Anayasa Mahkemesi (AYM), Balyoz darbe planı ile ilgili yaptığı haberler nedeniyle tutuklanan gazeteci Mehmet Baransu’nun başvurusuna ilişkin gerekçeli kararı açıkladı.
Baransu’nun avukatı Sercan Sakallı, gerekçeli kararı çifte standart olarak değerlendirdi. Yüksek Mahkeme’nin Can Dündar ve Erdem Gül’e özgürlük yolunu açan kararını hatırlatırken, “Başvurucu isminde Mehmet Baransu ismini kapatıp dosya incelenseydi emin olun karşı oydaki gerekçeli karar verilmiş olacaktı.” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurmak için 6 aylık süreleri olduğunu kaydeden Sakallı, yakın zamanda AİHM’ye başvuracaklarını, hak ihlali kararı çıkacağı konusunda da tereddütlerinin bulunmadığını kaydetti. Anayasa Mahkemesi üyesi Alparslan Altan’ın muhalefet şerhine dikkat çeken Sercan Sakallı şunları söyledi: “Bir üyenin 20 sayfalık, 119 maddeden oluşan karşı oyu var. Bence muhalefet şerhi ile Yüksek Mahkeme, kararının yer değiştirmesi lazımdı. Karşı oy son derece özgürlükçü. AYM, Can Dündar ve Erdem Gül’de yapmış olduğu geniş yorumu maalesef Baransu dosyasında yapmadı. Karşı oyu okuduğunuz zaman zaten bu anlaşılıyor. AİHM içtihatları doğrultusunda karardan daha iyi gerekçelendirilmiş şekilde bir karşı oy var.”
AYM üyesinden şerh: somut Delil neyse açıklanmalı
Anayasa Mahkemesi Üyesi Altan tarafından yazılan muhalefet şerhinde dikkat çekici hukuki tespitler yer aldı. Karşı oyda sulh ceza hakimlikleri ile kapalı devre bir sistem oluşturulduğunun altını çizen Altan, tutuklama kararı için kuvvetli suç şüphesi gerektiğini belirtti. Baransu’nun tutuklanmasında inandırıcı delillerin neler olduğunun açıklanmadığına işaret etti: “Gazeteci Baransu tutuklanırken sadece birtakım soyut belirlemelerle yetinilmiştir.”