Mehmet Kamış: Her şey zengin olmak için miydi? Kafa kâğıdınızın önüne apolet ekleyebilmek için miydi?

Mehmet Kamış: Her şey zengin olmak için miydi? Kafa kâğıdınızın önüne apolet ekleyebilmek için miydi?
"Her şey zengin olmak için miydi? Bir iktidar mührü alabilmek, kafa kâğıdınızın önüne apolet ekleyebilmek için miydi? Her şeyinizin bir pahası mı vardı? Parayla satın alınamayacak hiçbir şey taşımıyor muydunuz?"
Bir an bugünü unutup geçmişe gitsek; 70'li, 80'li, 90'lı yıllara...

Bugünkü yaşadıklarımızı herkese gösterip ‘Bunu mu hayal ediyordunuz?' diye sormak isterdim. Böyle bir ülke miydi rüyanız? Medeniyet tasavvuru olarak öngördüğünüz, kurulması için varınızı yoğunuzu sarf ettiğiniz ülke bu muydu? Geçmişin entelektüel ve aydınlarına, bir kısım âlimlerine ve hocaefendilerine de sormak isterdim; memleket diye ben buna derim işte, dediğiniz zamanlar bugünler miydi?

(...)

Her şey zengin olmak için miydi? Bir iktidar mührü alabilmek, kafa kâğıdınızın önüne apolet ekleyebilmek için miydi? Her şeyinizin bir pahası mı vardı? Parayla satın alınamayacak hiçbir şey taşımıyor muydunuz? Kendi başınıza kaldığınızda bunları soruyor musunuz? Geçmişte savunduğunuz şeylerin, bugün sizin için hiçbir kıymetinin olmadığının farkında mısınız? Dün yazdığınız yazılara, yayınladığınız kitaplara bugün çıkartıp bir kere olsun bakmıyor musunuz? ‘Çevresizsiniz' diye bir medeniyet eleştirisi yaparken bugün çok daha korkunç şeylerin bizzat uygulayıcısı olmanızdaki yaman çelişki sizde bir sorgulamaya yol açmıyor mu? Ağız dolusu sözlerle gelir adaletsizliğinden bahsediyordunuz, bugün gelir adaletsizliği çarkının en önemli dişi sizsiniz, bilmem farkında mısınız?

‘Ey deprem gel yetiş bu şehirlerin / Doğayı çarptıran konumlarına' diye şiirler, marşlar yazıyordunuz. Bugün tabiatı hunharca katleden bir katile dönüştüğünüzün farkına varamayacak kadar, katliamı içselleştirdiniz. ‘Bir gençlik, bir gençlik' diye başlayan nutuklarınızda kastettiğiniz, ne dinini ne kendini bilen, kendinden olmayandan ölümüne nefret eden küfürbaz, şımarık züppeler miydi?

Kaybedecek bir şeyiniz yokken bahsettiğiniz İslam'ın adaletinden, kaybedecekleriniz olunca vaz mı geçtiniz? Hz. Ömer'in adaletine artık ihtiyacınız kalmadı mı? Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir, demeye devam ediyorsunuz, çünkü komşunuzun aç olma ihtimali yok. Çünkü aç olma ihtimali olan yerlerden taşındınız ve oralarla aranıza Çin Seddi gibi setler ördünüz. Anlaşılan; 28 Şubat'ı yapanlar size birkaç apolet, biraz gelir verseydi ona da hiçbir itirazınız kalmayacaktı.

Dönüp bir bakın, muktedir olmadığınız dönemlerde eleştirdiğiniz hangi şeyi yapmıyorsunuz? Hayal ettiğiniz ülke bu muydu, yoksa o hayal ettiklerinizin bugün bir önemi mi kalmadı?

18 Mart 2015 08:55
DİĞER HABERLER