TBMM Genel Kurulu'nda MHP'nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verdiği gensoru görüşmelerinde kavga yaşandı.
Gergin başlayan görüşmelerde kavga çıktı. Ak Parti'li milletvekilleri ile MHP'liler kavga etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş'un bazı AK Parti'lilerin Erdoğan'a "peygamber" dediğine yönelik konuşmasına cevap vermek üzere söz aldı. Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında AK Parti ve MHP milletvekilleri arasında laf atmalar, bir süre sonra kavgaya dönüştü.
MHP'li Durmuşun peygamber ifadesi Meclis'te kavgaya neden oldu
MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, Başbakan Erdoğan'ın eşinin GATA'ya başörütülü olarak hasta ziyaretine gidememesinde kullandığı peygamber ifadesi Meclis Genel Kurulu'nda kavgaya neden oldu.
MHP tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Osman Durmuş hakkında verilen gensoru görüşmelerinde, MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş'un başlattığı peygamber tartışması TBMM tutanaklarına bu şekilde yansıdı:
AK Parti Grup Başkanvekili Bozdağ: Burada, burada kınanması gereken nedir biliyor musunuz? Başı örtülü diye bu ülkenin Başbakanının eşini GATA'ya almayan zihniyeti kınamak lazımken, gelip nereye bağlıyorlar bunu. Değerli arkadaşlar, değerli arkadaşlar, biz bu zihniyete çok alışığız. Çok alışığız. "Erkek, ürkek" deyip Meclisin kapısında Nesrin Ünal'ın başını açtıran anlayışı da biz biliyoruz. Dışarıda öyle, içeride böyle. Şimdi, burada da bunu söylemek, burada da bunu ifade etmek… Bunu diyen bunu ispat etmezse, ben bu Genel Kurulun huzurunda kendisini müfteri ilan ediyorum, ispata davet ediyorum. Bir tane AK Partili, bir tane, bir tane Türkiye'de bunu diyen bir densizin ismini söyleyin. Sizinle beraber yakasına yapışalım.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Aydın İl Başkanınız söyledi.
Osman Durmuş: Sayın Başbakan için kendi il başkanlarının kullandığı bir ifadeyi kullandım diye "müfteri" olduğumu söyledi.
Durmuş: Internet sitesine girerseniz, il başkanınız, eski il başkanınız, şu anda il genel meclisi üyeniz İsmail Hakkı Eser'in 14 Kasım 2008'de yaptığı konuşmada Başbakanına bağlılığını belirttikten sonra "Bizim için âdeta ikinci bir peygamberdir." sözünü kullanmıştır.
Ben isterdim ki peygamber gibi anılmak bir hakaret olarak düşünülmemeli, tam tersi, Sayın Tayyip Erdoğan'a peygamberlik izafe edildiğinden dolayı hicap duyup, milletten, Müslümanlardan "Estağfurullah, ben peygamber değilim" demesini beklerdim.
Başbakan Erdoğan: Sayın Başkan, söz istiyorum.
Durmuş: Değerli milletvekilleri, Sayın Grup Başkan Vekiliniz, Antalya Milletvekili Nesrin Hanımefendinin kendi gönlüyle Mecliste başı açık oturmasını kınarken, şurada oturanların birçoğunun, şurada oturan birçok hanımefendinin dışarıda başı kapalı, burada başı açıkken.
Durmuş: Yani siz, bu hanımefendiler başörtüsüne karşı mı? İstismara gelince varsınız, iftiraya gelince varsınız, dışarıda başınızı örtersiniz burada açarsınız, başkasının iffetinden bahsedersiniz. Ayıptır, ayıp! Utanın, utanın! (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Durmuş: Sayın milletvekilleri, âlemi sersem yalnız kendinizi akıllı görmeyin. YÖK Kanunu'nun ek 10'uncu maddesinin değiştirilmesi için namus ve şeref sözü sayılan imzayı MHP Grup Başkan Vekilleriyle birlikte attınız mı atmadınız mı? Niçin çıkarmadınız YÖK'le ilgili yasayı? (MHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler) Siz korkaksınız…
Osman Durmuş: …siz kaçaksınız, siz kanun kaçağısınız, Anayasa kaçağısınız. Biz, hak bildiğimiz… (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Durmuş: …doğru bildiğimiz yolda tek başına da kalsak mücadeleden yılmayız. Ne uluslararası sermayeye arkamızı dayarız ne din istismarına dayarız ne de kız kardeşimin, bacımın ve eşimin başının örtüsünü başkasına tartıştırırız. Siz, fotoğraflarla basının önüne bakanlarınızın eşlerini çıkaracak kadar utanmazca…
Başbakan Erdoğan: Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında, sizin huzurunuzda bu tür bir iftiraya yönelik cevap için bulunmak istemezdim. Her şeyden önce, arkadaşımız, peygamberlik zincirinin bittiğini bilmiyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Erdoğan: Son peygamberin Peygamberimizle beraber son bulduğunu bilmiyor…
Erdoğan: …ve şecaat arz ederken sirkatin söylüyor.
