Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, “Belediyelerimizde nasıl biz hiç kimseyi ayırt etmeden tüm sorunların üstesinden geliyorsak, kimsenin kimliği, düşüncesi, hayata bakışı ve siyasi penceresi ile ilgilenmemişsek, işte belediyelerimizde başardığımız bu çalışmayı 14 Mayıs’tan sonra tüm Türkiye’de yayacağız. İnanıyorum ki ülkemizdeki işsizlik, kira ücretleri, enflasyon, pahalılık, yoksulluk, yolsuzluk, hukuksuzluk, liyakatsizlik ve israf sorunlarını 15 Mayıs’tan sonra hep birlikte çözeceğiz. Ülkemiz için kader seçimi gördüğümüz bu seçimi, bir anlamda 85 milyonun huzuru; dostça, kardeşçe, refah içinde yaşama fırsatı olarak değerlendiriyoruz” dedi.
ABB, Ankara Atatürk Spor Salonu’nda ‘4. Yıl Projeleri Tanıtım Töreni’ düzenledi. Törene, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da katıldı.
ABB Başkanı Mansur Yavaş, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“4 yıl önce, 2019 seçimleri yaklaşırken Ankaralılara ve tüm Türkiye’ye, Cumhuriyet’in başkentine yakışır bir yönetim vadetmiştik. Kurtuluşun ve kuruluşun kenti için vizyonumuzu ortaya koymuş; şeffaf, katılımcı, hesap verebilir bir yönetim anlayışını misyon edinmiştik. Fitneden, fücurdan, ayrıştırmadan, kavgadan yorulan Ankara’da yeni bir sayfa açıp aydınlık geleceğe ulaşma irademizi beyan etmiştik. ‘Ayrıştırmayacağız’ demiştik, ‘ayırt etmeyeceğiz” demiştik, ‘herkese eşit hizmet’ demiştik. ‘Işığımız adalet, terazimiz vicdan, gönlümüz hak, aklımız halk olacak; bize katılın’ demiştik. ‘6 milyon Ankaralıya, tarihimizde yüce ve nice örneklerinde olduğu gibi birlik ve beraberlik yakışır’ demiştik. Tüm bu duygularla 4 yıl önce yola çıktık ve sözlerimizi hayata geçirmek için derhal kolları sıvadık. Gençler için, yaşlılar için, kadınlar için, çiftçiler için; öğrenci, esnaf, sanayici ve dezavantajlı vatandaşlarımız için vakit kaybeden çalışmaya başladık.
“BU İHALELERİN TAMAMI YOUTUBE’DA SONSUZA DEK KALACAK VE İZLENEBİLECEK”
Millet İttifakı olarak sizler bir araya geldiniz, 2019 yerel seçimlerinde 11 büyükşehir belediyesinin kazanılması ve farklı bir yönetim anlayışının sergilenmesi için bizlere fırsat verdiniz. Göreve başlamamızın üzerinden bir ay sonra tüm ihalelerimizi canlı olarak yayınlamaya başladık. Bugüne kadar 3 bin 500 ihaleyi canlı yayınladık. Bu ihalelerin tamamı Youtube’da sonsuza dek kalacak ve izlenebilecek.
“ANKARA KENT KONSEYİ’MİZ, BİN 800 BİLEŞENİ İLE TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK KENT KONSEYİ HALİNE GELDİ”
Birkaç ay içerisinde internet sitemizi düzenleyerek mali raporları, Sayıştay denetimlerini, bilançolarımızı halkımızla paylaştık. Tamamladığımız projelerin maliyetlerini pankartlarla Ankaralılara duyurmaya başladık. Biz ‘şeffaf olacağız, hesap vereceğiz’ dediğimizde bizim dediklerimizi hafife aldılar. Ama biz, tüm bu uygulamalar sonucunda Uluslararası Şeffaflık Ödülü’nü Ankara’mıza kazandırdık. Ankara Kent Konseyi’miz, bin 800 bileşeni ile Türkiye’nin en büyük kent konseyi haline geldi. Kararlarımızı tek başımıza değil, Kent Konseyi’miz, üniversitelerimiz ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte alıyoruz.
