Medya Etik Konseyi: Samanyolu yayınları susturularak ayrımcılık suçu işleniyor

Medya Etik Konseyi Başkanı Halit Esendir, Samanyolu Grubu'na ait 14 medya organının Türksat'tan atılmasına tepki gösterdi. Esendir, "Siyasi iktidar, Samanyolu Grubu'nun yayınların susturarak ayrımcılık suçu işliyor." dedi.

Halit Esendir, seçimlerden sonra medya özgürlüğü açısından beklenen ortamın gerçekleşmediğini söyledi. Tam tersi bir durumla karşılaşıldığını ifade eden Esendir, "Koza İpek grubuna el koyulması ve kayyum atanmasının ardından gazeteci kıyımı yaşandı. Bugün ve Millet gazetelerinde çalışan 70'ten fazla kişi işten atıldı. Baskılar daha da artırılarak '2 Kasım Pazartesi Türkiye İç Savaşının Başlangıcı' kapağıyla basılan Nokta dergisinin toplatılması kararı verildi. Ardından Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Müdürü tutuklanıp hapse atıldı." diye konuştu.

Yazılı bir basın açıklaması yapan Esendir, şu ifadelere yer verdi: "Gazetelere, televizyonlara el koyma ve hukuksuzca kayyum atanmasını müteakip, çalışan gazetecilerin işlerine son verilmesi ve tutuklanmaları hep aynı hukuksuzluğun bir uzantısı oldu. Yapılan uygulamalarla Türkiye zaten geride olduğu basın ve ifade özgürlüğü sıralamasında olumsuz konumunu daha da pekiştirdi.

Gerçekleştirilen son uygulama ise artık pes dedirtecek cinsten oldu. Hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeksizin Samanyolu Grubu'nda yer alan Samanyolu TV, Samanyolu TV Avrupa, Samanyolu Haber, Mehtap TV, Yumurcak TV, Dünya TV, Ebru TV, MC TV, MC EU, Tuna Shopping TV, Burç FM, Radyo Mehtap, Dünya Radyo ve Radyo Berfin Türksat uydusundan çıkartıldı. Ayrıca gruba ait 14 medya organıyla birlikte aynı uydu paketi içerisinde yer alan Irmak TV ve Radyo Cihan'ın da yayınları susturuldu.

Yaşanan olayları gizlemenin, örtbas etmenin neredeyse imkansız hale geldiği günümüzde sansür uygulayıp bir yayın grubunun uydudan çıkarılması karşı fikre gözlerini yummakla, kulaklarını kapatmakla eşdeğerdir. Farklı fikirlere, ses ve soluk olabilecek medya kanallarını nefessiz bırakmaktır. Dünyanın en gelişmiş 20 ülkesinin liderlerini buluşturan G-20 zirvesinin ülkemizde yapıldığı günde, bu sansürün uygulamaya konulması da ayrıca manidardır.

Siyasi iktidar özgürlüklerin ve fikir çeşitliliğin önünü açması gerekirken tıkamayı dayatarak tek sesli bir zihniyeti benimsiyor. Açık bir biçimde ayrımcılık suçu işliyor. Kamuoyunun haber alma özgürlüklerini engelliyor, tek tip fikre mahkum ediyor.

Halbuki basın ve ifade özgürlüğü, demokrasi ve hukuk devletinin temel taşıdır. Gelinen noktadan daha geriye götürücü anlam taşıyan tüm uygulamaları reddediyoruz. Bir an evvel hukuk zemininde basın ve ifade hürriyetinin sağlanacağı ortamın oluşturulmasını iktidardan bekliyoruz."



CİHAN
16 Kasım 2015 10:57
DİĞER HABERLER