1 Eylül 2015 tarihinde, 7 milyar dolar yurtdışına para kaçırdığımız, Ereğli Demir çelik şirketinden vakfımıza 122 Milyon TL yardım aldığımız gerekçeleri ile baskın yapılmış, bu iddiaların gerçek olmadığı, bir 'hata' sonucu öyle zannedildiği Masak incelemesi sonucunda ortaya çıkmıştı.

Baskından 2 ay sonra 26 Ekim 2015 tarihinde, sahte olduğu sonradan ortaya çıkan Çomaklı raporuna dayanılarak tüm varlıklarımıza  kayyım atandı.

Kayyım gözetiminde 4 Mayıs 2016 tarihine kadar yapılan incelemeler sonucunda; Koza İpek grubunda ve İpek ailesi bireylerinin hiçbirisinde suçtan elde edilen, kaynağı veya harcandığı yer belli olmayan, şüpheli olabilecek tek kuruş olmadığı Masak dahil, devletin tüm Resmi kurumlarınca teyid edildi.

20 Temmuz 2016 da tüm incelemeleri tamamlanmış pırıl pırıl olduğu ortaya çıkmış olmasına rağmen KHK ile İpek Medya ve İpek Üniversitesi müsadere edildi. Koza İpek Grubu'nun varlıkları TMSF'ye devredildi.

2016 yılında bakanlar kurulu kararı ile yurt dışındaki varlıklarımızın da dondurulması da istendi. Uluslararası finansal kurumlar için 'Kırmızı bayrak' niteliği olan bu karar ve ihbardan sonra, Türkiye dışında 50'den fazla Ülkenin Mali Suçları Araştırma Kurumları İpek ailesi fertlerinin para kaynaklarını ve varlıklarını en ince ayrıntısına kadar incelediler. Sonuçta, şüpheli bir para kaynağının olmadığı Uluslararası Resmi kurumlarca da teyid edildi.

Bugün, 7 Nisan 2021'de, hiçbir yeni gelişme olmamasına rağmen, 7 yıldır Yurt dışında yaşayan, tüm kaynakları incelenmiş bir ailenin, çocuklarına kadar Türkiye'deki varlıklarının dondurulma kararı tekrar Resmi gazetede yayınlandı.

Bu kararın dayanağının ne olduğu, 7 yıldır yurt dışında kendi halinde yaşayan, haklarında soruşturma dahi bulunmayan genç insanların da adının böyle bir listeye konulma sebebi hukuken olmak bir tarafa, siyasi dahi olamaz. Olsa olsa, yurt dışında yürütmeye çalıştığım Hukuki hak arayışlarımı durdurmak, baskı yapmak ve taciz etmekten başka bir hedef düşünemiyorum.

Yedi yıldır Yurt dışında kendi halinde yaşayan gençleri dahi hedef haline getiren, Süleyman Soylu, Lütfi Elvan ve bu listeyi hazırlayanları kınıyorum.

Akın İpek olarak, hakkımda yıllardır atılan iftiraların cevaplarını akinipek.info da yayınladım. Benim işlediğim trafik suçum dahi yoktur. Yurtdışına tek kuruş para kaçırmadım.

Söylediklerimde doğru olmayan tek kelime varsa ortaya koysunlar; Tüm varlığımı hediye edeceğimi, tüm davalarımı geri çekeceğimi de tekrarlıyorum.

Bu vesile ile hatırlatmak isterim ki; Devlet ile çete arasındaki tek fark Hukuktur.