev'le yarışarak muhalefetin ortak adayı oldu.
Son 30 yıla damga vuran partilerden değil
49 yaşındaki Peter Marki-Zay mühendis ve tarih öğretmeni. Eşi ve yedi çocuğuyla birlikte küçük bir Macar şehrinde yaşarken birden ülkenin siyaset sahnesinde Orban'ın rakibi olarak yer alması ilk bakışta sürpriz olarak değerlendirilebilir.
Ancak yorumcular Marki-Zay'ın başarısının ardında, ulusal politikaya "dışarıdan gelmesinin", yani son 30 yıla damgasını vuran sağ ya da sol siyasi partilerden olmamasının önemli bir faktör olduğunu düşünüyor.
Milliyetçi sağdan radikal sola, yeşil hareketlerden liberallere ve sosyalist partiye kadar bütün muhalefet partileri 2022'deki seçimlerde Orban rejimini değiştirmek için ittifak yaparak katılmak üzere anlaşmışlardı.
Bu güçlü ittifak şimdi bir partiye bile sahip olmayan Marki-Zay'a seçimi kazanma imkanı sunuyor.
Birleşik Muhalefet nasıl oluştu, aday nasıl belirlendi?
Ülkede Birleşik İttifak'ın özü, muhalefetin Viktor Orban'ın karşısına tek bir başbakan adayı çıkarması ve her seçim bölgesinden de o bölgede hangi parti en güçlü partiyse diğerlerinin ona destek vermesi yolundaydı.
Peki ama kimin başbakan adayı olacağına nasıl karar verilecek ve seçim bölgelerinde hangi milletvekili adayının en güçlü olduğu nasıl ölçülecekti?
Bunun yolu da ön seçime gitmekti.
Birleşik muhalefet her seçim bölgesinde "ön seçim büroları" oluşturdu. Burada bir hafta boyunca isteyen her seçmen, kimlik ve adres kartı göstererek, yani o bölgede oturduğunu kanıtlayarak oy kullandı.
Bu oylama ikiliydi. Muhalif seçmen hem o bölgede kimin ortak aday olacağına ve hem de muhalefetin ortak başbakan adayının kim olacağına karar veriyordu.Bu ön seçimle her seçim bölgesindeki en güçlü aday saptandı. Muhalefet partileri de bu adayları kampanyalarında destekleme konusunda anlaştı.
Başbakan adayının kim olacağı konusunda ise ön seçim iki kademeli oldu. Önce her partinin başbakan adayının katıldığı birinci tur seçimleri yapıldı. Bu seçimde 5 başbakan adayı yer aldı. Sonra da ikinci turda en çok oy alan iki aday arasında ön seçime gidildi.
Marki-Zay, Orban'a karşı başarılı olabilir mi?
Siyaset yorumcuları, ilk başlarda hiç imkan tanımadıkları, 45 bin nüfuslu küçük bir taşra şehrinden kopup gelen bir siyasetçinin artık nihai zafer imkanının da olduğunu düşünüyorlar.
Kampanyasının başından beri ceketinin yakasında "yolsuzluk karşıtı" olmayı ve temizliği simgeleyen mavi bir kurdele taşıyan Peter Marki-Zay tam da insanların birbiriyle didişen ve çekişen partilere karşı "yeter" dediği bir anda siyaset sahnesine çıktı.
Marki-Zay rejimin klasik yapılanmasına ve elitlere karşı dünyada da var olan seçmen eğiliminin Macaristan'daki temsilcisi rolünde görünüyor. Bu nedenle de 2022 yılının Nisan ayında yapılacak seçim sonrası başbakan olabilir.
Orban'ın kendi deyimiyle "liberal olmayan rejimini" devirmek için yola çıkan birleşik muhalefet şu an itibarıyla kamuoyu yoklamalarına bakılırsa birkaç puan önde görünüyor.
Başbakan Orban da bu gelişmelerden gerekli mesajı almış olmalı ki, devlet mekanizmasının Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurumu, Medya Konseyi, Sayıştay gibi pek çok önemli temel kurumuna yeni başkanlar atama planları yapıyor ve bu atamaların anayasaya göre 7 yıl boyunca değiştirilmesi de mümkün değil.
Muhalefet ise Orban rejimini adım adım da olsa değiştirmekte, parlamenter demokrasiyi ve kuvvetler ayrılığı prensibini toplumda yeniden inşa etmede kararlı.
Bunun için de, seçim sonrasında yeni bir anayasa taslağı hazırlayarak referanduma gitme ihtimalinden de söz ediliyor.