ZONGULDAK'ta, Türkiye Taşkömürü Kurumu'nda (TTK) çalışan Genel Maden İşçileri Sendikası'na (GMİS) üye maden işçileri, 30 işçinin ölümüyle sonuçlanan grizu faciasını unutturmamak ve taşeronlaşmaya tepki göstermek amacıyla 1 saat iş bırakma eylemi yaptı.
Maden ocağı ağzındaki eyleme destek veren Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, taşeron firmanın hiçbir eğitim almayan insanları gözü kapalı yerin 7 kat altına indiriyor olmasının manidar olduğunu belirterek, "İnsanların yeterli eğitimden geçirilmeden yerin altına indirilmeleri hangi yaklaşımın ürünüdür anlamak mümkün değil. Bu nedenle madenci ölümleri kader olmamalı" dedi.
TTK'ya bağlı Karadon, Kozlu, Üzülmez, Armutçuk ve Amasra Müesseseleri ile Merkez Servisleri'nde çalışan madenciler, sabah 08.00'de 1 saat iş bıraktı. TTK Karadon Müessese Müdürlüğü'ne bağlı Gelik İşletmesi'ndeki maden ocağı ağzında gerçekleştirilen eyleme Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ile GMİS Genel Başkanı Ramis Muslu da katılarak destek verdi. Eyleme, 24.00-08.00 vardiyasından çıkan madenciler de destek verdi. El ve yüzleri kömür karası içindeki işçiler, ölen 30 arkadaşı için 2 dakikalık saygı duruşunda bulundu. Burada bir açıklama yapan Ramis Muslu, madenciliği, taşeron firmaların kurum içinde ihale alarak yapmasının mümkün olmadığını yıllar önce söylediklerini, 2004-2005 yılılarında taşeron firmalar işe başlarken buna eylemlerle karşı çıktıklarını hatırlattı. Madenciliğin bilgi, deneyim ve kültür isteyen bir iş olduğunu vurgulayan Muslu, "Biz o yıllarda bunu siyasi iktidara anlatamadık" dedi. Muslu, "Bugünkü eylemimiz, iş kazasında yitirdiğimiz arkadaşlarımız için, taşeronlaşmaya karşı, iş sağlığı, iş güvenliğine duyarsız davrananlara karşı. Tedbirler alınmazsa eylemlerimiz devam eedcek. Bundan sonra bir işçi arkadaşamızın dahi burnunun kanamasını istemiyoruz" dedi.
Madenci ölümlerini tarihe gömmek için iş sağlığı ve güvenliği alanında her türlü önlemin alınması gerektiğini vurgulayan Mustafa Kumlu ise şöyle konuştu:
"Facianın teknik raporu henüz açıklanmadı ama olay yerini gören herkes iş sağlığı ve güvenliği gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, denetimlerin tam olarak yapılmadığı tespitini yapıyor. Taşeron firmanın hiçbir eğitim almayan insanları gözü kapalı yerin 7 kat altına indiriyor olması manidar. Yer üstünde çalışmak için bile eğitimin gerektiği göz önüne alınırsa insanların yeterli eğitimden geçirilmeden yerin altına indirilmeleri hangi yaklaşımın ürünüdür anlamak mümkün değil. Bu nedenle madenci ölümleri kader olmamalı."
Taşeron uygulamasının sadece madenlerde değil bir çok iş kolunda da ölümlü iş kazalarını beraberinde getirdiğini ifade eden Kumlu, "Madenler ise riskleri itibariyle taşeron işçiliğinin hiç kullanılmaması gereken yerler olduğunu düşünüyoruz. Ama Türkiye'de her kuruma sokulan taşoron işçiliği sırf maliyetleri azaltmak için madenlere de sokulmuş ve malesef bu acı olayların yaşanmasına zemin hazırlanmıştır" dedi. Kumlu, şöyle devam etti:
"Biz işsizliğin, yoksulluğun önlenmesini istiyoruz. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin arttırılmasını istiyoruz. Taşeronlaşma ve kayıt dışı ekonominin engellenmesini istiyoruz. Örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Kıdem tazminatı hakkımıza dokunulmamasını istiyoruz. Güvencesiz tüm çalışma biçimlerinden vazgeçilmesini istiyoruz. Kiralık işçi düzenlemesinden vazgeçilmesini istiyoruz. İşsizlik sigortası fonunun işsizler için daha etkili kullanılmasını istiyoruz."
Konuşmaların ardından Kumlu ve Muslu, facianın meydana geldiği Karadon Müessese Müdürlüğü'ne ait maden ocağı ağzına geçerek, burada toplanan işçilere hitaben de birer konuşma yaptı. Eylemler, 16.00-24.00, 24.00-08.00 vardiyalarında da devam edecek.
DHA