Manisa'nın Soma ilçesinde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden ocağı faciasının mağduru maden işçisi Hasim Demir, "Şef üzerime doğru gelince Azrail geliyormuş gibi hissediyordum." dedi.
Manisa'nın Soma ilçesinde geçtiğimiz 13 Mayıs'ta meydana gelen ve 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın ceza davası, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye devam ediyor.
Davanın dördüncü oturumu beşinci celsesinde mağdur sıfatıyla dinlenen maden işçisi Hasim Demir, olay günü yaşadıklarını anlattı. Demir, yaşanan faciada yangının alevini gördüğünü iddia etti. Yangının alevini gördüğünü iddia eden ilk kişi olan maden işçisi Demir, "Bant yanmasından olduğunu düşünüyorum. Bant sürtünmeden dolayı yanmış olabilir. Ama o da zaman gerektirir. Bandın durmasıyla yanması bir oldu. Bant durdu ardından alevi gördüm." dedi.
Alevin kırmızı ve sarı olduğunu da ifadesine ekleyen Demir'e sanık avukatları tarafından "Neden müdahale etmediniz?" sorusu soruldu. Soru üzerine Hasim Demir, "Daha nasıl müdahale edebilirsiniz? Ölüme mi gidelim?" diye tepki gösterdi. Demir ayrıca, "Bu kadar büyüyeceğini düşünmedik. Orada bir hortum yoktu." diye ekledi. Madene verilen havanın ters çevrilmesiyle daha fazla madencinin ölümüne yol açtığı iddialarıyla ilgili de sorulara cevap veren Demir, "Havayı ters çevirmesi bizim faydamıza olmuş. Havayı ters çevirmeselerdi daha fazla madenci ölebilirdi." diye konuştu.
"ŞEF GEDİĞİNDE AZRAİL GELİYORMUŞ GİBİ OLURDU"
Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın, maden işçileri üzerine şefler ve amirler tarafından baskıların olup olmadığı sorusu üzerine Demir, "Benim üzerime bir şef gelirdi, Azrail geliyormuş gibi gelirdi. Bir telefon gelirdi, İsmail Adalı geliyor derlerdi kaçardık. Madende küfür, Besmele gibiydi. Amirler bize çok karışırdı. Bant bir dakika dursun 'Seni bilmem ne yaparım' derlerdi." şeklinde ifade verdi.
Müfettişlerin geleceği haberi alan işçilere, müfettişler gelmeden önce hazırlık yaptırıldığı iddiaları da sorulan Demir şu cevabı verdi: "Çamur yerlere talaş atardık. Malzemeleri saklardık. Ev telefonu yasaktı. Ev telefonlarını kaldırır yerine çelik telefonları takardık." CİHAN