“HEMŞERİLERİMİZ, DESTEKLERİNİ BİR ELİN VERDİĞİNİ DİĞER EL GÖRMEYECEK ŞEKİLDE ALIYOR”
4 yıldır ellerinde bir metre, Ankara’da beton arıyorlar. İcraatı dökülen betonlar zannedip bize duyulan güveni anlamıyorlar. Ben anlatayım: şeffaflık, doğruluk, adalet gibi değerler metrelerle ölçülemez, betonlara gömülemez. Sevginin ve güvenin tonajı, dürüstlüğün uzunluğu olmaz. Hatırlarsınız, ‘Sosyal yardımları kesecekler’ demişlerdi. Biz, bu yardımları, kimseyi rahatsız etmeden çağdaş bir hale getirdik. Türkiye’de en kapsamlı şehir kartı olan Başkent Kart’ı kentimize kazandırdık. Hemşerilerimizi herkesin önünde gıda kolisi vermek suretiyle rencide eden sistemi kökten değiştirdik. Artık hemşerilerimiz, desteklerini bir elin verdiğini diğer el görmeyecek şekilde alıyor. Gösteriş yok, dayatma yok, rencide etmek yok, bir tüccarı zengin etmek yok. Verilen destekler, Ankara’daki tüm esnafta harcanabiliyor. İşte bu, bir şehrin baştan aşağı dayanışma projesidir. İşte bu, bizim en büyük projemizdir.
“ABB, BIRAKIN MAAŞLARI, ONLARDAN KALAN 5 MİLYAR LİRALIK BORCU ÖDEDİ”
Şimdi de Aile Bakanlığı’ndan yardım alan vatandaşları korkutma politikası izliyorlar. ‘Yardımlarınız kesilir’ diyorlar. Hiç kimse merak etmesin; bizler, belediyelerimizde nasıl bu destekleri artırarak sürdürdüysek Türkiye’de de yardımlara aynen devam edeceğiz. Yine hatırlayalım, ‘Maaşları bile ödeyemezler’ demişlerdi. Bugün Ankara Büyükşehir Belediyesi, bırakın maaşları, onlardan kalan 5 milyar liralık borcu ödedi. Fitch’in raporuna göre ise Türkiye’de kredi açısından mali bilançosu en sağlıklı belediye, yine Ankara Büyükşehir Belediyesi oldu.
“ASKERİ, POLİSİ, İŞÇİSİ, MEMURU, ZORLA SİYASİ MİTİNGLERE GİTMEK ZORUNDA KALMAYACAK, SADECE İŞİNİ YAPACAK”
‘Başörtüsünü yasaklayacaklar, personeli işten çıkaracaklar’ demişlerdi. Birileri, daha da ileriye gidip, ‘Başörtülüler sokaklarda yürüyemeyecek hale gelir’ demişti. Ankara Büyükşehir Belediyesi, 4 yılın sonunda Mutlu Şehirler Endeksi’nde bronz sertifika aldı; üniversite memnuniyet araştırmasında 9. sıradan 2. sıraya yükseldi. Ne personel işten atıldı ne de kimse kimsenin kıyafetine karıştı. Tam aksine, insanları saçına, sakalına, başörtüsüne, kıyafetine göre ayıran zihniyet ortadan kalktı. Şimdi bunu tüm Türkiye’de yeniden yaymaya başladılar, aynı cümleleri yeniden söylüyorlar. Bizler, belediyelerimizde nasıl işini hakkıyla yapan personelimizi aile kabul ettiysek, 14 Mayıs’tan sonra da tüm Türkiye’de bir aile olacağız. Hem de askeri, polisi, işçisi, memuru, zorla siyasi mitinglere gitmek zorunda kalmayacak, sadece işini yapacak.
