Melek İpek: Önce Allah'a sonra yargıya güveniyorum, bu terazi bir gün düzelecek

Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek'in annesi Melek İpek, yaşanan hukuksuzluklar nedeniyle yargının ayağa kalkması gerektiğini söyledi. Melek İpek, "Önce Allah'a sonra yargıya bütün gücümle güveniyorum. Bu yargı ayağa kalkacak, bu terazi düzelecek. Bu Türkiye düzelecek. Bizim düşmanımız yok. Biz devletine ve seçilmiş hükümetine saygılı bir aileyiz. Düne kadar hepsi benim kardeşimdi." dedi.

Akın İpek'in annesi Melek İpek'in İstanbul'da kaldığı Bebek'teki evine gelen bir şahıs, Melek İpek'in hastaneye gitmesinin ardından evin garaj kapısına aracını park etti. İpek ailesinin avukatlarıyla da tartışan şahıs, telefonla başkalarından yardım istedi. şahsın yardım istemesiyle olay yerine gelen bir grup, içeri kimsenin giremeyeceğini söyledi. O sırada polis ekipleri, şahısla ve bir süre telefonla görüştükten sonra olay yerinde herhangi bir işlem yapmadan ayrılması dikkat çekti.

GÜVENLİK FİRMASI YETKİLİSİNDEN AVUKATLARA 'VATAN HAİNİSİNİZ'

İpek ailesinin avukatlarıyla tartışan güvenlik firması sahibi olduğunu iddia eden Arafat Bingöl, tartıştığı avukatlara 'Vatan hainisiniz' demesi dikkat çekti.

MELEK İPEK'İ İÇERİ ALMADILAR, TELEFONLA GELEN TALİMAT ÜZERİNE İÇERİ GİREBİLDİ

Tartışmanın yaşandığı sırada hastaneden eve dönen Melek İpek' araçtan inip evine yöneldiği esnada, kendisinin güvenlik firmasının yetkilisi olduğunu söyleyen Arafat Bingöl, Melek İpek'in önüne geçerek içeriye almadı. Kimlik soran Melek İpek'e cevap veremeyen şahıslar, kapının önüne set kurarak 'hayır hayır kimseyi alamayız' diye Melek İpek'i engellemeye çalıştı. Avukatların ve Melek İpek'in tepkisi sonucu telefonla görüşen şahıs, sadece Melek İpek'in içeri girebileceğini söyledi. Daha sonra dışarı çıkarak basın mensuplarının yanına gelmek isteyen Melek İpek'e şahıslar kapıyı açmadı. Melek İpek'in ilaçlarını taşıyan yardımcısı içeri alınmazken, İpek'in ilaçları da içeri verilmedi.

Basın mensuplarına demir parmaklıkların arkasından konuşan Melek İpek, şunları söyledi: "Sabah giderken evimde yabancı bir insan oturuyor. 'Yavrucuğum sen kimsin?' dedim. 'Sana bilgi vermek mecburiyetinde değilim' dedi. Bana kimliğini göster, dedim, polis misin kimsin, nereden bileyim ben senin kim olduğunu. Ya buraya bomba koymaya geldiysen. Güvenliklere dedim ki, 'çocuklar neden içeri alıyorsunuz?' Bütün adamlarımı evimden çıkardılar. Neden kim olduğunu bilmediğim bir insan benim evimde oturuyor ve bana kim olduğunu söylemiyor? Bu beyefendileri de tanımıyorum. Bana bir kart göstersinler, emniyetten mi, kim bu insanlar? Yazıklar olsun. Artık bu hale geldiyse Türkiye bitmiştir. Önce Allah'a sonra yargıya güveniyorum, bu insanlarla hesaplaşacağım. Buraya gelenler 'sana bilgi vermek mecburiyetinde değilim' diyor. 'Güvenlikten geldim, buraya oturuyorum' diyor. Yiyor içiyor ben tanımıyorum adamı. Kimlik de göstermiyor. Kimdir, neyin nesidir. Böyle bir şey olabilir mi? Birileri emrediyormuş, birileri yapıyormuş ama kim bu birileri çıksın meydana. Çıksın ve bilelim kim uğraşıyor. Bizim kadar vatanına milletine bağlı ikinci bir aile var mı? Ne yapmak istediklerini de anlamıyorum. Uğraştıkları şey benim evlerim ve bunlar 40 senelik evlerim. Batsın evi de ama çıksın birisi karşıma. Birisi desin ki; 'seninle şunun için uğraşıyoruz.' Ben de onu bileyim. Bu beyefendiler kim? Devletten mi, polis mi, MİT mi bilmiyorum ki. Bilgi yok belge yok."

