MEB skandallar tarihine adını yazdırdı

MEB skandallar tarihine adını yazdırdı
Danıştay'ın 8 bin okul müdürünün göreve dönmesiyle ilgili kararına uymayan Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) benzer bir hukuk tanımazlığı dershane kararında sergiliyor.

Anayasa Mahkemesi'nin dershanelerin kapatılmasına ilişkin kanunu iptal etmesini 10 gün aradan sonra değerlendiren Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, hukuku çiğneyeceklerinin sinyalini verdi. Bir televizyon kanalına konuşan Avcı, AYM'nin kararını çarpıtarak dershanelerin kapandığını iddia etti. “AYM bir kanunu iptal ederken yasa koyucu gibi davranamaz.” tezine sarılan Avcı, “(Yüksek Mahkeme) bu kanunu iptal ettiğinde oraya ‘dershane ibaresini koyuyorum' diyemez.” ifadelerini kullandı.

Ancak iptal kararlarında idarenin AYM'nin gerekçeli kararını dikkate alarak vakit kaybetmeksizin hak kayıplarını gidermesi gerekiyor. Bakan Avcı ise iptal kararının ardından yeni bir yol haritasını açıklamak yerine YGS, LYS ve TEOG sınavlarına girecek 3,5 milyon öğrencinin destek eğitim ihtiyacını görmezden geliyor.

Anayasa Mahkemesi ise 24 Temmuz'da açıkladığı gerekçeli kararında, dershaneleri yasaklamanın Anayasa'nın 13, 42 ve 48. maddelerine aykırı olduğunu vurgulamıştı. Kişilerin sınavlara hazırlık için özel kurumlardan destek alma imkanını kaldırmanın eğitim öğretim hakkını ihlal olacağını belirten AYM, bu hakkı ölçüsüzce sınırlandıracak düzenlemelerin getirilemeyeceğinin altını çizmişti. Yine dershanelerin faaliyetlerinin çalışma ve sözleşme hürriyetine ilişkin olduğunu belirterek şu uyarıda bulunmuştu: “Demokrasilerde serbestlik asıl, sınırlama istisnadır. Devlet, eğitimde özel sektörü tamamen ortadan kaldıracak düzenlemelerden kaçınmalıdır. Kapatma ölçüsüz bir sınırlamadır.”

Yani, Nabi Avcı'nın “AYM kararı geriye dönük işlemez, dershane kavramı ortadan kalktı” iddiasının aksine AYM'nin kararı, dershanelerin herhangi bir düzenlemeye gerek olmadan devam edeceği anlamına geliyor.

Yüksek Mahkeme'nin iptal kararını değerlendiren hukukçular da dershanelerin eskisi gibi faaliyetlerini sürdüreceğini ve idarenin bu kararı yerine getirmezse suç işleyeceğini dile getirmişti. O tespitler şöyleydi:,

Dershaneler serbesttir, yeni kanuna ihtiyaç yok

Prof. Dr. Tülay Tuğcu (Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı):
“Bundan sonra dershaneler açılabilecek, kapatılmamış olanlar devam edecek. Dönüşmüş olanlar ister dönüştüğü şekilde kalır, ister dershane olabilir. Dershanelerin açılması ya da kapatılması için yeni bir yasaya ihtiyaç yok.”

Prof. Dr. Ergun Özbudun (Anayasa Hukukçusu):
“Kanun iptal edildiğine göre dershane faaliyetleri serbesttir. Zaten Anayasa Mahkemesi'nin kararı da hem eğitim hakkı hem de özel teşebbüs hürriyeti gerekçesine dayanmıştır.”

Prof. Dr. Sami Selçuk (Eski Yargıtay Başkanı):
“(Dershanelerin kapatıldığı ve yasa yapılmadan açılamayacağı iddiaları) saçma sapan, taraflı değerlendirmeler. Bilimsel ve objektif değerlendirmeler değil.”

ZAMAN

01 Ağustos 2015 07:19
DİĞER HABERLER