“ANKARA, ARTIK RANT KULELERİNİN DEĞİL, SAYDAMLIĞIN KENTİ”
Rant düzenleri bozulacak diye çekinenler, bizler için ‘beceremez, yönetemez’ demişlerdi. Biz ise şeffaflık uygulamalarımızla, dezavantajlı gruplara sahip çıkmamızla, halkın asli ihtiyaçlarına ve altyapı projelerine verdiğimiz önemle Dünya Belediye Başkanları Başkent Ödülü’nün sahibi olduk. Ankara, artık rant kulelerinin değil, saydamlığın kenti. Ankara, artık ayrıştırmanın değil, umudun kenti. Ankara, artık ‘sen anlamazsın’ diyenlerin değil, ‘ortak akıl’ diyenlerin kenti. 6 milyon hemşerimizle Ankara, artık birlik ve beraberliğin kenti. Bu zihniyet değişimini bizler tek başımıza başaramazdık. Büyük dönüşümler, ortak ve güçlü bir irade ile gerçekleşir. 25 yıl alışılan düzenin değişmesi, bu iradenin eseridir. Bu iradeyi ortaya koyan tüm Ankaralılara teşekkürlerimi bir kez daha ifade etmek istiyorum.
“DAHA DOĞUM GERÇEKLEŞMEDEN SMA TESTİ YAPTIK”
Hatırlayınız, bu 4 yılda pandemi oldu, sel oldu, yangın oldu, deprem oldu. İşte bu büyük dönüşüm sayesinde Ankara Büyükşehir Belediyesi, ‘Beni görün, beni duyun’ diyen her bir vatandaşının yanına, ‘Ben buradayım’ diyerek koştu. Bu vesileyle tüm bu zor zamanlarda elini taşın altına koyan, yüreğiyle çalışan personelimize ve dayanışmaya ortak olan tüm hemşerilerimize tekrar şükranlarımı sunuyorum. Hemşerilerimiz bu zor zamanlar için destek istedi, destek verdik. Pandemide, tüm dünyada yankılanan işlere imza attık. Yurt sorunu yaşayan binlerce öğrencimize kucak açtık. Esnafımıza can suyu olacak projeler yaptık. Engellilerimiz için mola evleri, bağımlılıkla mücadele eden gençlerimiz için Özgür Köy’ü açtık. Bir belediye, insanın doğumundan vefatına kadar ona en yakın olan devlet kurumudur. Bu anlayışla daha doğum gerçekleşmeden SMA testi yaptık. Küçük yavrularımıza çocuk tarama testleri yapıyoruz. Eğitimde eşit fırsatlara sahip olsunlar diye öğrencilerimize servis ücreti, kırtasiye ücreti, kantin ücreti ödemeye başladık.
“74 BİN ÖĞRENCİMİZE 9 AY BOYUNCA 10 GB ÜCRETSİZ İNTERNET DESTEĞİ SUNDUK”
Dün Sayın Cumhurbaşkanı, üniversite öğrencilerine 10 GB internet vereceklerini vadetti. Pandemi döneminde çocuklar eğitimlerinden mahrum kaldıklarında bile veremediler. Biz devreye girdik, internete erişim sıkıntısı yaşayan 74 bin öğrencimize 9 ay boyunca 10 GB ücretsiz internet desteği sunduk. 928 köyümüzde, EGO otobüslerimizde ve 73 meydanda sınırsız internet hizmetine devam ediyoruz. Metrolarda internet hizmeti sunmak için de izin bekliyoruz. İşte bunun adı, vaat değil, icraattır. Dünyanın gelecekteki en büyük problemlerinden olan protein arayışına şimdiden müdahale ettik. Annelerin yüzü gülsün diye 200 bin aileye her ay et ve süt, babaların başı öne eğilmesin ve çocuklar üşümesin diye doğal gaz desteği verdik. İktidar doğal gaz desteği vaadinde bulunadursun, biz 2 yıldır 200 bin ailemize kış aylarında doğal gaz desteği vermeye devam ediyoruz.