Durmuş: Asıl ihlal eden sizsiniz, haddinizi bilin.
Osman Durmuş: Peygamberlik hakaret değildir.
Başbakan Erdoğan: Önce izan sahibi olacaksın. Önce izan sahibi olacaksın.
Durmuş: Sizi izana davet ediyorum Sayın Başbakan.
Erdoğan: Bir defa, İnternet sitelerinde nelerin dolaştığını, ne tür belden aşağı vurmaların olduğunu çok iyi biliyoruz.
Durmuş: Konuşma bandı var, CD'si var.
Erdoğan: Benim partimde…
Durmuş: Niçin işlem yapmadınız Sayın Başbakan?
Erdoğan: Benim partimde bu şekilde bir yakıştırmayı yapan barınamaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Şandır: Şu an il genel meclisi üyesi.
Durmuş: İl genel meclisi üyeniz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Erdoğan: Bakın… Lütfen, lütfen otur yerine! Otur yerine!
Barınamaz, bu bir.
İki…
Şandır: Şu anda il genel meclisi üyesi.
MHP'li Oktay Vural: El hareketi yapmayın. Biz, Meclis Başkanı değiliz. Öyle el hareketi yok! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Erdoğan: Susmayı öğren. Önce susmayı öğren. Dinlemeyi öğren.
Kaldı ki benimle ilgili bu tür yakıştırmayı yapan siz…
Durmuş: Mızrağınız çuvala sığmıyor Sayın Başbakan!
Sağlık Bakanı Recep Akdağ: Sesini kes, terbiyesiz herif!
Oktay Vural: Türkiye Büyük Millet Meclisi burası, Başbakan Yardımcınızın Meclis Başkanına yaptığı muameleyi kınayın önce.
Erdoğan: Bu tür yakıştırmayı yapan Siz, ayrıca, eşime laf atamazsın!
Oktay Vural: Burada CD'si…
Erdoğan: Bu edepsizliktir, izansızlıktır!
Vural: Burada tutanağı. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Erdoğan: Ahlaksızlıktır!
Vural: CD'si de burada, tutanakları da burada.
Durmuş: Sayın Başbakan, size iftira atan şerefsizdir.
BAŞKAN - Sayın Vural, Sayın Durmuş, lütfen…
Başbakan Erdoğan: Sen başörtülüler üzerinden oy toplamak isteyeceksin, eşimin baş örtüsü sebebiyle…
Durmuş: Sayın Başbakan, önümü ilikliyorum; size iftira atan şerefsizdir.
Erdoğan: Eşimi baş örtüsü sebebiyle GATA'ya sokmayanları müdafaa edecek kadar da izansızsın.! (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) İzansızsın!
Vural: İl genel meclisi üyesi yaptınız, yazıktır.
Durmuş: Senin il genel meclis üyen.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ: Meclisin yüz karasısın sen. Otur yerine! Terbiyesiz! Yalancı! Otur yerine!
Durmuş: Terbiyesiz senin babandır.
Ayşe Nur Bahçekapılı: Arkadaşlar, lütfen…
Akdağ: Gel ulan, gel bakayım!
Durmuş: Sen gel!
(Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş'un birbirlerinin üzerine yürümeleri)
Erdoğan: Ondan sonra da, baş örtülüleri yanına çekmek için müdafaada bulunacaksın. Hadi oradan!
(AK PARTİ milletvekillerinin MHP sıralarına doğru yürümeleri)
Başkan: Sayın milletvekilleri, on dakika ara veriyorum.
(CİHAN)