Depremzedeler için emsal karar: Mahkeme, Elazığ depreminde yıkılan ev nedeniyle belediye, bakanlık ve AFAD'ın tazminat ödemesine karar verdi.
Elazığ 2. İdare Mahkemesi, Elazığ depremi sırasında evi yıkılan bir vatandaşın açtığı davada emsal niteliğinde bir karar verdi. Mahkeme, vatandaşın evinin “idarenin hizmet kusuru nedeniyle” yıkıldığını belirterek, Elazığ Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı ile AFAD’ın toplamda 25 bin 848 lira tazminat ödemesine hükmetti. Karar, Kahramanmaraş merkezli depremlerde evleri yıkılan on binlerce vatandaş için de emsal niteliği taşıyor.
“Gerekli denetimler yapılmadı” iddiası
Dava dosyasına göre E.A isimli vatandaş, 24 Ocak 2020’deki Elazığ depremi sırasında ağır hasar görerek yıkılan evinin, inşası sırasında teknik standartlara uygun yapılması gerektiği halde yapılmadığı, görev ve sorumlulukları bulunduğu halde gerekli denetimleri yapmadıkları gerekçesiyle AKP’li Elazığ Belediyesi, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı ile Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) aleyhine 23 bin 848 lira maddi 2 bin lira da manevi tazminat istemiyle dava açtı.
Bakanlık ve AFAD topu birbirine attı
Elazığ Belediyesi davaya süresi içinde savunma vermezken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, davanın AFAD ve Belediye aleyhine açılması gerektiğini savundu. Bakanlığın mahkemeye sunduğu savunmasında, yapıların imar ve deprem mevzuatına uygunluğu konusunda denetim yetkilerinin bulunmadığı öne sürülerek, denetim yetkisinin “ilgili belediyelerin veya İl Özel idarelerinin sorumluluğu altında olduğu” iddia edildi. AFAD ise sorumluğun belediye ve Bakanlık’ta olduğunu savunarak, kendilerinin yetki ve görevleri arasında zarara neden olabilecek kesin, yürütülebilir ve icrai nitelikte bir eylem olmadığını ileri sürdü.
Bakanlık, AFAD ve belediyenin denetim sorumluluğu var
Dosyayı inceleyen Elazığ 2. İdare Mahkemesi, vatandaşı haklı bularak, söz konusu evin davalı idarelerin hizmet kusuru nedeniyle yıkıldığına ve bu nedenle vatandaşa tazminat ödenmesine karar verdi. Karar, 6 Şubat’taki depremlerden 12 gün önce verildi. Mahkeme kararının gerekçesinde, Bakanlığın görevleri arasında, “depreme karşı dayanıksız yapılar ile imar mevzuatına, plan, proje ve eklerine aykırı yapıların ve bunların bulunduğu alanların dönüşüm projelerini ve uygulamalarını yapma veya yaptırmanın” bulunduğuna dikkat çekildi. Kararda, AFAD’ın kuruluş kanununda da “olayların meydana gelmesinden önce hazırlık ve zarar azaltma, depreme hazırlık, müdahale, deprem riski yönetimi, depremde zarara uğraması muhtemel yerler ile zarara uğramış yerlerin imar, plan ve proje işlemlerinin yürütülmesi” gibi görevlerin sayıldığı kaydedilerek, çeşitli kanunlarda belediyelere de yapılara ilişkin sorumluluklar yüklendiği, ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapıların belediye veya valilikçe durum tespiti yapılarak mühürlenip yıktırılabileceği yönünde düzenlemeler olduğu vurgulandı.
