Mal ve makam hırsı dine ne kadar zarar verir?

Mal ve makam hırsı dine ne kadar zarar verir?
Mehtap Televizyonunda Cuma akşamı yayınlanan Algılar ve Gerçekler programı, toplumda oluşturulan yanlış algıları düzeltmeye devam ediyor.
TOPLUMUN FAYDASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ DİYEREK FESAD ÇIKARANLAR…

Algılar ve Gerçekler’de İlahiyatçı  Ö. Faruk Şentürk  ve Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan “Toplumun faydası için çalışıyoruz, biz ıslah edicileriz deyip fesat çıkaranları” mercek altına aldılar.

“BEN ISLAHÇIYIM, MİLLET  İÇİN ÇALIŞIYORUM DER, İNSANLARI KANDIRIRLAR ”

Algılar ve Gerçekler’de Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, Kur’an-ı Kerim’de, inanan ve inanmayan insanların, inanmadığı halde inanıyor görünen münafıkların psikolojisinin deşifre edildiğini söyledi. Yeryüzünde hep fesat peşinde koşan ama bunu yaparken de kendisine ıslahçı görüntüsü veren “ben ıslahçıyım, milletin faydasına çalışıyorum” gibi söylemlerle, insanları kandırarak ifsad eden insanlara Kur’an-ı Kerim’in dikkat çektiğini ve bunlara karşı insanların dikkatli olmaları gerektiğini belirtti.

“KUR’AN-I KERİM, İNSANI-TOPLUMU VE VARLIĞI BOZMAMAYA DİKKAT ÇEKER”

Algılar ve Gerçekler’de Ergün Çapan, fesad deyince insanın kendisini ve  diğer insanları  bozması, fıtratın ve dinin emirlerinin dışına çıkması, bir şeyin aslî hüviyetini bozmasının anlaşıldığını, Kur’an’ın hem insanı, hem toplumu hem de varlığı bozmamaya dikkat çektiğini vurguladı. Çapan, Kur’an’da fesadın karşısında salahtan, ıslahtan bahsedildiğini, bunun da bir şeyin yaratıldığı hüviyet, doğru bir fıtrat ve tabiat üzerine olması demek olduğunu, insanın da İslam’ın emirlerini yaşadığı zaman fıtratını koruyabildiğini belirtti.

“KİŞİNİN MAL VE MAKAM HIRSIYLA DİNE VERECEĞİ ZARAR, İKİ AÇ KURTUN SÜRÜYE VERECEĞİ ZARARDAN DAHA KÖTÜDÜR…”

Algılar ve Gerçekler’de Ergün Çapan fesad ile ilgili Peygamberimizin (s.a.s) “Kişinin mal ve makam hırsıyla dinine vereceği zarar, bir koyun sürüsü içine salıverilen iki aç kurdun sürüye vereceği zarardan çok daha kötüdür” diye buyurduğunu söyledi. Yrd. Doç. Dr. Çapan, Aç kurtların sürüye saldırdığında belki bir tanesini yiyip doyabilecekken pek çoğunu da telef ettiğini, Peygamber Efendimizin (s.a.s.) mal toplama ve makamını koruma hırsıyla hareket eden insanın dine bundan daha çok zarar vereceğini ifade ettiğini nakletti. 

 İlahiyatçı Ömer Faruk Şentürk, 17-25 Aralığın hâlen hafızalarda çok taze bir resim olduğunu, ülkede hak hukuk gibi pek çok şeyin askıya alındığını, türlü cürümlerin ve zulümlerin işlendiğini, bu sürecin altında mal toplama ve makamı koruma hırsı olduğunu, bu şekilde bozgunculuğun yapıldığını vurguladı.

“FİRAVUN DA HZ. MUSA’YI FESAT ÇIKARMAKLA SUÇLAMIŞTI”

Algılar ve Gerçekler’de Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, Kur’an-ı Kerim’de Ğafir (Mümin) sûresinde Firavun’un “ Bırakın beni şu Musa’yı öldüreyim. O da varsın Rabbine yalvarsın, bakalım kendisini kurtaracak mı? Zira bu gidişle onun, sizin dininizi değiştireceğinden veya ülkede fesat çıkaracağından endişe ediyorum” dediğini, Hz. Musa’yı fesat çıkarmakla suçladığını, kendisini ise ıslahçı olarak sunduğunu nakletti. Çapan, tarih boyu bütün müfsitlerin kendilerini yeni bir vizyon, yeni insani değerler, yeni bir terakki gibi değişik şekillerle ıslah ediciler olarak gösterdiklerini belirtti. Ayetin devamında ise Hz. Musa’nın “Ben ahrete, hesap gününe inanmayan, her kibirli ve zorbadan benim ve sizin Rabbiniz olan Allah’a sığınırım” diyerek cevap verdiğini hatırlattı. Fesat çıkarmanın bir sebebinin de kibir, tekebbür ve insanlara hükmetme arzusu olduğunu ama, haksızlık ve hukuksuzlukları işlerken de demogoji yapıldığını, “biz insanların faydasına çalışıyoruz” diye kendilerini sunduklarını, Kur’an’ın bunlara karşı sözlerine değil fiillerine, yaptıklarına dikkat edilmesini emrettiğini söyledi.

“10 YIL ÖNCEKİ MAKALESİNDE SANKİ BUGÜNLERİ ANLATMIŞ”

Mehtap TV’de Algılar ve Gerçekler’de ilahiyatçı Ömer Faruk Şentürk, Fethullah Gülen Hocaefendinin 2005 yılında yazdığı bir makalesinde ise fesada açık ruhları anlattığı kısmını paylaştı: 
“Aslında hiçbir müfsit “Ben müfsidim!” demez ve hiçbir bozguncu kendini bozguncu kabul etmez. Bunlar, ağızlarını her açışlarında ıslahtan, imardan bahisler açar; kendilerini ifadeden, iradelerinin hakkını eda etmekten dem vururlar. (Bakara, 2/11) 

Böyle deyip böyle düşündükleri aynı anda vicdanlara baskı yapar, başkalarının hakkını çiğner, zulmün en hunharcasını irtikâp eder, insanlar arasındaki münasebetleri kırar döker, azgınlıktan azgınlığa koşar ve herkesi sindirmeye çalışırlar.”

“İfsadı ıslah gösterdi, fesadı salâh saydı; sürekli bozgunculukta bulundu, kitleleri birbirine düşürdü; farklılıkları kavga vesilesi yaptı, tahrik edilebilecek saf yığınları provoke etti; kan, irin ve gözyaşı üzerine saltanatlar kurarak kendi zevk ve sefalarına baktılar.”

18 Nisan 2015 20:43
DİĞER HABERLER