Medeniyet çınarının gölgesinde 'Huzurdan Esintiler'

Medeniyet çınarının gölgesinde 'Huzurdan Esintiler'
Kelimeler ve o kelimelere yüklenen anlamlar, medeniyetlerin düşünce zenginliğini ortaya koyan önemli bir ayraçtır.
Kelime dağarcığımızda var olan her kelimenin karşılığı diğer medeniyetlerde de mevcuttur. Fakat hem teoriği hem de pratiğiyle dile gelen her kelime bizim medeniyetimizde ayrı ve derin anlamlar taşır. Bu anlam zenginliğine katılma, o havuzdan istifade edebilme kabiliyeti mekân ve coğrafya fark etmeksizin herkesi o medeniyete bağlar. Bu açıdan da medeniyetimiz insan merkezlidir. Her kelimeden insana ve insanın varlık sebebine anlam katacak bir yol bulunur. Fidan kelimesi sadece bir fidan, çınar kelimesi ise sadece çınar değildir bu merkezde. Fidan ‘genç insan’dır aynı zamanda, toprağın bağrında büyüyüp gelişir, büyüdükçe koruyup kollar, yurt olur, yuva olur, var olmaya devam ettikçe var eder, göklere uzandıkça kök salar ve gün gelir gölgesinde insanların huzur bulduğu bir çınar olur.
 
Modern zamanların yoksunluğunda o çınarların ruhlara huzur veren esintilerine ihtiyacımız var. Yanlış bildiğimiz her şeyi bize yeniden anlatacak, kekelediğimiz kelimeleri, anlamadığımız kavramları bize anlamayı, yaşamayı ve yaşatmayı anlatacak insanlara ne kadar da muhtacız.
Fethullah Gülen Hocaefendi, medeniyetimizin unutulmuş kelime ve kavramlarına müracaat etmede önemli bir rehber, bir düşünce mimarı, büyük bir mütefekkir. Kökü mazide bir ati, düşüncesi mukaddesin emrinde bir insan, medeniyet fidanlığında yetişen büyük bir çınar. Işık Yayınları tarafından hazırlanan ve Ahmet Kurucan’ın kaleme aldığı HUZURDAN ESİNTİLER isimli kitap, insanî kimliği dinî, ırkî, cinsi ve mezhebî her türlü kimliğin önüne çıkaran bir anlayışın temsilcisi olan Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Amerika’daki sohbetlerinden ilginç, bir o kadar da ufuk açıcı hatıra ve yorumları okuruyla paylaşıyor. Söz konusu Hocaefendi olunca, hatıralar kişisel olmaktan çıkıyor tabii ki. Çağın dertlisinin, çağın derdiyle yanıp tutuşması her şeyin önüne geçiyor. Deyim yerindeyse koca bir çınarın gölgesindeki fidanlara hal ve gönül diliyle anlattıkları, çağın yıkıcı rüzgârlarına karşı duayla, tefekkürle, iyi niyetle, akl-ı selimle direnişi, resmedilmeye çalışılmış kitapta.

Hocaefendi’yi talebelik yıllarından bu yana tanıyan Ahmet Kurucan, HUZURDAN ESİNTİLER isimli kitabında Türkiye ve Dünya gündemine dair Hocaefendi’nin değerlendirmelerini okuruyla paylaşırken aynı zamanda onun İslâm’ın orijinal kaynaklarından süzüp getirdiği bakış açısında kendimizi bulabilmek için hepimize benzersiz bir fırsat sunmuş. 

‘Sohbet salonu anlatılanları duydu’. O salonda artık siz de varsınız. 

07 Şubat 2013 10:10
DİĞER HABERLER