Melek İpek'in evine gelen şahıslardan biri, "Biz güvenlik şirketiyiz, buranın güvenliği, kimsenin içeri girmemesi konusunda talimat var." dedi.

Melek İpek de "Kimden talimat var? Böyle bir hakkınız yok. Güvenlik şirketi bana bunu yapamaz." karşılığını verdi.

Basın mensuplarına yaşadıkları ile ilgili bilgi vermeye devam eden İpek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tedaviden geliyorum ve ayakta da duramıyorum şu anda. Ankara'daki evimi kayyımlar zapt etmiş. Bu eve izinsiz girdi kayyım. Yalanlarla dolanlarla televizyona çıkıp anlatmış. Yatak odalarına kadar girmiş bütün televizyonlarda yalan söylüyor. Bizim dinimizde en önemli şey yalan söylememektir. Hasan Ölçer girmiş, A Haber'de de haber yapmışlar benim bu evimle ilgili. Yatak odasına kadar girip dolaplarımızı açmışlar."

BASIN MENSUPLARININ GÖREV YAPMASINI ENGELLEMEYE ÇALIŞTILAR

Bu arada güvenlik şirketinden olduklarını söyleyen şahıslar, gazetecilerin çekim yapmasını da engellemeye çalıştı. Hiçbir yetkisi olmayan güvenlik görevlilerinin basın mensuplarına müdahalesi ve uzaklaştırmaya çalışması da görüntülere yansıdı.

'ANKARA'DAKİ EVİME KİMSEYİ ALMIYORLARMIŞ 2 KEDİM VAR 3 GÜNDÜR AÇ ORADA

Ankara'daki evine giremediğini ve güvenlik firmasından olduklarını söyleyen şahısların kimseyi içeri almadığını belirten İpek, "Ben evde değildim, haberim yok. Benim evime adım adım girmiş, yatak odasına kadar çekmiş, dolaplarımızı açmışlar. Evimize girmesinin nedeni gazetelere haber çıksın diye giriyorlar. Şimdi Ankara'daki evime girmeye çalışıyor, girişi çıkışı yasaklamış. 2 tane kedim 3 gündür aç. Duyuruyorum buradan; bırakmıyorlar insanları. Artık Türkiye yargı yönünden ayağa kalkmalı. Bizim gibi bir aileye bu yapılıyorsa dünyada herkese yapılır. Kimdir benimle uğraşanlar. 40 senelik evimi işgal edenler kim? Bunların cevabını arıyorum ben ve arayacağım da. Yargıya da güveniyorum. Önce Allah'a sonra yargıya bütün gücümle güveniyorum. Bu yargı ayağa kalkacak, bu terazi düzelecek. Bu Türkiye düzelecek. Bizim düşmanımız yok. Biz devletine ve seçilmiş hükümetine saygılı bir aileyiz. Düne kadar hepsi benim kardeşimdi. Bu nasıl bir iş? Benim otelime girdiler kasalarımı kırdılar. Artık dünya ayağa kalkmalı. Türkiye 3 tane adamın esiri mi? Bizim düşmanımız yok. Birilerine gözdağı için aile olarak bizi seçtiler. Benim ailemde zerre leke yok. Bizim yaptığımız tek şey iyilik yapmak, insanlara yardımcı olmak bu da hataysa devam ediyoruz biz bunu yapmaya. Eğer bugün Türkiye'de bir insan evine giremeyip buna maruz kalıyorsa Türkiye bitmiş demektir. Dürüstler ayağa kalkacak bu Türkiye'yi düzeltecek. Suçu olmayan hayatta hiçbir şeyden korkmaz." ifadelerini kullandı.
CİHAN
11 Şubat 2016 18:17
DİĞER HABERLER