“İSTİYORUZ Kİ BU KENTTE KİMSE YATAĞA AÇ VE AÇIKTA GİRMESİN"
Ankara’da önceki dönemde hiç kreş açılmamıştı, yeni kreşler açtık. Evlatlarımızın YKS, LGS, KPSS ücretlerini ödedik, kurslar verdik. Öğrenci abonmanı ile uygun fiyatlı ulaşım, öğrenci evlerine yüzde 50 indirimle uygun fiyatlı su temini sağladık. Ankara’da yine daha önce hiç olmayan teknoloji merkezlerini faal hale getirdik. Çubuk E-Spor merkezimizi açtık, şimdi dört adet daha e-spor merkezimizi tamamlıyoruz. İstiyoruz ki önce dedesi yardım almış, sonra babası yardım almış evlatlarımız, artık yardıma muhtaç olmadıkları bir gelecek yaşasınlar. İstiyoruz ki bu kentte kimse yatağa aç ve açıkta girmesin, hiçbir gencimiz imkansızlıklar nedeniyle ülkemizden göç etmek zorunda kalmasın. İstiyoruz ki çocuklarımız, protein alamadıklarından dolayı hastaneye düşmesin, okulda kantin alışverişi yapamadıklarından dolayı öğrenme kapasiteleri eksik kalmasın. Çünkü onların yüzüne kan geldikçe ülkemize can gelir; onlar gülümsedikçe ülkemize bahar gelir.
“GÖREVE GELDİK, ANKARA’DA ASBESTLİ BORU KALMADI”
Bizim projelerimiz içerisinde Aile Merkezleri var. Kreşler, yüzme havuzları, yeşil alanlar var. Esnaf için yeni ekmek kapıları, gençler için yeni kütüphaneler var. Yıllardır ‘görünmez’ diye yapılmayan ve ihmal edilen altyapı çalışmaları, tarihi Ankara yapıları var. Bizler, Roma Tiyatrosu’nu yenilerken Anafartalar Çarsısı ve Caddesi’ni de yeniliyoruz. Bizler, Ankara Kalesi 2. etap restorasyonunu tamamlarken AŞTİ’nin çehresini değiştiriyoruz. Engelli ve Yaşlı Bakım Merkezleri açarken ASKİ Yağlı Güreş Tesisi gibi yeni spor alanlarını kentimize kazandırıyoruz. Bakınız, Ankara’da asbestli, yani kanserojen su boruları vardı. Göreve geldik, Ankara’da asbestli boru kalmadı. Mamak-Gölbaşı İçme Suyu Hattı’nı yaklaşık 250 milyon lira maliyetle tamamladık. Hattın projesi 2007 yılında tamamlanmış, ama 13 yıl boyunca çivi bile çakılmamıştı. Şimdi 650 bin hemşerimiz bu hattan sağlıklı ve kesintisiz içme suyuna kavuştu. Daha büyüğünü bu sene içerisinde, 30 yıldır su sorunu yaşayan Polatlı’da da 1 milyar 600 milyon lira maliyetle tamamlayacağız.
“KAHRAMANMARAŞ TARIMININ KALKINMASI İÇİN PROJELER HAZIRLIYORUZ”
Kırsal kalkınmada Türkiye’nin yerel bazda en kapsamlı desteklerini vermeyi sürdürüyoruz. Çiftçimize mazot, gübre, sulama borusu, tohum, fide desteklerimiz artarak devam ediyor. Çok yakında güneş enerjisi paneli desteğine de başlayacağız. Başkent Marketler aracılığıyla da kadın kooperatifleri ve yerli birliklerden aldığımız ürünleri vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. Amacımız, gelecekte oluşabilecek gıda güvenliği sorununa şimdiden çözümler üretmek. Amacımız, çare üretmek. Amacımız, Ankara için, ülkemiz için üretmek. Şimdi de Kahramanmaraş tarımının kalkınması için projeler hazırlıyoruz. Çok yakında bunu da kamuoyuyla paylaşacağız.
