'MEB'in amacı bedavaya getirmek!'

'MEB'in amacı bedavaya getirmek!'
Milli Eğitim Bakanlığı'nın norm fazlası öğretmenlerle ilgili planı ne? Dikkat çekici iddia...

Birlik İş Güvenliği Enerji İşçi ve Çevre Sağlığı Eğitim Araştırma Derneği (BİR-DER) Başkanı, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Abdullah Bozkır, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) risk alacak ancak ücret almayacak iş güvenliği uzmanları aradığını öne sürdü. Bozkır’a göre; MEB, norm fazlası öğretmenleri ücretsiz ödemeden iş güvenliği uzmanı olarak istihdam edecek.

6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nu uygulamak isteyen MEB, 19 Ağustos 2014 Tarih ve 2014/16 sayılı genelge ile devlet okul ve eğitim kurumlarında risk alacak ancak ücret almayacak norm kadro fazlası öğretmen arandığını duyurdu. BİR-DER Başkanı Abdullah Bozkır, genelgede 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanuna aykırı maddeler olduğunu iddia etti. Bozkır, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun "Kamu kurum ve kuruluşlarında ilgili mevzuata göre çalıştırılan işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı olma niteliğini haiz personel, gerekli belgeye sahip olmaları şartıyla asli görevlerinin yanında, belirlenen çalışma süresine riayet ederek çalışmakta oldukları kurumda veya ilgili personelin muvafakati ve üst yöneticinin onayı ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilebilir" hükmünü hatırlattı. Bozkır, bu şekilde görevlendirilecek personele, görev yaptığı her saat için 200 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı tutarında ilave ödeme, hizmet alan kurum tarafından yapılacağına dikkat çekti.

ÖDEME YAPMAYACAKLAR

Bozkır şunları kaydetti: "Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz. Bu durumdaki görevlendirmeye ilişkin ilave ödemelerde, günlük mesai saatlerine bağlı kalmak kaydıyla, aylık toplam seksen saatten fazla olan görevlendirmeler dikkate alınmaz. MEB genelgesinin 5/b Maddesi, Valiliklerce tam zamanlı iş güvenliği uzmanı olarak görevlendirilecek olan öğretmenlerin norm kadro fazlası olmaları esastır. Bu durumda öğretmen olmaması halinde diğer personelden istekli olanlar görevlendirecektir. ‘Bu şekilde görevlendirilenlere herhangi bir ek ödeme yapılmaz’ ibaresi yer alıyor. Yani iş güvenliği uzmanımız ol okulda iş kazası ve meslek hastalığı yanında ölüm yaralanma olursa sen hesap ver. Hakim karşısına çık, hatta hapse düş, ancak buna karşı ücret ödemeyiz. Hem 6331 Sayılı Kanun'a aykırı hem de etik değil. Genelgenin 5/d Maddesinde ise ayrı bir sıkıntı var. ‘Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'nda ödenek tahsis edilmesi halinde, kısmi zamanlı görevlendirmelerde, 6331 Sayılı Kanun 8’inci maddesinin 7’nci bendine göre ayda 80 saate kadar mesai saatlerine bağlı kalmak kaydıyla, çalışabilecekleri toplam saatlere göre mevcut görevlerinin dışında çalışanlar görevlendirilir’ deniliyor. Buradan da MEB in söz konusu 6331 sayılı kanunu henüz alamadığı ortaya çıkıyor."

OKULDA İŞ KAZASI OLURSA SORUMLUSU KİM OLACAK; CEZAYI KİM ÖDEYECEK?

Milyonlarca çalışan, öğrenci ve veliler tarafından kullanılan MEB’ e bağlı okul ve kurumların şu ana kadar tüm binaların risk analizlerini, acil durum planlarını yaptırmış olmaları gerektiğine dikkat çeken Abdullah Bozkır, "Ayrıca çalışanların kanunun da zorunlu olan iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilmiş olmalıydı. Bunların yapılmamasının karşılığı para cezası olduğu da 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 26. maddesinde. ‘Bu Kanunda belirtilen idari para cezaları gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve İş Kurumu il müdürünce verilir. Verilen idari para cezaları tebliğinden itibaren otuz gün içinde ödenir. İdari para cezaları tüzel kişiliği bulunmayan kamu kurum ve kuruluşları adına da düzenlenebilir’ şeklinde ifade ediliyor. Şimdi diyelim ki kamu kurumu olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı’na denetim yapmayacak ceza uygulamayacak, torpil geçecek. Peki okullarda iş kazaları, ölümler, yaralanmalar gibi üzücü olaylar meydana elince kanunlar kimin yakasına yapışacak? O zaman herkes bir birini suçlamaya başlayacak cezalar kimlere rücu edilecek? Bu işten kurtulmak yok. Kurtulmanın iki yolu var, ya kanunu delmeden adam akıllı uygularsınız ya da kanunu yürürlükten kaldırırsınız sizce hanisi mantıklı? Her zaman, önlemek ödemekten ucuzdur." diye konuştu. 

Küçük hesaplar yapılırken büyük maddi manevi kayıplara davetiye çıkarıldığını ileri süren Bir-Der Başkanı Abdullah Bozkır, şöyle devam etti: "Ne yazık ki gün geçmiyor ki ülkemizde ucuza mal edelim bakışına bedel ödemeyelim. Kaldı ki bu yapılması gerekenleri kamu dışı özel sektörden almaya kalkarsanız MEB'de çalışan bir iş güvenliği uzmana ödeyeceğiniz ücretin 10 hatta 20 katını ödemek zorunda kalırsınız. Farklı bir boyutu da kamunun kanunların uygulanmasın da örnek olması. Kamu kendi uygulayamadığı ve ya uygulamadığı kanun hakkında halka ceza uygulaması kanun inandırıcılığını ve etkisini olumsuz yönde etkiler. MEB’e bağlı okul ve kurumlarda kanunun bir önce uygulanmaya başlamasını ümit ediyoruz.

CİHAN

04 Eylül 2014 13:34
DİĞER HABERLER