RTÜK üyesi İsmet Demirdöğen, Can Erzincan’a yönelik karartma girişimine tepki gösterdi. “Medya, Hitler dönemindeki Goebbels politikaları gibi aynı sesi veren bir piyanoya dönüştürülmek isteniyor” diyen Demirdöğen, savcıların mahkeme gibi davranmasını eleştirdi.
Video: Arşiv
Can Erzincan TV karartılma tehlikesiyle karşı karşıya. Savcılık, kayyımın işsiz bıraktığı Bugün ve Kanaltürk'teki gazetecilerin Can Erzincan'da çalışmasını adeta bir suç gibi göstererek, kanalın Türksat ve kablolu TV'den atılmasını istedi.
ÖZGÜRLÜĞE AĞIR SALDIRI
Özgür Düşünce'den
Cihan Acar'ın haberine göre RTÜK üyesi CHP'li İsmet Demirdöğen Türkiye'de muhalif olmanın ve aykırı düşünceleri dile getirmenin çok zor bir hal aldığını söyledi.
Demirdöğen, savcıların adeta mahkemeler gibi infaz kurumuna dönüştüğüne dikkat çekti.
Medya organlarını kapatmanın halkın haber alma hakkına bir saldırı olduğunu ifade eden Demirdöğen şunları anlattı: “Uygulamada yasal sınırlamaları dahi aratan örneklerle karşı karşıyayız. Yasaların vermediği yetkiler infaz görevi üstlenmiş savcılıklar tarafından ifa edilir hale geldi. Şimdi yasaların ya da mahkemelerin yerine geçmiş savcılar kendi bakış açılarına göre uygulamalarla muhalif medyayı susturmaya yönelik adımlar atıyorlar. Ne yazık ki kamu kurumu niteliğindeki servis sağlayıcı işletmeler de savcılardan gelen bu yazıları emir telakki ediyorlar. Bu iletişim özgürlüğüne ve halkın gerçekleri öğrenme haber alma hakkında ağır bir saldırıdır.”
İKTİDAR GERÇEKLERİ PERDELİYOR
Halkın gerçekleri öğrenmesinin engellendiğini ifade eden Demirdöğen, “İktidar medyası aracılığıyla bir perde oluşturulmuş vaziyette. Ve bu perdenin arkasının gösterilmesine engel oluyorlar. Burada da perdenin arkasına projektör sokmak isteyen ve kendini muhalif olarak tanımlayan medya organlarına, engeller çıkartılıyor. Medya özü gereği zaten muhalif olmak zorundadır. Diğer kesimi de iktidar medyası yandaş medya olarak tanımlayabilirsiniz” şeklinde konuştu.
HİTLER DÖNEMİ GİBİ
Türkiye'de medya üzerindeki baskıları Nazi döneminde medyada tek ses sürecini başlatan Hitler'in propaganda bakanı Joseph Goebbels politikalarına benzeten Demirdöğen şöyle devam etti: “Medyanın gerçekleri gösterme halkın gerçekleri öğrenme hakkı ağır bir saldırı altında. Bu da genellikle baskı ve otoriterleşmeye doğru yol alan toplumlarda görülüyor. Medya, Goebbels gibi politikalarla aynı sesi veren bir piyanoya dönüştürülmek isteniyor. Ama kendi sesini çıkartmak isteyen tuşlar ise sökülerek atılmaya çalışıyor.