Mehmet Akif Ersoy ile Anlaşabilmek Konferansı

Mehmet Akif Ersoy ile Anlaşabilmek Konferansı -Başbakan Yardımcısı Arınç: -(TBMM Genel Kurulunda yaşanan ırkçılık tartışmaları) Son günlerde Mecliste birilerinin konuşmasıyla başlayan tartışma, eğer bir hastalıksa bu hastalığın
BURSA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, (TBMM Genel Kurulunda yaşanan ırkçılık tartışmaları) Son günlerde Mecliste birilerinin konuşmasıyla başlayan tartışma, eğer bir hastalıksa bu hastalığın ilacı, Akifin şiirlerinde gösterdiği kavmiyetçiliği reddeden ama birleşmeyi, kardeşliği, dostluğu inanç beraberliğini esas alan anlayıştır dedi.
     Arınç, AK Parti Bursa İl Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından düzenlenen, Mehmet Akif Ersoy ile Anlaşabilmek Konferansına katıldı. Yazar ve iletişim uzmanı Fatih Akbabanın yaptığı sunumun ardından konuşan Arınç, Mehmet Akifi her vesileyle farklı açılardan ele almanın, onu öğrenmenin ve onunla anlaşabilmenin çok önemli olduğunu söyledi.
     Mehmet Akifii her vesileyle yeni yetişen nesillere tanıtma ihtiyacı duymak gerektiğini belirten Arınç, şöyle devam etti:
     Mehmet Akif Ersoy, merhum aynı zamanda Burdur milletvekili olarak 1. Mecliste parlamenterlik görevi yapmıştır. Meclisin açılışında da kuruluşunda da değerli hizmetleri olmuştur ve yıllar sonra Mehmet Akif Ersoy adına Burdurda bir üniversite açılmıştır. Burdurdaki devlet üniversitesinin adı, Mehmet Akif Ersoydur. Bu kadirşinaslığı gösteren de hükümetimizdir. Dolayısıyla yıllar sonra onun adına bir ilim ve irfan yuvası açılması, üniversite kurulması her türlü takdire değer. Elbette Mehmet Akif Yılı olarak onu her alanda tanıtmaya açmak da yine hükümetimiz döneminde olmuştur. Akifin hayatı, örnek bir hayattır. O hayattan alacağımız dersler de çoktur. Rahmetle anılmak, ebediyet budur ama sessiz yaşadım. Kim, beni nereden bilecektir diyen bir Akif ile karşı karşıyayız. Hakikaten sessiz yaşamayı, iddiasız yaşamayı, mütevazı olmayı, sadece hakkın emrinde üzerine düşeni fazlasıyla yapmayı şiar edinmiş bir insandı.
     Arınç, Mehmet Akifin İstiklal Marşı için düzenlenen yarışmaya para ödüllü olduğu için katılmadığını ancak bir şekilde ikna edildiğini ve marşı yazdığını dile getirerek, şunları söyledi:
     Yarışmaya katılır ve güftesi on kıta olan bu şiir, İstiklal Marşımız olarak kabul edilir. Kabul edildiği gün, 12 Marttır. Hamdullah Suphi Tanrıöver, çok büyük bir hatip. Dört defa TBMMde bu şiiri okur. Herkes, ayakta alkışlar ve dinler ve marşımız olarak kabul edilir. Kendisine verilen 500 lirayı, vadettiği gibi yetimler için açılan bir hamiyet müessesesine verir. Kendisi fakr-u zaruret içinde yaşar. Bu şiirde, bir hayat, bir serencam vardır. İnşallah Ankaraya gelirsiniz, Tacettin Dergahı olarak bilinen o mütevazı evde yazılmıştır. Üzerinde bulabildiği bir paltosuyla sobası yok... Evde iki üç kap kaçak var. Orada bazen sabahlara kadar, bazen de aklına geldikçe bazı mısraları ilave etmiş ve yazmıştır.
    
     -Asil bir insandır-
    
     Arınç, Mehmet Akif Ersoyun İstiklal Marşını Safahat adlı eserine almadığını belirterek, şöyle konuştu:
     İstiklal Marşı, onun büyük eseri Safahatının içinde yoktur. Sebebini sordukları zaman da o benim değil, milletimindir diye cevap verir. Milletine ait hissettiği bu şiiri, kendi şiirleri içine koymayacak kadar da asaletli, asil bir insandır. Yine derler ki Üstat böyle bir şiir yazdın, bundan daha iyisini de yazabilir misin- Cevabı, Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Çünkü Bülbül şiirinde de İstiklal Marşı şiirinde de Çanakkale şehitlerine şiirinde de hepimizin anladığı, bu Milli Mücadelenin ne kadar zor şartlar içinde geçtiğidir. Akif, şiirleriyle sohbetleriyle bazen vaazlarıyla ve konuşmalarıyla Anadoluyu karış karış dolaşmış ve milletimizi bağımsızlık ve hürriyet aşkı içinde kıyama davet etmiştir. İstiklal, bağımsızlık mücadelemiz elbette büyük Atatürkün, onun silah arkadaşlarının ve bütün milletimizin ayağa kalktığı, kıyam ettiği bir büyük başarıdır. Ama bu başarının içinde en büyük pay, sahiplerinden birinin de şüphesiz Akif olduğunu hepimiz biliyoruz.
     Bizim hayatımıza bugün ışık tutması gereken şey, Akifin kavmiyetçiliği, ırkçılığı reddetmesidir diyen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şunları kaydetti:
     Onun şiirleri içerisinde, ırkçılığı kavmiyetçiliği reddeden, millet mefhumunda hepimizin buluştuğu çok örnek şiirler, beyitler, kasideler vardır. Hayatında da bunu hep yerine getirmiştir. Baytar Mektebinde öğrenciyken de Milli Mücadeleden sonra Meclise girdiğinde de bütün sözleri, söylemleri ırkçılığın reddedildiği bir noktadadır. Bugün Akifin bu düşüncelerine Türkiyenin ne kadar ihtiyacı var, hepimiz bunu bir kere daha görmeliyiz. Son günlerde Mecliste birilerinin konuşmasıyla başlayan tartışma, eğer bir hastalıksa bu hastalığın ilacı, Akifin şiirlerinde gösterdiği kavmiyetçiliği reddeden ama birleşmeyi, kardeşliği, dostluğu inanç beraberliğini esas alan anlayıştır.
    
     Muhabir: Büşra Nur Özcan
     Yayıncı: Murat Taydaş
01 Şubat 2013 23:40
DİĞER HABERLER