Karar mahkemesinin olduğu gün Almanya'da olması sebebiyle eleştirilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu'nu karar sonrası ilk gününde yalnız bırakmadı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada 2 yıl 7 ay hapis ve siyasi yasak cezası verilmesinin Türkiye gündeminde yarattığı tartışmalar sürüyor.
Dün İstanbullular İmamoğlu'nun çağrısı üzerine İBB'nin Saraçhane binasına giderek oylarını savunurken bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve 11 Büyükşehir Belediye Başkanı İBB Başkanı'nı mesaisinde yalnız bırakmadı. İmamoğlu ile birlikteki heyet ‘Dr. Mustafa Kemal Gavuzoğlu ve Bedriye Gavuzoğlu Vakfı’Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi Temel Atma Töreni'nde bir aradaydı.
Ekrem İmamoğlu, "Bizim ülkemizde bazen hiçbir başarı cezasız kalmaz. Ben de bana bana verilen bu anlamsız ve hukuksuz cezayı başarımın ödülü olarak görüyorum. İsraf düzenlerine son vermenin onları çok kızdırdığını görüyorum. Aynı zamanda İstanbul'un itibar görmemesi gereken tam aksine tedbirli olunması gereken kurumlarına itibarlı davranan dönemin bittiğine de çok üzüldüklerini görüyorum" diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu'nun açıklamalarının satır başları şöyle oldu:
"BAKMAYIN DÜN OLANLARA"
Bugün bizi bir araya getiren hayırlı bir organizasyon. Bakmayın dün olanlara. Şimdiden bu güzel hizmet hayırlı olsun. İstanbul'da 150 Günde 150 Proje kampanyamızın sonuna geliyoruz. 15 günde bitirmiş olacağız. 168 noktada 199 projeye eriştiğimizi belirtmek isterim.
Bir toplumu yönetirken onlarla birlikte karar almadan başarıya ulaşmak mümkün değil. Hem katılımcılığı hem şeffaflığı İBB çatısı altında hissettirdik. Kıymetli Genel Başkanım Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür etmek isterim. Ben bu şehrin gelmiş geçmiş en demokrat belediye başkanı olmak isterim demiştim. Kendimize çizdiğimiz bu yolculuk hiçbir zaman şaşmadı.
Bizi bu sürece yolculuğa çıktığımız andan itibaren motive eden en önemli şey bu dönemin ruhu gereği milletimize olan sorumluluğumuz ve onlarla olan ideallerde buluştuğumuz bağımız. İlk günden itibaren şehrimizin ihtiyaçlarını, taleplerini can kulağıyla dinledik.
"BU ANLAMSIZ VE HUKUKSUZ CEZAYI BAŞARIMIN ÖDÜLÜ OLARAK GÖRÜYORUM"
Bizim ülkemizde bazen hiçbir başarı cezasız kalmaz. Ben de bana bana verilen bu anlamsız ve hukuksuz cezayı başarımın ödülü olarak görüyorum. İsraf düzenlerine son vermenin onları çok kızdırdığını görüyorum. Aynı zamanda İstanbul'un itibar görmemesi gereken tam aksine tedbirli olunması gereken kurumlarına itibarlı davranan dönemin bittiğine de çok üzüldüklerini görüyorum. Bir hafta, on gündür ayıpları bize yaşatan kurumlar.
Bazı kurum ve kuruluşları çevremizden uzak tuttuk. Aslında o kötü akıllarını ve zihinlerini Binali Bey'e mi Sisi'ye mi oy vereceksiniz diye bağırdıklarında anlamak gerekiyordu.
Birkaç kelime önemli. Bir tanesi hak yememek ve hakkını yedirmemek. İlk gündeki gibi burada başta Genel Başkanımız ve tüm konuk ve vatandaşlarımız, 16 milyon İstanbullunun huzurunda hiç kimsenin hakkını yemedim hakkımı da yedirmeyeceğim. Dünyaya kafa tutmak, yargıcın gömleğini giyerek insanları alt etmeye çalışmakla olmaz. Dünyaya kafa tutmak akılla ve bilimle olur. Bu millet hakkını yedirmeyecek. Mertlerin kazandığı, namertlerin kaybettiği 86 milyon insanımızın kazandığı bir dönem yaşatacağız.
2023 yılı çok güzel olacak, çok çalışacağız. İstanbul'dan işimizi yapmaya devam edceğiz, 2023 yılı bayram gibi bir yıl olacak.
"İNTİKAM ALMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları ise şöyle;
"Biz güzel bir aileyiz. Çünkü biz her ortamda her yerde demokrasiyi savunuruz. Her yerde ve her ortamda adaleti savunuruz.
Biz vatandaşlar arasında hiçbir ayrım yapmayız. Güzelliklerin yaşanmasını isteriz. Hizmetlerin görülmesini isteriz. CHP'li ailenin en büyük özelliği hesap vermekten çekinmeyiz. Bizi seçen halkımıza hesap vermeyi onurlu görev sayarız. Bunları düşünmeyenlerin doğal olarak hedefi haline geliriz.
'İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder' demişlerdi. Hala içlerine sindirememişler ve intikam almaya çalışıyorlar. İl Başkanımıza ve belediye başkanımıza siyasi yasak getirmek istiyorlar. Niçin? Yalova Belediye Başkanımız aylardır görevine başlatılmıyor. Bütün bu haksızlıkları biliyoruz. Belki bizim eksikliğimiz haksızlıkları geniş kitlelere aktarma konusunda biraz nazlıyız. Oysa bunu her yerde anlatmalıyız.
İstanbul'u kaybetmenin acısını yüreklerinde hala hissediyorlar. İstanbul'un rantına doymadılar. Bu kadar harama tamah eden bir anlayış nasıl olur da iktidar olabilir aklım almıyor. Bizler, hep birlikte bu mücadeleyi yapacağız. Nereden ve nasıl müdahale gelirse gelsin hep birlikte omuz omuza yürüyeceğiz.
Bazıları yargıç, savcı cübbesi giyebilirler. Hiçbir önemi yok. Hukukun üstünlüğü ve vicdani kanaatine göre karar vermeyen hiç kimse yargıç ve savcı değildir. Onlar göstermeliktir. Tarih onlarla da ilgili hükmünü verecektir. Birilerinin sofrasına oturan yargıcın verdiği karar hükümsüzdür. Vicdani kanaat nedir? Yaradanın yüreğimizdeki sesidir. Vicdani kanaati yoksa bir yargıcın o yargıç değildir.
Azim ve kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Bütün baskılara rağmen 11 büyükşehir ve diğer belediyelerimizle destanı büyütmeye çalışıyoruz. 24 saat dinlediklerini, denetlediklerini biliyoruz. Denetlemezseniz, dinlemezseniz namertsiniz. Bizim Allah'tan başka kimseye verilecek hesabımız yoktur.
CHP sıradan bir parti değildir. Biz avukat bürolarında kurulan bir parti değiliz. Biz milli kurtuluş savaşı sırasında Sivas Kongresi'nden başlayarak kurulan bir partiyiz. Bizim genlerimizde yurtseverlik yatar. Halka hesap vermeyi onurlu bir görev kabul ederiz. Elbette ki eleştiriler gelecektir.
Elbette ki eleştiri geldiği zaman hatamız varsa hatamızı gideririz. Önemli olan ön yargısız yaklaşmak. Her birimizin tarihe karşı yüklediği bir sorumluluk var. Bizim mücadelemiz hak, hukuk mücadelesidir. "