''Bizim Cumhurbaşkanı resmi bütçesinden tasarrufu bırakın, elini örtülü ödenek havuzuna da soktu! Bu devlet o kadar zengin ki eski Cumhurbaşkanı'na bile tarihi bir Köşkü onarıp tahsis etti, boş kalıp canı sıkılmasın, parti işlerine burnunu sokmasın, vakıf makıf kursun oyalansın diye!''
(...)
FRANSA Başbakanı Manuel Valls, iki oğlunu yanına alıp Berlin'deki Şampiyonlar Ligi maçını izlemeye gitmişti. Durum ortaya çıkınca kıyamet koptu tabii.
Ve Başbakan Valls şu açıklamayı yapmak zorunda kaldı: "İki çocuğumun 2 bin 500 Euro'luk masrafını üstleniyorum. Bir daha asla böyle bir
şey için uçağı kullanmayacağım."
Valls, Fransız değil de Türk olsaydı, bunu yapmasına gerek kalmayacaktı. Zaten medyada bunu sorgulamaya kimse cesaret edemeyecekti. Olur da bunu eleştiri konusu yapan birisi çıkarsa da ağzının payı verilecekti tabii:
"Ne demek efendim, ülkenin koskoca başbakanı, tarifeli uçakla mı gitseydi maça? Bu ülkenin bir gururu var! Artık küçük düşünmeyi bırakın!"