Manisa'nın Soma ilçesinde, 301 madencinin şehit olduğu Eynez Maden Ocağı'nda 2009 yılından beri kaynakçılık yapan ve faciadan kurtulan Serkan Arslan, altı yıldır kullandığı gaz maskesine hiç bakım yapılmadığını söyledi. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Soma davasının dördüncü oturumunun yedinci celsesine devam edildi. Sekizi tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, mağdur ve tanıklar dinlendi.

'YANGIN TÜPLERİNİN BAZILARI BOŞTU'

Tanık olarak ifade veren Arslan, 2007 yılından beri madenlerde kaynakçılık yaptığını, Eynez Maden Ocağı'nda işe 2009 yılında başladığını söyledi. Ocakta üçüncü bant civarındayken saat 14.40-14.50 civarında elektrik kesildiğini anlatan Arslan, "Telefonla birilerini aramaya çalıştım, telefon çalışmıyordu. Yaklaşık 5 dakika sonra amirler geldi. Bir patlama sesi duymadım. Olaydan önce 15-20 gündür ocak genelinde sıcaklık vardı. Yangın tüplerinin bazıları boştu. Ben boş tüple kaynak yapmazdım, boş tüp bulunca yukarı çıkarırdım, değiştirilirdi. Yangın tüpü olmadan emniyetçi kaynak yaptırmazdı. Gaz maskemi altı yıldır kullanıyorum, hiç bakım yapılmadı. Bir iki defa akşam alındı, ertesi gün verildi." dedi.

'MÜFETTİŞİN GELECEĞİNİ BİR HAFTA ON GÜN ÖNCEDEN BİLİYORDUK'

Serkan Arslan, üretim baskısı olduğunu, bu sebeple bir iki saatte tamir edilecek arızaların erkenden bitirilmesinin istendiğini ancak işi erken bitirmediği için herhangi bir ceza almadığını söyledi. Madene müfettiş geleceğinden bir hafta on gün önce haberleri olduğunu kaydeden Arslan, daha önce yapılmayan işlerin onlar geleceği zaman yapıldığını, müfettişlerin de anayolda ilerleyip geri döndüğünü iddia etti.

'GAZ ÖLÇÜMÜ YAPAN EMNİYETÇİ GÖRMEDİM'

Tanık olarak ifade bant işçisi Erkan Kılıç da 1998 yılından beri madenlerde çalıştığını olduğunu, 2003 yılında girdiği Eynez Maden Ocağı'nda bantçı olarak görev yaptığını söyledi. Facia günü anayol üçüncü bandın kuyruğunda çalıştıklarını anlatan Kılıç, saat 14.00 civarında dinamit patlatıldığını, ardından alanda çalışma yaptıklarını, saat 14.30 civarında da oradan ayrıldığını kaydetti. Dinamit patlatılması sırasında elinde sensörle gaz ölçümü yapan emniyetçi görmediğini ifade ederek, "Sonra insan nakil bandına bindik, 15-20 metre ilerledik, bir koku geldi. Lastik kokusuna benziyordu, bu nedenle temiz havaya çıktık. Duman önce zayıftı, sonra her yeri kapladı. Olaydan önce dördüncü bantta elektriksel bir sıkıntı oluyordu. Bant o gün de üç dört kez çekmemezlik yaptı. Bantta iki üç aydır böyle bir problem vardı ama olayın banttan kaynaklanmış olacağını düşünmüyorum." diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, Erken Kılıç'ın savcılık, iş müfettişleri ve mahkemedeki ifadeleri arasında çelişkiler bulunduğunu söyledi. Ballı'nın sorusu üzerine hala Eynez'de çalıştığını söyleyen Kılıç, sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit'in bantlarla ilgisi sorusu üzerine, "Bandın tahriklerden yanmadığını siz de gördünüz, birkaç ay önce ocağa geldiğinizde. Tahriklerden yangın çıksa orada lastik kalmazdı. Lastikleri olaydan sonra biz kestik." dedi.

Duruşmaya öğle arası verildi. CİHAN