“2013 YILINDAN BERİ HİÇ OTOBÜS ALINMAYAN KENTİMİZE 400 ADET YENİ OTOBÜS KAZANDIRDIK”
13 yılın ortalaması olarak, bu kentte 1,6 dolara, yani 30 liraya su sattılar. Biz ise onların döneminin yarısı kadar su ücreti alıyoruz. Yine yıllarca bu kentte ortalama 1 dolara, yani 19,3 liraya EGO otobüs bileti sattılar. Biz ise 9,5 liraya, yani 50 sente ulaşım sağlıyoruz. Biz, bir yandan tasarruf yaparak, bir yandan da çöp projelerin önüne geçerek buradaki açıkları sübvanse ediyoruz. Biz, para hırsıyla gözü dönmüş müteahhitlere değil, Ankara halkının ta kendisine hizmet ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. 2013 yılından beri hiç otobüs alınmayan kentimize 400 adet yeni otobüs kazandırdık. Şimdi de 7,4 kilometrelik Mamak Metro Projesi için tüm yasal süreçleri tamamladık, ilk kazmayı yakında vuracağız. Koru Metrosu’nu Bağlıca ve Yaşamkent’e bağlayacak 7,7 kilometrelik hattın, Keçiören’i Forum istikametine uzatacak 5 kilometrelik hattın ve 13 kilometrelik Kızılay- Dikmen hattının projelerini de kısa sürede tamamlayacağız.
“PARAYI VEREN BİZİZ AMA, ‘METRO YAPMADI’ DİYE ELEŞTİRİLEN DE BİZİZ”
Burada bir parantez açmak istiyorum. Göreve başladığımızda maalesef Ankara’da, bırakın devam edeni, projesi çizilmiş bile bir tane metro hattı yoktu. Bırakın metro projesini, maç oynanırken kural değiştirildi. Bakanlığın belediyeden yapacağı metro kesintisi, bugüne kadar 71 milyon lira olması gerekirken bizler göreve gelir gelmez değiştirilen kararname ile 1,7 milyar liraya yükseltildi. Ne acı ki belediyemize bu konuda da 24 kat fazla yük bindirildi. Oysa biz, bunu yurt dışı kredisi ile 15-20 yıla yayabilirdik. Bakın, bu para, Ankara halkının parası. Bu para ile diğer yapacağımız hizmetlere kaynak aktarabilirdik. Bu paraya hangi hakla ipotek konulduğunu sizlerin vicdanınıza bırakıyorum. Buradan Ankara halkına sesleniyorum; yeni açılan Keçiören-AKM-Kızılay Metrosu’nun da parasını Ankara Büyükşehir Belediyesi ödeyecek. Parayı veren biziz, ama ‘metro yapmadı’ diye eleştirilen de biziz. Havaalanında metro olmayan tek Avrupa başkentinin yöneticisi olarak size açık çağrı yapıyorum. Projesi tamamlanmış olmasına rağmen 4 yıldır yatırım programına almadığınız havalimanı metrosunu verin bize. Biz, yurt dışından kredi bulup 15-20 yılda geri ödeyecek şekilde derhal yapımına başlayalım, size teşekkür edip Ankara halkına armağan edelim. Ankara halkını neden cezalandırıyorsunuz? Havalimanı metrosunu 4 yıldır neden yapmıyorsunuz?
“KONUT PROJEMİZ DE ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI’NDA KENTSEL DÖNÜŞÜM SINIRI ONAYI BEKLİYOR”
Yine buradan, Keçiörenli hemşerilerime sesleniyorum. Belediyemizin Keçiören Fatih Köprüsü’nün yenilenmesi adına yaptığı proje için bölgede bulunan Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ile anlaşma sağladık. Ancak protokol, bir yıldır üniversite yönetiminin imzasını bekliyor. Ayrıca Ankara’nın nüfusu, özellikle deprem felaketinden sonra hızla artmaya başladı. Trafik sorunu yaşanmaması adına Eskişehir Yolu, Sabancı Bulvarı, Ankara Bulvarı, İstanbul Yolu, Batı Bulvarı ve OSTİM 100. Yıl Bulvarı’nı birbirine bağlayacak olan Anadolu Bulvarı alternatif yol projemize hemen başlamak istiyoruz. İzin ve protokol süreci Milli Savunma Bakanlığı’ndan onay bekliyor. Yine Hallaçlı’da 35 bin dairelik konut projemiz de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda kentsel dönüşüm sınırı onayı bekliyor. Bu onay gelir gelmez de konutlarımıza başlayacağız.
