Mazlumder'den çağrı: Hendeklere ve operasyonlara son verilsin

İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlumder) Bursa Şubesi Başkanı Cihat Oruç, "Altı aydır artarak devam eden bu çatışma ve şiddet siyaseti, adeta bölgeyi savaş alanına çevirmiş, birçok şehri, mahalle ve ilçeleri askeri bir karantinaya dönüştürmüştür." dedi.

Mazlumder Bursa Şubesi tarafından "Hendeklere ve Operasyonlara Son!" başlıklı basın açıklaması yapıldı. Mazlumder Genel Başkan Yardımcısı İzzet Saldamlı'nın da katıldığı toplantıda konuşan Mazlumder Bursa Şubesi Başkanı Cihat Oruç, 2013 yılında başlayan 'Çözüm ve Müzakere Süreci'ni toplumun geniş kesimleriyle birlikte desteklediklerini dile getirdi.

Bu süreçte zaman zaman yaşanan aksamalara rağmen barışa atılan adımların sürdürülmesini istediklerini belirten Oruç, şöyle konuştu: "Ancak tüm halkın desteklediği çözüm sürecinin 7 Haziran seçimlerinden önce bozulmaya başlamasıyla birlikte, sivil siyaset zemini ve müzakere imkanları, bölgedeki askeri ve siyasi gelişmelerin de etkisinde kalarak yerini çok hızlı bir şekilde, tekrar silahlı çatışma ortamına bıraktı. Altı aydır artarak devam eden bu çatışma ve şiddet siyaseti, adeta bölgeyi savaş alanına çevirmiş, birçok şehri, mahalle ve ilçeleri askeri bir karantinaya dönüştürmüştür. Çatışmaların il ve ilçe merkezlerinde sürdürülmesi, sivil halkın can ve mal güvenliğinin en yüksek seviyede tehlikeye girmesine ve yerleşim yerleri sakinlerinin mevcut çatışmanın birincil mağduru olmasına sebep olmuştur."

Mazlumder Bursa Şube Başkanı Oruç, açıklamasına şöyle devam etti: "Bu öngörüyle, bu sürecin başından beri çatışan taraf olarak PKK'ya yaptığımız çağrılarda, öncelikle çatışmaları sivil alandan uzaklaştırması, ateşkes ilan ederek siyasi, kültürel ve kimlik taleplerinin barışçıl sivil siyaset üzerinden sürdürülmesi gerektiğini söyledik. Devlete de PKK tarafından ilan edilecek ateşkese olumlu karşılık vererek operasyonları durdurmasını ve gecikmeksizin barış için çözüm ve müzakere masasını oluşturmasını talep ettik. Gelinen noktada birçok yerleşim yerinin harap edildiği, sivil can kayıplarının sürekli arttığı, sokakların mayınlandığı, roketlerin, top ve tankların kullanımının rutinleştiği, on binlerce insanın göç etmek zorunda kaldığı, hastane, okul, ev, tarihi eser ve camilerin hiçe sayılarak çatışmanın araçlarına dönüştürüldüğü vahim bir durumla karşı karşıya kaldık. Çatışma bölgesinde yaşayan halk tarihin en zor, en acı dönemlerinden birini yaşamaktadır. İki ateş arasında kalarak mağduriyeti katlandığı gibi, hem sokağa çıkma yasağı ve yaşamı tehdit eden süresi ve hem de sokakların hendek ve bombalı tuzaklarla donatılmasından dolayı insani en temel haklarından yoksun bırakılmaktadır."

Hiçbir vicdanın bu çatışmanın daha fazla sürmesini kabul edemeyceğini kaydeden Cihat Oruç, açıklamalarını şöyle tamamladı: "Akan her kan, işittiğimiz her acı, her çığlık herkese vicdani bir sorumluluk yüklemektedir. Kendi evinden, kendi sokağından hastası için, yaralısı için, doğum için, ölüsü için, göç için beyaz bayraklarla çıkış arayan halkın tarihi dramı daha fazla görmezden gelinemez. Sebebi ne olursa olsun hedef gözetilerek meskûn mahallere tank top atışları kabul edilemez. Tüm bunlarla beraber, Mazlumder Bursa Şubesi olarak diyoruz ki: Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bir an önce durmalı, her ne sebeple olursa olsun bozulan müzakere dönemine geri dönülmeli, şehirler devletin ve PKK'nin çatışma alanı olmaktan çıkarılmalıdır. Son 30 yıllık savaş sorunun silahla çözülmeyeceğini göstermektedir. Tekrar tekrar başa dönmenin, aynı yollardan farklı sonuç beklemenin anlamsızlığı orta yerde durmaktayken bu kör savaşa son verilmelidir." CİHAN
26 Aralık 2015 15:20
DİĞER HABERLER