Mağdur ve mazlumların sesi Ümit Nağmeleri ilk kez sahnelendi

Hizmet Hareketi gönüllülerinin son yıllarda başına gelenlerden yola çıkarak tüm zamanların mağdur ve mazlumlarını konu alan Ümit Nağmeleri’nin ilki Almanya’da gerçekleştirildi.

Academy Derneği ve Verband Engagierte Zivilgesellsachaft NRW’nin organize ettiği Bochum Ruhr Kongre Merkezi’ndeki programı dünyanın 60 değişik ülkesinden öğrenciler hazırladı. Program öncesi kısa bir konuşma yapan Academy Derneği Başkanı Fatih Kurt, ‘‘Yapmak zor, yıkmak ise kolaydır. Kurulduğu günden itibaren çizgisini hiç değiştirmeyen kurumlarımız zora talip olmuştur. Büyük emekler harcanarak toplumlar ve kültürler arasında inşa edilen gönül köprülerinin korunacağından kimsenin endişesi olmasın’’ dedi.

Binlerce kişinin katıldığı Ümit Nağmeleri ‘‘Kuyular vardır, çöller vardır, zincirler, zindanlar, zehirler vardır. Hayali ve hayatı bembeyaz olan bir insanın hikayesinde…’’ diye yola çıktı. Programda ilk olarak masumların teselli ve ümit kaynağı Hz.Yusuf aleyhisselamın kıssasının dile getirildiği ‘Yusuf’un Düşü’ şiiriyle hizmet yolunda ilk yıllardan günümüze kadar gelen bütün aşamalar hikaye, şarkı, şiir ve dramalarla anlatıldı.

HİZMET DEYİP YOLA ÇIKTILAR

Her şeyin ‘Güneşin doğup battığı her yere O’nun (S.A.V) adını ulaştırma’ hayaliyle başladığını dile getiren ‘Asırlık Hasret’ şiiriyle ilk yıllardaki ‘‘Yolları bazen sarpa sardı, bazen keskin uçurumlardan geçti, yoruldular, yalnız kaldılar, yaralandılar ama geri dönmeyi düşünmediler.’’ duygusu vurgulandı.  Öğrencilerin seslendirmesiyle İbrahim Hakkı hazretlerinin Tevfizname’sinde yer alan ‘‘Hak şerleri hayr eyler, Zan etme ki ğayr eyler, Ârif ânı seyr eyler, Mevlâ görelim neyler, Neylerse güzel eyler…’’ dizeleriyle sıkıntılar karşısındaki duruş sergilendi. 

Ne olursa olsun karamsarlığa düşülmemesi gerektiği ise Mehmet Akif’in ‘Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak’ şiiriyle sahnelendi. Ayrıca ‘‘Hakkı söylemek, haktan yana durmak taşınması zor bir yük olur bazen. El üstünde tutulması gereken hasletler, cehaletin esir aldığı bir topluluğun ayaklarının altında ezilir. Susturmak için korkunç gürültüler çıkarırlar. Boy veren her fidanı keserler. Filiz veren dalları kırarlar. İşte böyle bir karanlığın ortasında tutunabilecek tek dal, tevekküldür.’’ duygusu ‘O ne güzel vekildir’ şiiriyle seslendirildi.

Hazreti Hatice validemizin vefatı sonrası Efendimizin (SAV) yaşadığı hüzün yıllarının anlatıldığı ‘Aşkın Haticesi’ şiiriyle ise günümüzde yaşanan sıkıntılardan dolayı eşinden, çocuğundan ayrı düşenlere tercüman olunmaya çalışıldı.

SİLEREK GEÇTİK MERİÇ’TEN

Her şeyini bir sırt çantasına alarak, geçmişini arkada bırakan ve yeni ufuklara yelken açanların hikayesi, yine bu sürecin şehitlerinden biri olan Yunanistan’da kalp krizi geçirerek ruhunun ufkuna yürüyen eğitimci Halil Dinç’e ait ‘Silerek geçtik Meriç’ten’ isimli şiirle dile getirildi. Programda sürecin mağdurlarından müzik öğretmeni Cenk Kaynak’ın yazdığı Dua da okundu. ‘Bir umut projesi’ olarak sergilenen Ümit Nağmeleri programında geçmişte yaşanan güzel günleri dile getirmenin yanında  Türkiye ve dünyanın değişik ülkelerinde haksız yere zulme uğrayan mağdur ve mazlumlar ‘Ayrılık Hasreti, Elif gibi, Bu günler de geçecek’ gibi seslendirmelerle anıldı.

Endonezya’dan gelen öğrencilerin salavatlar eşliğinde yaptığı Saman Zikri gösterisi büyük ilgi görürken Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük sanatçılardan biri olan Cem Karaca’nın memleket özlemini dile getirdiği ‘Hep Kahır’ isimli şiiri kendi sesinden dinletildi. Ayrıca Karaca’nın Türkiye’ye giremediği zamanlarda dertlenip Yunan adalarında yazıp bestelediği ‘Oh be’ şarkısını bir öğrenci seslendirdi.

Binlerce katılımcının coşkuyla izlediği program Karadeniz ve Kafkas yöresi müzikleriyle umuda bağlandı. Umut aşılayan hareketli ezgilere kum sanatıyla gerçekleşen görseller eşlik etti.
PROGRAMIN TAMAMI:

10 Haziran 2019 12:33
DİĞER HABERLER