CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının 1998 yılındaki 250 otobüs alımında, yaklaşık 1 milyon Alman markı rüşvet aldığını iddia etti.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ve İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu ile birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi. 8 Aralık tarihinden bu yana 8 kurum hakkındaki rüşvet bulgularını dile getirdiklerini belirten Kart, "Bu iddiaların, bulguların ayrıntılarına bu aşamada tekrar girmeye gerek görmüyorum. Ancak bu bulguların Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya kaynaklı olduğunu biliyoruz. Yine uluslararası sözleşmeler gereğince adli nitelik kazanan, adli soruşturmaya konu olan bu bulguların yine bu sözleşmelerdeki yükümlülüklerimiz sonucunda Türkiye için de bağlayıcı niteliği olduğunu hemen ifade etmek istiyorum. Bu bulgulara göre diğer iddiaları bir tarafa bırakıyorum. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı 1998 yılındaki 250 otobüs alımında, otobüs başına 3 bin 315 Alman markı rüşvet almıştır. Belgelerdeki iddialar böylesine açık ve somut. Böyle bir dokümandan sonra yolsuzluklarla mücadele ve halka saygı konusunda asgari ölçülerde saygısı olan bir siyasi iktidarın yapması gereken çok açıktır. Bir taraftan adli soruşturma sürecini başlatmak, bir taraftan da orada 8 ayrı kuruma yönelik rüşvet bulgusu söz konusu olduğundan genel anlamda da bir idari soruşturmayı yapmak. Bu idari soruşturmanın da bakanlıklar düzeyinde değil Başbakanlık düzeyinde yapılması gerekir" dedi.
ATİLLA KART : AKP BUNLARI SÜMEN ALTI EDİYOR
Kart, sözlerini şöyle sürdürdü; "Aralık 2012'de Türkiye Cumhuriyeti'nin Adalet Bakanlığı'nın resmi kayıtlarına intikal etmesine rağmen diğer kurumları bir kenara bırakıyorum, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır. Resmi anlamda uluslararası bağlayıcılığı olan bir belgeden bahsediyoruz. Bunun sebebi aslında çok açık. Bu AKP'nin genel karakteristiği olması yanında işin içinde AKP'nin şu andaki İstanbul ve Ankara Büyükşehir'in şu anki Belediye Başkanları var. AKP bunları sümen altı ediyor"dedi.
Kart, "Biz sorumlu milletvekili olarak bunu zemininde basın toplantılarına konu ediyoruz. Yani devletin yapması gerekeni biz yapıyoruz. Onlar bu iddiayı cevaplandırmak yerine bu işi başka zemine çekerek, polemik yoluyla, gündem saptırarak, zemini dışına çıkarmaya çalışıyorlar. Kalkıyor benim hakkımda dava açıyor Sayın Belediye Başkanı, tazminat davası açıyor, açabilir. Elbette dava hakkını kullanabilir, buna kim ne diyebilir, buna gerçekten saygı duyarım, elbette biz de cevabını veririz. Adalet Bakanlığı'ndaki kayıtlarından söz ediyorum. Diğer 8 suçlamada, 7 kurum yönünden kurumdan söz ediyor ama Ankara Büyükşehir'e geldiği zaman Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'na diyor, 250 otobüs alımında diyor, her otobüs için 3 bin 315 Alman markı almış diyor. Ne yapacağız biz Sayın Belediye Başkanı üzülmesin diye bunları görmezden mi geleceğiz, geçiştirecek miyiz bunları. Biz bunları sonuna kadar dile getireceğiz" dedi.
ERDOĞDU: ARAŞTIRILMASI GEREKİYOR
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu ise "Son 5 yılda, Türkiye'de 4 büyük yabancı firma, kamu ihalelerinde bazı siyasilere ve bürokratlara rüşvet verdiklerini kendi ülkelerinde yapılan soruşturmalarda kabul etmiş, pişmanlık duymuş ve bu kapsamda Siemens yaklaşık 1 milyon avro Daimler Mercedes Benz firması da 180 milyon dolar ceza ödeyerek, bu ülkelerde uzlaşmaya gitmiş ve ellerindeki belgeleri kendi ülkelerindeki adli makamlarla paylaşmışlardır" dedi.
Türkiye'de 5 yıldır bu davaların zaman aşımına bırakılacak şekilde hiçbir işlem yapılmadığını öne süren Erdoğdu, söz konusu iddialarla ilgili yapılması gerekenin Ankara Büyükşehir Belediyesi ihale dosyası, ödeme vergileri ve adli belgelerin incelenerek TBMM'de rüşvet iddiasının araştırılması olduğunu belirtti.
NAZLIAKA :HİÇBİR ŞEKİLDE ÖNERGELERİMİZE CEVAP ALAMIYORUZ
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ise, olaya davranış kodu açısından yaklaştığını belirterek, "Eğer siz bir liste yapsanız ve deseniz ki 'Bir büyükşehir belediye başkanında olmaması gereken özellikler nelerdir.' O listenin her bir maddesini Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın karşıladığını görürsünüz" diyen Nazlıaka, şunları söyledi: "Böyle bir süreçten geçiyoruz. Kendisi gene her zaman olduğu gibi suç iddiasında değil suçu dile getirene odaklanmıştır. Bu nedenle daha önce bana yaptığı gibi bu sefer de milletvekilimiz Sayın Atilla Kart'la ilgili olarak bir dava açmıştır. Ancak yürütmeye çalıştığı algı operasyonuyla halkın vicdanında asla temizlenemeyecektir Melih Gökçek. Çünkü gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir kötü alışkanlığı vardır. O nedenle kendisi böyle dava açarak kendini haklı gösterme girişiminde bulunsa da bizler yılmayacağız, Ankaralıların hakkını savunmaya devam edeceğiz. Ben bir Ankara milletvekili olarak sonuna kadar Ankara'nın hakkını savunmaya devam edeceğim. Şu ana kadar İçişleri Bakanlığı'na sayısını hatırlamadığım kadar çok soru önergesi verdim, bütün arkadaşlarımla birlikte hep birlikte veriyoruz fakat Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'nın dokunulmazlığı mı var ki acaba bu önergeler cevaplanılmıyor. Hiçbir şekilde önergelerimize cevap alamıyoruz, kendisi bir koruma altında" dedi.