Fransa’nın Calais şehrinden şişme botla İngiltere’ye geçmeye çalışan çoğunluğu Kürt en az 27 göçmen boğularak can verdi. Uluslararası Göç Örgütü, dün geceki trajedinin Manş’ta veri tutmaya başladığı 2014 yılından bu yana yaşanan en büyük can kaybı olduğunu söyledi.
Yerel gazete La Voix Du Nord, botun bir konteyner gemisinin çarpması sonucu alabora olduğunu iddia etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, olayın ardından göçmenlik sorunlarıyla ilgilenen Avrupa Birliği bakanlarını acil toplantıya çağırdı. Macron yaptığı açıklamada, “Fransa, Manş Denizi’nin mezarlığa dönüşmesine izin vermeyecek” dedi.
TR724'ün aktardığı habere göre Boris Johnson ve Emmanuel Macron gece geç saatlerde acil bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiler. İki lider durumun vahametini dile getirseler de son zamanlarda iki ülke arasındaki en büyük gerginlik konusu olan illegal geçişler konusunda yine birbirlerini suçlamaya devam ettiler.
Macron, Johnson’ı iç politikada kazanç elde etmek için göçmenleri politik malzeme olarak kullanmayı bırakması gerektiği konusunda uyardı. Johnson da Fransa’nın üzerine düşeni yeterince yapmadığını ileri sürdü.
Birleşik Krallık otoriteleri bu yıl Fransa kıyılarından İngiltere’ye 24 binden fazla göçmenin kaçak şekilde geldiğini ve bu sayının 2020’deki geçişlerin üç katından fazla olduğunu belirtiyor. Son aylarda Birleşik Krallık gündemini oldukça meşgul eden kaçak geçişler sonucunda, Johnson hükümeti göçmenleri engellemek için daha sert politikalar ve daha zor bir sığınma prosedürü uygulamayı planlıyordu. İçişleri bakanı Priti Patel, Manş Denizi’ni geçen insanlar için gözaltı merkezlerinde, sığınma taleplerinin reddedilmesine yol açabilecek katı yeni kurallar düşündüğünü söylemişti.
Olayın ardından iki taraftan da insan kaçakçılarına yönelik suçlamalar geldi ve kaçakçılarla mücadele konusunda daha da sert olunacağı ifade edildi. Ancak bu açıklamalara insani yardım kuruluşları trajedinin ana fikrini kaçırdığı gerekçesiyle tepki gösteriyor.
Fransız TV kanalı BFMTV‘ye konuşan insani yardım kuruluşu l’Auberge des Migrants genel sekreteri Konforti, Fransız ve İngiliz yetkililerin dünkü Kanal trajedisi için insan kaçakçılarını suçlama girişimlerini eleştirdi. İngiliz hükümeti ve Fransız içişleri bakanının kaçakçıları suçladıklarını, ancak kaçakçıların varlığının bir ihtiyaca cevap olduğunu çünkü İngiltere’ye gitmenin ve sığınma aramanın yasal bir yolu olmadığını vurguladı.
İngiliz Kızıl Haç direktörü Mike Adamson Birleşik Krallık hükümetini ülkenin iltica sistemine erişimi zorlaştırmayla ilgili planlarını yeniden düşünmeye çağırdı. “Kesinlikle umutsuz olmadıkça ve başka seçeneklerinin olmadığını hissetmedikçe kimse hayatını riske atmaz. Herkes güvenlik içinde yaşamayı hak ediyor ve insanların bunu ararken tehlikeli geçişler yapmaktan başka seçeneklerinin olmaması bizim için kabul edilemez olmalı” dedi.