“Sorumlu tutulmaları doğal”
Depremin, "önlenemez" ve "öngörülemez" olması nedeniyle “zorlayıcı sebep” olduğu, zarar özellikle depremden kaynaklanmışsa idarenin sorumluluğundan bahsedilemeyeceği ifade edilen kararda, buna karşın “zararın zorlayıcı sebep dışında idare tarafından ağırlaştırıldığının yargı yerince saptanması durumunda ağırlaşan, artan kısmı bakımından, kusuru göz önünde tutularak idarenin tazminle sorumlu tutulması gerekmektedir” denildi. Kararda idarenin hangi durumlarda sorumlu tutulacağı da şu sözlerle anlatıldı: “Örneğin, ülkemizin deprem kuşağında yer aldığı da gözetilmek suretiyle deprem bölgesi olarak saptanan bir alanda idarece/idarelerce deprem mevzuatına uygun yapılaşma koşullarına aykırı olan taşınmazın ilgili yasal mevzuatı uyarınca gerekli denetim-kontrolleri yapmayarak ve inşai faaliyetin durdurulmasına veya sonlandırılmasına yönelik gerekli tedbirlerin alınmayarak (yapı tatil zaptı düzenlenmesi, yıkım kararı alınması vb.) inşai faaliyetine devam edilmesine ve tamamlanmasına göz yumulmuş olması, bu gibi yerlerde inşaat ruhsatı verilmesi, fay hattının yapılaşmaya açılması, depreme karşı dayanıksız yapılar ile imar mevzuatına, plan, proje ve eklerine aykırı risk taşıyan yapıların ve bunların bulunduğu alanların tespiti ile bu tür yapıların ve alanların deprem yönetmeliklerine uygun ve deprem bölgesine uygun yapılaşma koşullarını taşıyan kentsel dönüşüm projelerinin ve uygulamalarının yapılmaması, yaptırılmaması gibi durumlarda ilgili idarelerin deprem sonucu bir bölgedeki doğan zarardan kusurları oranında sorumlu tutulacağı tabiidir”
Kusurları oranında sorumlu tutuldular
Kararda, “Belediyeler, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı ile AFAD’ın yasaların verdiği çeşitli görev ve yetkileri nedeniyle deprem hassasiyeti olan bölgeye ilişkin yaşam çevrelerinin deprem afetinden korunması konusunda hukuki sorumlulukları bulunduğuna” dikkat çekildi. Dava kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesinde, Elazığ Belediye Başkanlığının "Proje ve uygulama konusundaki denetim görevlerinin tam olarak yerine getirmemesinden dolayı %20”, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nin Plan ve projelendirme konusundaki denetim görevlerinin tam olarak yerine getirilmemesinden dolayı %3”, “AFAD’ın Afet durumu ile ilgili gerekli çalışmaların ve denetimlerin yapılmamasından dolayı %2 oranında sorumlu olduğunun” tespit edildiğine yer verildi.
Maddi ve manevi tazminat ödeyecekler
Kararın sonuç kısmında, şu ifadeler kullanıldı:
“Davacıya ait dava konusu taşınmazın Elazığ ilinde meydana gelen depremler neticesinde davalı idarelerin hizmet kusuru nedeniyle yıkıldığı ve bu sebeple de anılan idarelerin davacının uğramış olduğu zararları tazminle yükümlü oldukları görülmekte olup; (…) davacının gerçek zararının ıslah dilekçesi ile de arttırılmak suretiyle dava değeri haline gelen 23 bin 848 lira olduğu; miktarın kusurları oranında davalı idareler tarafından davacıya ödenmesi, manevi tazminat açısından ise taşınmazının yıkılmasından duyulan elem ve ızdırap nedeniyle davacıya takdiren 2 bin lira manevi tazminatın tazmini gerektiği sonucuna varılmıştır”
Karar uyarınca, Elazığ Belediye Başkanlığı 20 bin 679, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 3 bin 101, AFAD ise 2 bin 67 lira maddi ve manevi tazminat olmak üzere toplamda 25 bin 848 lira ödeyecek. Mahkemenin bu kararı 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremlerde evleri yıkılan depremzedeler yönünden de emsal niteliği taşıyor.