“KENDİLERİ GİBİ DÜŞÜNMEYEN HERKESİ TERÖRİST, HERKES DÜŞMAN GÖRÜYORLAR”
Ülkemiz için adeta bir kader seçimine gidiyoruz. İşte ülkenin hali ortada. Ekonomik zorluklar her geçen gün artıyor. Biz ise kimseyi ayırt etmeden çalışmaya devam ediyoruz. Soğan fiyatı artıyor, soğan satan esnafa ‘terörist’ diyorlar. Pazarlarda fiyat artıyor, pazarcı esnafa ‘terörist’ diyorlar. Marketlerde fiyat artıyor, marketçilere ‘terörist’ diyorlar. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi terörist, herkes düşman görüyorlar.
“BİZLER SEÇİMİ KAZANDIKTAN SONRA NE MEKKE DÜŞTÜ NE KUDÜS ELDEN GİTTİ”
Aynısını 2019 seçimlerinden önce de yapmışlardı. ‘İstanbul kaybedilirse, Ankara kaybedilirse Mekke düşer’ dediler. ‘Kudüs elden gider’ dediler. ‘Uçurumdan önceki son çıkış’ dediler. ‘Zillet bela, Cumhur beka’ dediler. Hatta daha da ileri gidip ‘Mursi mi, Sisi mi’ dediler. Ama bizler seçimi kazandıktan sonra ne Mekke düştü ne Kudüs elden gitti. Ne uçuruma yuvarlandık ne de beka sorunumuz oldu. Kendisi de Mursi’den vazgeçip Sisi ile el sıkıştı. Kandil’den ve PKK’ya yakın bazı isimlerden, iktidarın değirmenine su taşıyan, seçimi etkileyen açıklamalar gelmeye devam ediyor. 2019 seçimlerinden önce de böyleydi, yine başladılar. Bununla yetinmezlerse kendilerinden yine bir TRT performansı ve mektuplar bekliyoruz. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, milletimiz gerçeği görüyor. Biz hem PKK’nın seçimlere yönelik yaptığı amacı belli olan açıklamaları hem de bu açıklamaları kullanarak bizi terörle iş birliği içinde göstermeye çalışan iktidarın kirli ithamlarını reddediyoruz.
“TRABZON’UN DA SORUNU AYNI, MANİSA’NIN DA”
Bu ülkede 85 milyon vatandaşımız yaşıyor. Doğudaki vatandaşımızın sorunu da aynı, batıdaki vatandaşımızın da. Trabzon’un da sorunu aynı, Manisa’nın da. Akdeniz’in sorunu da aynı, Marmara’nın da. Türk milleti, tarihi boyunca tüm sorunları çözme iradesini her zaman göstermiştir. İşte şimdi, bu sorunları çözme zamanı gelmiştir.
“LİYAKAT VE İSRAF SORUNLARINI 14 MAYIS’TA HEP BİRLİKTE ÇÖZECEĞİZ”
Belediyelerimizde biz kimseyi ayırt etmeden tüm sorunların üstesinden geldik. Kimsenin kimliği, düşüncesi, hayata bakışı ve siyasi penceresi ile ilgilenmedik. İşte belediyelerimizde başardığımız bu çalışmayı şimdi tüm Türkiye’de yayacağız. İnanıyorum ki ülkemizdeki işsizlik, kira ücretleri, enflasyon, pahalılık, yoksulluk, yolsuzluk, hukuk, liyakat ve israf sorunlarını 14 Mayıs’ta hep birlikte çözeceğiz. Ülkemiz için kader seçimi gördüğümüz bu seçimi, bir anlamda 85 milyonun huzuru; dostça, kardeşçe, refah içinde yaşama fırsatı olarak değerlendiriyoruz.
“AMACIMIZ, ÜLKEMİZİN BÜTÜNLÜĞÜNÜ TEHDİT EDEN BU TAHRİBATI DURDURMAK”
Bizim çizgimiz bellidir. Tek istisnamız terördür. Bizler, 61 milyon seçmenin tamamının oyuna talibiz. Bizler, tüm vatandaşlarımızın oyunu almak için yola çıktık. Millet İttifakı olarak, tertemiz bir amaçla ülkenin bütünlüğü, barışı, huzuru, selameti için bir araya geldik. Bizler ne PKK’nın ne Kandil’in ne de herhangi bir terör örgütünün bu temiz amacımızı kirletmesine müsaade etmeyiz. Bizim mücadelemiz, ülkemizin bütünlüğüne ve demokrasimize kasteden herkese karşı verdiğimiz bir mücadeledir. Amacımız, ülkemizin bütünlüğünü tehdit eden bu tahribatı durdurmak, hukuka dönüşün zeminini oluşturmak ve toplumsal bütünlüğü sağlamaktır.
