Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin içi ve çevresindeki güvenlik sorunlarının, zırhlı makam araçlarını zorunlu kıldığını savundu.
Şimşek, "İngiltere'de Bakan olsaydım samimiyetle söyleyebilirim işime bisikletle gelmeyi tercih ederdim." dedi. Daha önce söylediği ve tartışma konusu olan "Hepsi 471 araç bunların, ben çerez derken onu kast ettim." diyen kendini savunan Şimşek bu kez de "471 adet lüks zırhlı araca düşen pay okyanusta bir damla gibi." ifadelerini kullandı.
Devlet kurumlarındaki araçlara harcanan paranın Türkiye'nin milli gelirinde ve bütçesinde 'çerez parası' bile olmadığı sözleri ile tartışma konusu olan Bakan Şimşek, katıldığı bir radyo programında soruları cevapladı. Şimşek, Türkiye'de trafikteki 19 milyon araçtan, Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) ve belediyeye ait araçları hariç, merkezi hükümet için satın alınmış 96 bin 501 araç, kiralananlarla birlikte toplam 115 bin araç olduğunu aktardı.
Verdiği rakamların geçen yıla ait olduğunu belirten Maliye Bakanı Şimşek, kamuya ait araçların sadece 471 adedinin lüks sınıfına giren birinci listedeki zırhlı araçlar olduğunu, bunların da Cumhurbaşkanı, TBMM, Başbakan ve Bakanlara tahsisli olduğunu kaydetti.
"Hepsi 471 araç bunların, ben çerez derken onu kast ettim." diyen Şimşek, devletin elindeki toplam araçlardan 36 bin 269 adedinin (yüzde 38) Emniyet Genel Müdürlüğü, 11 bin 950 adedinin (yüzde 12,4) Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde güvenlik amaçlı kullanıldığını söyledi. Kiralananlar da dahil kamuya ait 115 bin aracın 473 milyar lira olan Türkiye bütçesindeki yıllık harcamasının binde 7 seviyesinde olduğunu dile getiren Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Samimi olarak söylüyorum 471 adet lüks zırhlı araca düşen pay okyanusta bir damla gibi." dedi.
Bakan Şimşek, muhalefetin programın popülizme dayandığını, bir programları, vizyonları olmadığını, kopya projeler dışında projelerinin olmadığını savunarak, "Böyle bir muhalefet, saray edebiyatı, araç saltanatı edebiyatı yapacak." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin enerjide, eğitimde sorunları olduğunu, yıllardır çözülemeyen Kürt meselesi olduğunu ifade eden Şimşek, muhalefetten bunlar için çözümlerini ortaya koymalarını istedi.
İsrafa en çok karşı olanın kendisi olduğunu savunan Mehmet Şimşek, muhalefetin eleştirilerinden önce geçen yıl kamunun taşıtlarının çiple takip edilmesi için kanun teklifi hazırlayıp, sunduklarını hatırlattı. Şimşek, "Eğer Türkiye DHKP-C, PKK, IŞİD gibi terör örgütlerinin şiddetinin olmadığı, kötü mahallede olan bir ülke olmasaydı. Ben İngiltere'de bakan olsaydım samimiyetle söyleyebilirim, işime bisikletle gelmeyi tercih ederdim. Türkiye'nin şartların bu zırhlı araçları gerektiriyor. Türkiye'nin şartları dikte ediyor." diye konuştu.
MALİYE BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
Öte yandan Maliye Bakanlığı'ndan yapılan yazılı duyuruda, kamudaki makam aracı kiralama, bakım, onarım, yakıta ilişkin Bakan Mehmet Şimşek'in 'çerez' benzetmesinin zorlama bir şekilde amacından saptırdığı savunuldu. 'Çerez' harcamanın küçüklüğünü ifade eden yani yük getirmeyen benzetme olarak kullanıldığına işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bakan Şimşek, Kamu Merkezi Yönetim bütçemizin 473 milyar TL büyüklüğünde olduğuna işaret etmiş buna karşılıkta muhalefetin kaynak olarak gösterdiği 471 adet makam araçları dahil tüm merkez yönetim kapsamındaki idarelerin kullanımına ait ambulans, askeri araçlar, polis araçların araç kiralama, bakım, onarım harcamalarını 3 milyar 300 milyon TL olarak açıklamıştır. Bunun da bütçenin binde 7'sine tekabül eden bir rakam olduğunu net bir şekilde ortaya koymuştur."
ZORLAMA ÇABALAR, HAYRET VERİCİ
Bakan'ın bu sözü ile ilgili, amacı dışında 'zorlama çabaların, hayret verici' olduğu kaydedilen açıklama, şöyle devam etti:
"Ayrıca medya kuruluşlarımızdan bazılarının çarpıtmak ve taraf tutmak adına bugünkü gazete başlıklarındaki bilinçli algı operasyonunu, Maliye Bakanı'mız Mehmet Şimşek'in değerli taşlardan (pırlanta, elmas) yüzde 18 KDV alındığını defalarca ifade eden sözleri karşısında ana muhalefet CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun her gün seçim meydanlarında değerli taşlarda KDV sıfırlandı şeklindeki bilinçli ve ısrarlı yanlış beyanlarına, aynı şekilde asgari ücrete yapılacak artışın kayıtdışılığı artıracağı için işçiye zulüm sözünü, 'işçiye 1500 TL'yi zulüm olarak gördü' şeklindeki çarpıtmalarına sessiz kalmaları ve aynı gazetecilik hassasiyeti göstermemeleri de ayrıca manidar bulunmaktadır."
Devamında şu veriler paylaşıldı: "471 adet makam araçlarımız dahil tablomuzu kamuoyumuzla paylaşırken, bunun dışında 30 Haziran 2014 tarihi itibariyle merkezi yönetim idaresinin kullanımına ait 96 bin 500 adet aracımız bulunmaktadır. Bu araçların 36 bin 269 adeti Emniyet Genel Müdürlüğü'müze 11 bin 950 adeti Milli Savunma Bakanlığı'mıza , 7 bin 249 adeti Jandarma Genel Komutanlığı'mıza, 5 bin 375 adedi Sağlık Bakanlığı'mıza, 4 bin 437 adedi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'mıza, 4 bin 372 adedi Milli Eğitim Bakanlığı'mıza, 3 bin 533 adedi Orman Genel Müdürlüğü'müze, 3 bin 429 adedi üniversitelerimize, 19 bin 887 adedi de diğer kamu kurumlarımıza aittir."
CİHAN