“VATANSEVERLİĞİMİZİ KİMSE TEST EDEMEZ”
Yine korku, nefret, iftira siyasetine devam ediyorlar. ‘Biz gidersek TOGG projesi yarım kalır. Biz gidersek İHA’lar SİHA’lar üretilmez’ diyorlar. Devletlerin güvenlik politikaları, milli politikalardır. Hangi hükümet gelirse gelsin milli politikalar devam eder. Merak etmeyin; biz, sizin demenizle vatansever olmadığımız gibi, yine sizin demenizle terör iş birlikçisi de olmuyoruz. Bizlerin vatanseverliğimizi kimse test edemez.
“BİZİM ARAMIZDA ‘BÖLÜCÜ’ DİYE İFADE EDİLEN BİR TEK PARTİ YOK”
Şimdi soruyorum; biz göreve gelirsek ülkeye mültecileri doldurup güvenlik sorunu mu oluşturacağız? Biz göreve gelirsek T.C. yazılarını devlet kurumlarından mı kaldıracağız? Bakın, Altılı Masa’daki partilerin hepsi belli. Bizim aramızda ‘bölücü’ diye ifade edilen bir tek parti yok. Ama sizin kendi listelerinizde ‘Özerlik ve federasyon referandumu yapılmalı’, ‘Türk Bayrağı ismi bana problemli geliyor’, ‘Türk milleti tanımı kaldırılmalı’ diyen HÜDA PAR’lılar var.
“SİZ BUNU SADECE RANT DÜZENİNİZİN DEVAMI İÇİN İSTİYORSUNUZ, AMA BİZ BUNA FIRSAT VERMEYECEĞİZ”
Buradan büyük Türk milletine sesleniyorum; Onlar bunları yaparken T.C. yazısını belediyelere biz geri getirmedik mi? Milli bayramlarımızı hakkıyla biz kutlamadık mı? Ankara’da, İstanbul’da ve tüm belediyelerimizde şeffaf bir yönetime kavuşmadık mı? Artık bu korku siyasetini geride bırakacağız. Siz bunu sadece rant düzeninizin devamı için istiyorsunuz, ama biz buna fırsat vermeyeceğiz.
“TÜM TÜRKİYE’YE BAHAR GETİRECEĞİZ”
Sizler, altı parti bir araya geldiniz, ülkemiz için 2 bin 300 maddelik mutabakat metnini oluşturdunuz. Eminim ki belediyelerde yaptığımız bu hizmetleri şimdi de Türkiye için hep birlikte başaracağız. Ayrıştırma, hesaplaşma ve kutuplaştırma dönemine hep birlikte son vereceğiz. Şeffaflık, dürüstlük ve sevgi dönemine yine hep birlikte erişeceğiz. Sevgi ekip sevgi biçeceğiz. Altılı Masa liderlerinin büyük desteğiyle Ekrem Başkan’ımız ve diğer tüm belediye başkanlarımızla yönettiğimiz kentlere bahar getirdik, şimdi tüm Türkiye’ye bahar getireceğiz. Millet İttifakı olarak, el ele verip Genel Başkan’ımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanı yapacağız.
“ÜLKEMİZİ DÜNYA DEVLETLERİYLE YARIŞIR BİR HALE HEP BİRLİKTE GETİRECEĞİZ”
Sayın genel başkanlarımıza, yöneticilerimize ve kıymetli hemşerilerimize katılımlarından dolayı teşekkür ediyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Güzel Başkent’i, mutlu Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Ve inanıyorum ki ülkemizi, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e yakışır, dünya devletleriyle yarışır bir hale hep birlikte getireceğiz.”